Nar bahçelerinde geçse gün

Ne hoş, ey güzel tanrım ne hoş
Mavilerde sefer etmek
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş
Açsam rüzgara yelkenimi…
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi
Bir limanda, büyük ve beyaz
Mercan adalarda bir liman
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler
Renklerle çözülse geceler
Nar bahçelerinde geçse gün
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların
Ne hoş, ey tanrım, ne hoş
İller göller kıtalar aşmak
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün
Orhan Veli Kanık
********************
CAN YÜCEL
Farkında olmalı insan…
Kendisinin,hayatın,olayların,gidişatın farkında olmalı.
Farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark e…ttirmemeli bazen.
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli…Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını,Ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli…
Şu çok geniş görünen dünyanın,ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli…
Henüz bebekken ‘dünya benim dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların ‘her şeyi bırakıp gidiyorum işte ‘dercesine apaçık kaldığını fark etmeli…
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli…Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrail’in her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli…
Ve ölmeden evvel ölebilmeli…
Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli… Eşref_i mahlukat(yaratılmışların en güzeli)olduğunu fark etmeli…
Ve ona göre yaşamalı…
Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli…
Eşine ‘seni çok seviyorum’ demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü farketmeli …
Dolabında asılı yirmi beş gömleğinin sadece üçünü giydiğini ,ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli…
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli…Fark etmeli…
Ömür dediğin üç gündür.
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür.
O halde ömür dediğin bir gündür o da bugündür…
********************
CAN YÜCEL
Farkında olmalı insan…
Kendisinin,hayatın,olayların,gidişatın farkında olmalı.
Farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark e…ttirmemeli bazen.
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli…Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını,Ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli…
Şu çok geniş görünen dünyanın,ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli…
Henüz bebekken ‘dünya benim dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların ‘her şeyi bırakıp gidiyorum işte ‘dercesine apaçık kaldığını fark etmeli…
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli…Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrail’in her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli…
Ve ölmeden evvel ölebilmeli…
Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli… Eşref_i mahlukat(yaratılmışların en güzeli)olduğunu fark etmeli…
Ve ona göre yaşamalı…
Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli…
Eşine ‘seni çok seviyorum’ demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü farketmeli …
Dolabında asılı yirmi beş gömleğinin sadece üçünü giydiğini ,ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli…
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli…Fark etmeli…
Ömür dediğin üç gündür.
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür.
O halde ömür dediğin bir gündür o da bugündür…
RESİM: Dianne Dengel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder