Enginar (Cynara scolymus), papatyagiller familyasından mavi-mor renkli çiçekler açan, 50-150 cm boyunda çok senelik otsu bir bitki. Yumru şeklinde çiçekleri ola...n ve 2 metreye kadar uzayabilen bir bitki olan Enginar, A ve C vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, demir, manganez ve fosfor mineralleri açısından zengindir. Güney Avrupa ve Akdeniz çevresinde yetişir. Gövdeleri dik, kuvvetli, sert ve boyuna olukludur. Yaprakları sapsız, büyük, uzun-oval ve parçalıdır. Çiçekler üst yaprakların koltuğundan çıkan, uzun sapların ucunda büyük başçıklar halinde toplanmıştır. Çiçek tablası etlidir. Hepsi tüp şeklinde olan çiçekleri ve bunların aralarında bulunan tüyleri taşır.Enginar çayı içerek vücudunuz için gerekli folik asit, A, B1 ve C vitaminleri ve magnezyum, fosfor, kalsiyum, demir, potasyum, çinko ve diyet lifi gibi mineralleri alabilirsiniz.
Enginar’ın faydaları
Enginar karaciğer için çok faydalıdır; karaciğeri korur ve karaciğer hastalıklarının daha çabuk iyileşmesini sağlar.
Karaciğer, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur ve böbrek kumlarını döker.
Sindirimi kolaylaştırır. İdrar söktürücüdür. Kandaki şeker oranını ayarlar, kolesterolü düşürür.
Vücuda dinçlik verir. Bedeni ve zihinsel yorgunluğu giderir.
Meme, rahim ağzı ve prostat kanserini önlemeye yardımcı olur.
Enginar kalbi ve damar sağlığını korumakta da etkilidir.
Hücrelerin yıpranmasını engelleyerek yaşlanmanın etkilerini azaltır.
Sarılıkta faydalıdır.
Romatizma şikâyetlerini azaltır.
İshali keser. Ter kokusunu giderir.
Ateş düşürücü ve iştah açıcıdır.
Yapılan bilimsel araştırmalarda Enginar Suyunun Karaciğer hücrelerinin yenilenmesinde ve güçlenmesinde safra salgısının düzenlenmesinde ve kolesterol düşürülmesinde son derece etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Mide ekşimesi, kusma, mide bulantısı ve gibi sindirim sorunlarına karşı kullanılabilir.
Antioksidan içeriği ile cildinizin daha görünmesini ve kırışıklıkların oluşumunun gecikmesini olmasını sağlar.
Sık alkol kullananlarda daha ciddi sorunlar meydana gelmeden karaciğer fonksiyonlarını arttırır ve koruma sağlar.
İdrar söktürücü özelliği vücuttan fazla suyun atılmasını sağlar. Bu özelliğinin yanı sıra düşük kalorili olduğu için zayıflamak için diyet yapanlara tavsiye edilir.
enginar nasıl kullanılır
enginar suyu Büyükçe bir enginarı bütün olarak iyice yıkadıktan sonra sapının tamamını kesin.Daha sonra kaynayan iyi suya yine bütün olarak atın ve 1 saat kaynatın. Bu süre sonunda suyun rengi açık kahverengine dönecektir. Ocağı kıstıktan sonra bir yarım saat daha bekletin ve ateşin üzerinden alın. Bu suyu çay olarak içebilir dilerseniz balla tatlandırabilirsiniz. Soğuk veya sıcak tüketebilirsiniz. Kötü kolesterolü düşürmedeki etkisiyle damar sağlığının korunmasında etkili bir çözüm olarak kullanılabilir. Ancak kolesterol ilacı kullanıyorsanız enginar çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Enginar yemeği faydaları
Çiçekleri sebze olarak, taze yaprakları ve kökleri ise ilaç yapımında kullanılır. Enginar suyu kalp çarpıntısına iyi gelir. Taze enginar yaprağı kaynatılarak hazırlanan enginar çayı karaciğer hastalıklarında oldukça faydalıdır. Tüylü kabuklarının kaynatılmasıyla elde edilen enginar suyu ile saçlar yıkanırsa saçları güçlendirir. Karaciğer rahatsızlığı olanlar, enginarın karaciğer üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle özellikle son zamanlarda Enginar Hapı kullanımına yöneliyorlar. Enginar Hapı faydalı ve pratik olmakla birlikte kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışmak gerekir.

Enginar karaciğer için çok faydalıdır; karaciğeri korur ve karaciğer hastalıklarının daha çabuk iyileşmesini sağlar.
Karaciğer, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur ve böbrek kumlarını döker.
Sindirimi kolaylaştırır. İdrar söktürücüdür. Kandaki şeker oranını ayarlar, kolesterolü düşürür.
Vücuda dinçlik verir. Bedeni ve zihinsel yorgunluğu giderir.
Meme, rahim ağzı ve prostat kanserini önlemeye yardımcı olur.
Enginar kalbi ve damar sağlığını korumakta da etkilidir.
Hücrelerin yıpranmasını engelleyerek yaşlanmanın etkilerini azaltır.
Sarılıkta faydalıdır.
Romatizma şikâyetlerini azaltır.
İshali keser. Ter kokusunu giderir.
Ateş düşürücü ve iştah açıcıdır.
Yapılan bilimsel araştırmalarda Enginar Suyunun Karaciğer hücrelerinin yenilenmesinde ve güçlenmesinde safra salgısının düzenlenmesinde ve kolesterol düşürülmesinde son derece etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Mide ekşimesi, kusma, mide bulantısı ve gibi sindirim sorunlarına karşı kullanılabilir.
Antioksidan içeriği ile cildinizin daha görünmesini ve kırışıklıkların oluşumunun gecikmesini olmasını sağlar.
Sık alkol kullananlarda daha ciddi sorunlar meydana gelmeden karaciğer fonksiyonlarını arttırır ve koruma sağlar.
İdrar söktürücü özelliği vücuttan fazla suyun atılmasını sağlar. Bu özelliğinin yanı sıra düşük kalorili olduğu için zayıflamak için diyet yapanlara tavsiye edilir.
enginar nasıl kullanılır
enginar suyu Büyükçe bir enginarı bütün olarak iyice yıkadıktan sonra sapının tamamını kesin.Daha sonra kaynayan iyi suya yine bütün olarak atın ve 1 saat kaynatın. Bu süre sonunda suyun rengi açık kahverengine dönecektir. Ocağı kıstıktan sonra bir yarım saat daha bekletin ve ateşin üzerinden alın. Bu suyu çay olarak içebilir dilerseniz balla tatlandırabilirsiniz. Soğuk veya sıcak tüketebilirsiniz. Kötü kolesterolü düşürmedeki etkisiyle damar sağlığının korunmasında etkili bir çözüm olarak kullanılabilir. Ancak kolesterol ilacı kullanıyorsanız enginar çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Enginar yemeği faydaları
Çiçekleri sebze olarak, taze yaprakları ve kökleri ise ilaç yapımında kullanılır. Enginar suyu kalp çarpıntısına iyi gelir. Taze enginar yaprağı kaynatılarak hazırlanan enginar çayı karaciğer hastalıklarında oldukça faydalıdır. Tüylü kabuklarının kaynatılmasıyla elde edilen enginar suyu ile saçlar yıkanırsa saçları güçlendirir. Karaciğer rahatsızlığı olanlar, enginarın karaciğer üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle özellikle son zamanlarda Enginar Hapı kullanımına yöneliyorlar. Enginar Hapı faydalı ve pratik olmakla birlikte kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışmak gerekir.


KANSIZLIĞIN BELİRTİLERİ
*Halsizlik
*Kalp Çarpıntısı
*Saç dökülmesi...
*Cilt kuruluğu
*Deri renginde solukluk
*Göğüs ağrısı
*İştahsızlık
*Halsizlik
*Kalp Çarpıntısı
*Saç dökülmesi...
*Cilt kuruluğu
*Deri renginde solukluk
*Göğüs ağrısı
*İştahsızlık
Dr.Muammer YILDIZ



Ne kadar paylaşılırsa o kadar insan faydalanır unutmayın !!!
ÖKSÜRÜK OLANLARIN DİKKATİNE
ASTIM, ALERJİK ASTIM,..
...
ÖKSÜRÜK OLANLARIN DİKKATİNE
ASTIM, ALERJİK ASTIM,..
...
Saf zeytinyağında bir gün bekletilmiş kuru incirden sabahları aç karnına 2 adet yemelerini ve yeniden 2 tane inciri gene zeytinyağına koyarak ertesi günü yiyerek bu kürü en az 6 ay devam etmeliler.(aralık vermeden)
Tazesi de malum tembel mideyi çalıştırıyor,bağırsakları yumuşatıyor,sinirleri kuvvetlendiriyorboğaz ağrılarını kesiyor çıbanları olgunlaştırıyor,bronşları yumuşatıyor.
Ayrıca incir ağacının dallarındaki süt ise siğilleri geçiriyor.
Bu bilgileri paylaşmak istedim...
Allah şifa versin

Tazesi de malum tembel mideyi çalıştırıyor,bağırsakları yumuşatıyor,sinirleri kuvvetlendiriyorboğaz ağrılarını kesiyor çıbanları olgunlaştırıyor,bronşları yumuşatıyor.
Ayrıca incir ağacının dallarındaki süt ise siğilleri geçiriyor.
Bu bilgileri paylaşmak istedim...
Allah şifa versin

KANSERİN ÖLÜMÜ: KANSER HASTALIK DEĞİL
KANSER O KADAR YAYGINLAŞTI Kİ ARTIK GENÇ YAŞLI DEMEDEN HERKESİ
YAKALIYOR. BU PAYLAŞIMI LÜTFEN SAYFAMDAKİ HERKES PAYLASSIN.... BELKİ BİR YARDIMIMIZ OLUR. SONUÇTA, BİR ZARARI YOK, DENEMEKTE FAYDA VAR…
Bu yazılar çok müthiş, birçok "gizli dünya yönetenlerini" rahatsız ediyor… O kadar ki, örneğin "World Without Cancer", yani "Kansersiz Dünya" isimli kitap, halen (Türkçe dahil) birçok dile çevrilmedi!..
* * *
Yani şunu bilin ki, KANSER diye bir hastalık yok!.. Kanser, sadece vitamin B17 eksikliği!...
Başka bir şey değil!..
Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok!..
Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler?
İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı...
Çok sayıda insan öldü...
ve bazıları da bundan çok büyük PARA ve gelir elde etti!..
Sonra ne buldular?..
Meğer İskorbüt sadece vitamin C eksikliği imiş!..
Yani hastalık bile değil!...
KANSER O KADAR YAYGINLAŞTI Kİ ARTIK GENÇ YAŞLI DEMEDEN HERKESİ
YAKALIYOR. BU PAYLAŞIMI LÜTFEN SAYFAMDAKİ HERKES PAYLASSIN.... BELKİ BİR YARDIMIMIZ OLUR. SONUÇTA, BİR ZARARI YOK, DENEMEKTE FAYDA VAR…
Bu yazılar çok müthiş, birçok "gizli dünya yönetenlerini" rahatsız ediyor… O kadar ki, örneğin "World Without Cancer", yani "Kansersiz Dünya" isimli kitap, halen (Türkçe dahil) birçok dile çevrilmedi!..
* * *
Yani şunu bilin ki, KANSER diye bir hastalık yok!.. Kanser, sadece vitamin B17 eksikliği!...
Başka bir şey değil!..
Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok!..
Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler?
İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı...
Çok sayıda insan öldü...
ve bazıları da bundan çok büyük PARA ve gelir elde etti!..
Sonra ne buldular?..
Meğer İskorbüt sadece vitamin C eksikliği imiş!..
Yani hastalık bile değil!...
KANSER de öyle!...
KANSER SANAYİSİ var artık!..
KANSER den milyar milyar milyar kere milyar PARA kazananlar var!...
Bu konu çok uzun. Çok derin!..
KANSER SANAYİSİNIN kökü, ta ikinci dünya savaşına kadar dayanıyor!...
Ne dolaplar dönüyor...
SİZ İNANMAYIN!...
Her gün sadece 15-20 kayısı çekirdeği yemeniz yeterli!..
Kanser olmuşsanız, önce KANSERIN ne olduğunu ANLAMAYA çalısın!..
KORKMAYIN!...
Sakin KEMOTERAPİ filan yaptırmayın!...
ARAŞTIRIN önce!...
Biz bu siteyi bazı "sözde doktorların sayfasına gönderdik, facebook’ ta, 5 dakika bile geçmeden "yorumsuz" olarak sildiler!...
SİZ bu kitabın TÜRKÇEYE ÇEVRİLMESİ için DUA edin!...
ÇOK ÇOK ÖNEMLİ bir eser bu!..
Tekrar edelim:
Günümüzde İskorbüt den ölen var mi artık?...
YOK!...
Çaresi biliniyor...
Peki KANSER?...
SANAYİ haline gelmiş!...
Ancak, çaresi çoktan bulundu:
VİTAMİN B 17 eksikliği!...
Hepsi bu!...
Buğday çimi ekin... Buğday şırası için.
Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya`da içtikleri Buğday şırası geliyor. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi. Pakistan`daki Hunzakut Prensliğinde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar.
Türkiye`de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.
Ödemiş`le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ`ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor. Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır.
Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.
Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.
Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara)
Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale
getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri...
- Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
- Evet herkes üretebilir.
İsterseniz tarif edelim.
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur. Üzerine 3 bardak su -klorlu olmamak şartıyla- ilave edilir.
Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır.
Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın
ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
- Az önce sözünü ettiğimiz `laetril` buğday çiminden başka nelerde bulunur? Çünkü anlaşılıyor ki, `laetril` kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri... Elmanın çekirdeğini de yiyin!
- Evet, Türkiye`de en kolay laetril`e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir.
Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika`daki ilaç sanayinin maşaları bu `laetril` adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika`da satılan `laetril` bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD`ye sokulmaktadır.
Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. `Kanserin Ölümü` adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.
- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
- Evet öyle. Türkiye`de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
Pakistan`a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut`ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı.
Hanzakut`un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...
- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık
sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.
Bağışıklık sistemi konusunda Alman Doktor Issel`in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır NOT:daha çok kişilere ulaşarak faydalı olabilmek için lutfen sayfamızı beğenip paylaşalım.Bilği ve danışma:05078181111.
KANSER SANAYİSİ var artık!..
KANSER den milyar milyar milyar kere milyar PARA kazananlar var!...
Bu konu çok uzun. Çok derin!..
KANSER SANAYİSİNIN kökü, ta ikinci dünya savaşına kadar dayanıyor!...
Ne dolaplar dönüyor...
SİZ İNANMAYIN!...
Her gün sadece 15-20 kayısı çekirdeği yemeniz yeterli!..
Kanser olmuşsanız, önce KANSERIN ne olduğunu ANLAMAYA çalısın!..
KORKMAYIN!...
Sakin KEMOTERAPİ filan yaptırmayın!...
ARAŞTIRIN önce!...
Biz bu siteyi bazı "sözde doktorların sayfasına gönderdik, facebook’ ta, 5 dakika bile geçmeden "yorumsuz" olarak sildiler!...
SİZ bu kitabın TÜRKÇEYE ÇEVRİLMESİ için DUA edin!...
ÇOK ÇOK ÖNEMLİ bir eser bu!..
Tekrar edelim:
Günümüzde İskorbüt den ölen var mi artık?...
YOK!...
Çaresi biliniyor...
Peki KANSER?...
SANAYİ haline gelmiş!...
Ancak, çaresi çoktan bulundu:
VİTAMİN B 17 eksikliği!...
Hepsi bu!...
Buğday çimi ekin... Buğday şırası için.
Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya`da içtikleri Buğday şırası geliyor. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi. Pakistan`daki Hunzakut Prensliğinde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar.
Türkiye`de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.
Ödemiş`le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ`ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor. Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır.
Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.
Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.
Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara)
Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale
getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri...
- Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
- Evet herkes üretebilir.
İsterseniz tarif edelim.
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur. Üzerine 3 bardak su -klorlu olmamak şartıyla- ilave edilir.
Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır.
Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın
ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
- Az önce sözünü ettiğimiz `laetril` buğday çiminden başka nelerde bulunur? Çünkü anlaşılıyor ki, `laetril` kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri... Elmanın çekirdeğini de yiyin!
- Evet, Türkiye`de en kolay laetril`e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir.
Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika`daki ilaç sanayinin maşaları bu `laetril` adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika`da satılan `laetril` bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD`ye sokulmaktadır.
Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. `Kanserin Ölümü` adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.
- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
- Evet öyle. Türkiye`de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
Pakistan`a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut`ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı.
Hanzakut`un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...
- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık
sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.
Bağışıklık sistemi konusunda Alman Doktor Issel`in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır NOT:daha çok kişilere ulaşarak faydalı olabilmek için lutfen sayfamızı beğenip paylaşalım.Bilği ve danışma:05078181111.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder