3 Nisan 2014 Perşembe

kansere

10 soruda akciğer kanseri
Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan akciğer kanseri, erken evrelerde yakalandığında başarıyla tedavi edilebilen ...bir kanser türü.

Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara içmek. Ancak hastalığın sigara içmeyenlerde de görüldüğünü belirten Medikal Onkolog Prof. Dr. Gökhan Kandemir, akciğer kanseri hakkında merak edilen soruları şöyle yanıtlıyor:

1. Akciğer Kanseri Nedir?
Akciğerlerin birinde ya da her ikisinin dokusunda, anormal hücrelerin kontrolsüz büyümeleri ve çoğalması sonucu gelişen kötü huylu tümörlerdir.
2- KİMLERDE AKCİĞER KANSERİ GÖRÜLÜR?
Akciğer kanseri, dünyada ve ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Kadınlarda görülme sıklığı da giderek artmaktadır. Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sıradadır. Kalın bağırsak, meme ve prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirenlerin toplamından daha fazla kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Örneğin; 45 yaş altında nadiren ortaya çıkarken, genellikle 50-70 yaşlarında tanı konulmaktadır.

3 - HASTALIĞIN FARKLI TİPLERİ VAR MI?
Bu kanser türü, “küçük hücreli” ve “küçük hücreli dışı akciğer kanseri” olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. Büyümesi, yayılması ve tedavisi hastalık tipine göre farklılık gösterir. Küçük hücreli akciğer kanseri, daha hızlı büyüyen ve vücudun diğer yerlerine daha fazla yayılan türdür ve tüm akciğer kanserlerinin %20’sini oluşturur. Bu rahatsızlığın nedeni genellikle sigaradır. Akciğer kanseri sıklıkla; kemik, karaciğer, beyin ve böbrek üstü bezlerine yayılım gösterir.

4- RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Akciğer kanserinin bir numaralı sebebi olguların %85’inden sorumlu olan sigaradır. Günde 1 paket sigara içenlerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Sigaraya başlama yaşı, içme süresi, içilen sigara sayısı kanser gelişimini etkiler. Pasif içicilik yani sigara içilen ortamlarda bulunularak sigara dumanına maruz kalmak da akciğer kanseri riskini artırır. Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği sorumlu tutulan diğer faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması akciğer kanseri riskini artırmaktadır. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesinin bulunması da akciğer kanseri riskini artırabilir.

5- SİGARA İÇMEYENLER DE BU HASTALIĞA YAKALANIR MI?
Akciğer kanseri sigara içmeyenlerde de kendini gösterebilir. Tüm akciğer kanserlerinin %15’i hiç sigara içmemiş kişilerde görülmektedir.

6- EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hastalığın hiçbir belirtisi olmayabilir. İleri evrede olanların yaklaşık olarak 4/1’inde hiçbir belirti olmamaktadır. En sık görülen belirtileri; nefes darlığı, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflamadır. Göğüs ağrısı, hırıltılı solunum, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü görülen diğer belirtileridir.

7- NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavi olmak üzere 4 tedavi biçimi vardır. Tedavi; kanserin tipine, tümörün büyüklüğüne, yerleşimine, yaygınlığına, hastanın genel durumuna göre belirlenir. Bu aşamalarda bilgisayarlı tomografi, PET, kemik sintigrafisi, beyin MR görüntülemesi gibi birçok test yapılır. Küçük hücre dışı akciğer kanseri; cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi veya bunların birlikte uygulanması ile tedavi edilir. Küçük hücreli akciğer kanserinde esas tedavi kemoterapidir. Beraberinde radyoterapi de uygulanmaktadır. Cerrahi tedavide, tümörün yerine bağlı olarak akciğerin küçük bir kısmı, bir lobu ya da bir akciğerin tamamı çıkarılabilir. Kanser ilaçlarının verilmesi; yani kemoterapi tüm vücuttaki kanser hücrelerini öldürmek amaçlı uygulanır. Radyoterapi ise; cerrahiden sonra, bazen cerrahinin yerine kemoterapi ile birlikte uygulanabilmektedir. Hedefe yönelik tedavi kanserin büyümesini ve yaşamasını sağlayan kanser genlerini, proteinlerini hedefleyen bir tedavidir. Bu tip tedavi normal hücreleri çok az etkilerken, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.

8- ERKEN EVREDE SAPTANABİLİR Mİ?
Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanserini erken evrede saptama çalışmaları devam etmektedir. Akciğer kanseri erken evrelerde başarıyla tedavi edilebilmektedir.

9- BESLENME AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ ETKİLER Mİ?
Birçok çalışma günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyenlerin akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğu göstermektedir. Yüksek doz “beta karoten ve A vitamin” alanlarda ve özellikle sigara içenlerde kanser riskinin arttığı da görülmüştür.

10- AKCİĞER KANSERİ ÖNLENEBİLİR Mİ?
Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Önlemenin en iyi ve en basit yolu ise sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmaktır. Sigarayı bırakmakla risk azalmaya başlar ve yaklaşık olarak 10 yıl sonra akciğer kanseri oluşma riski %50 azalmış olur. Asbest, radon gazı, hava kirliliği gibi mesleki ve çevresel faktörlere maruz kalmamak için de gerekli önlemler alınması ile akciğer kanseri önlenebilmektedir.

Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan akciğer kanseri; erken evrelerde başarı sağlanarak tedavi edilebilen bir kanser türüdür. Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara içmek gibi görünse de, hastalık sigara içmeyenlerde de kendisini gösterebilmektedir. Memorial Ataşehir Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Gökhan Kandemir, akciğer kanseri hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

2. Kimlerde Akciğer Kanseri Görülür?
Akciğer kanseri, dünyada ve ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Kadınlarda görülme sıklığı da giderek artmaktadır. Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sıradadır. Kalın bağırsak, meme ve prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirenlerin toplamından daha fazla kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Örneğin; 45 yaş altında nadiren ortaya çıkarken, genellikle 50-70 yaşlarında tanı konulmaktadır.

3. Akciğer Kanserinin Farklı Tipleri Var mıdır?
Bu kanser türü, "küçük hücreli" ve "küçük hücreli dışı akciğer kanseri" olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. Büyümesi, yayılması ve tedavisi hastalık tipine göre farklılık gösterir. Küçük hücreli akciğer kanseri, daha hızlı büyüyen ve vücudun diğer yerlerine daha fazla yayılan türdür ve tüm akciğer kanserlerinin %20'sini oluşturur. Bu rahatsızlığın nedeni genellikle sigaradır. Akciğer kanseri sıklıkla; kemik, karaciğer, beyin ve böbrek üstü bezlerine yayılım gösterir.

4. Akciğer Kanserinin Risk Faktörleri Nelerdir?
Akciğer kanserinin bir numaralı sebebi olguların %85'inden sorumlu olan sigaradır. Günde 1 paket sigara içenlerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Sigaraya başlama yaşı, içme süresi, içilen sigara sayısı kanser gelişimini etkiler. Pasif içicilik yani sigara içilen ortamlarda bulunularak sigara dumanına maruz kalmak da akciğer kanseri riskini artırır. Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği sorumlu tutulan diğer faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması akciğer kanseri riskini artırmaktadır. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesinin bulunması da akciğer kanseri riskini artırabilir.

5. Sigara İçmeyenlerde Akciğer Kanseri Görülür mü?
Akciğer kanseri sigara içmeyenlerde de kendini gösterebilir. Tüm akciğer kanserlerinin %15'i hiç sigara içmemiş kişilerde görülmektedir.

6. Akciğer Kanserinin En Sık Görülen Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın hiçbir belirtisi olmayabilir. İleri evrede olanların yaklaşık olarak 4/1'inde hiçbir belirti olmamaktadır. En sık görülen belirtileri; nefes darlığı, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflamadır. Göğüs ağrısı, hırıltılı solunum, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü görülen diğer belirtileridir.

7. Akciğer Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Akciğer kanserinin "cerrahi", "radyoterapi", "kemoterapi" ve "hedefe yönelik tedavi" olmak
üzere 4 tedavi biçimi vardır. Tedavi; kanserin tipine, tümörün büyüklüğüne, yerleşimine, yaygınlığına, hastanın genel durumuna göre belirlenir. Bu aşamalarda bilgisayarlı tomografi, PET (Pozitron Emisyon Tomografisi), kemik sintigrafisi, beyin MR görüntülemesi gibi birçok test yapılır. Küçük hücre dışı akciğer kanseri; cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi veya bunlarınbirlikte uygulanması ile tedavi edilir. Küçük hücreli akciğer kanserinde esas tedavi kemoterapidir. Beraberinde radyoterapi de uygulanmaktadır. Cerrahi tedavide, tümörün yerine bağlı olarak akciğerin küçük bir kısmı, bir lobu ya da bir akciğerin tamamı çıkarılabilir. Kanser ilaçlarının verilmesi; yani kemoterapi tüm vücuttaki kanser hücrelerini öldürmek amaçlı uygulanır. Radyoterapi ise; ışın tedavisi cerrahiden sonra, bazen cerrahinin yerine kemoterapi ile birlikte uygulanabilmektedir. Hedefe yönelik tedavi kanserin büyümesini ve yaşamasını sağlayan kanser genlerini, proteinlerini hedefleyen bir tedavidir. Bu tip tedavi normal hücreleri çok az etkilerken, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.

8. Akciğer Kanseri Erken Evrede Saptanabilir mi?
Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanserini erken evrede saptama çalışmaları devam etmektedir. Akciğer kanseri erken evrelerde başarıyla tedavi edilebilmektedir.

9. Beslenme Akciğer Kanseri Riskini Etkiler mi?
Birçok çalışma günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyenlerin akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğu göstermektedir. Yüksek doz "beta karoten ve A vitamin" alanlarda ve özellikle sigara içenlerde kanser riskinin arttığı da görülmüştür.

10. Akciğer Kanseri Önlenebilir mi?
Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Önlemenin en iyi ve en basit yolu ise sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmaktır. Sigarayı bırakmakla risk azalmaya başlar ve yaklaşık olarak 10 yıl sonra akciğer kanseri oluşma riski %50 azalmış olur. Asbest, radon gazı, hava kirliliği gibi mesleki ve çevresel faktörlere maruz kalmamak için de gerekli önlemler alınması ile akciğer kanseri önlenebilmektedir.


Kaynak:http://haber.bakkaloglu.net/haber/saglik/249/kanser-tedavisinde-buyuk-gelisme.html?ref=nf
Ajanslar ve
http://www.ntvmsnbc.com/id/25416204/10 soruda akciğer kanseri

Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan akciğer kanseri, erken evrelerde yakalandığında başarıyla tedavi edilebilen bir kanser türü.
 

Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara içmek. Ancak hastalığın sigara içmeyenlerde de görüldüğünü belirten Medikal Onkolog Prof. Dr. Gökhan Kandemir, akciğer kanseri hakkında merak edilen soruları şöyle yanıtlıyor:


1. Akciğer Kanseri Nedir?

Akciğerlerin birinde ya da her ikisinin dokusunda, anormal hücrelerin kontrolsüz büyümeleri ve çoğalması sonucu gelişen kötü huylu tümörlerdir.

2- KİMLERDE AKCİĞER KANSERİ GÖRÜLÜR? 

Akciğer kanseri, dünyada ve ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Kadınlarda görülme sıklığı da giderek artmaktadır. Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sıradadır. Kalın bağırsak, meme ve prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirenlerin toplamından daha fazla kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Örneğin; 45 yaş altında nadiren ortaya çıkarken, genellikle 50-70 yaşlarında tanı konulmaktadır.

 
3 - HASTALIĞIN FARKLI TİPLERİ VAR MI? 
Bu kanser türü, “küçük hücreli” ve “küçük hücreli dışı akciğer kanseri” olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. Büyümesi, yayılması ve tedavisi hastalık tipine göre farklılık gösterir. Küçük hücreli akciğer kanseri, daha hızlı büyüyen ve vücudun diğer yerlerine daha fazla yayılan türdür ve tüm akciğer kanserlerinin %20’sini oluşturur. Bu rahatsızlığın nedeni genellikle sigaradır. Akciğer kanseri sıklıkla; kemik, karaciğer, beyin ve böbrek üstü bezlerine yayılım gösterir.

4- RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? 
Akciğer kanserinin bir numaralı sebebi olguların %85’inden sorumlu olan sigaradır. Günde 1 paket sigara içenlerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Sigaraya başlama yaşı, içme süresi, içilen sigara sayısı kanser gelişimini etkiler. Pasif içicilik yani sigara içilen ortamlarda bulunularak sigara dumanına maruz kalmak da akciğer kanseri riskini artırır. Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği sorumlu tutulan diğer faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması akciğer kanseri riskini artırmaktadır. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesinin bulunması da akciğer kanseri riskini artırabilir.

5- SİGARA İÇMEYENLER DE BU HASTALIĞA YAKALANIR MI? 
Akciğer kanseri sigara içmeyenlerde de kendini gösterebilir. Tüm akciğer kanserlerinin %15’i hiç sigara içmemiş kişilerde görülmektedir.

6- EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLERİ NELERDİR? 
Hastalığın hiçbir belirtisi olmayabilir. İleri evrede olanların yaklaşık olarak 4/1’inde hiçbir belirti olmamaktadır. En sık görülen belirtileri; nefes darlığı, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflamadır. Göğüs ağrısı, hırıltılı solunum, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü görülen diğer belirtileridir.

7- NASIL TEDAVİ EDİLİR? 
Cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavi olmak üzere 4 tedavi biçimi vardır. Tedavi; kanserin tipine, tümörün büyüklüğüne, yerleşimine, yaygınlığına, hastanın genel durumuna göre belirlenir. Bu aşamalarda bilgisayarlı tomografi, PET, kemik sintigrafisi, beyin MR görüntülemesi gibi birçok test yapılır. Küçük hücre dışı akciğer kanseri; cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi veya bunların birlikte uygulanması ile tedavi edilir. Küçük hücreli akciğer kanserinde esas tedavi kemoterapidir. Beraberinde radyoterapi de uygulanmaktadır. Cerrahi tedavide, tümörün yerine bağlı olarak akciğerin küçük bir kısmı, bir lobu ya da bir akciğerin tamamı çıkarılabilir. Kanser ilaçlarının verilmesi; yani kemoterapi tüm vücuttaki kanser hücrelerini öldürmek amaçlı uygulanır. Radyoterapi ise; cerrahiden sonra, bazen cerrahinin yerine kemoterapi ile birlikte uygulanabilmektedir. Hedefe yönelik tedavi kanserin büyümesini ve yaşamasını sağlayan kanser genlerini, proteinlerini hedefleyen bir tedavidir. Bu tip tedavi normal hücreleri çok az etkilerken, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.

8- ERKEN EVREDE SAPTANABİLİR Mİ? 
Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanserini erken evrede saptama çalışmaları devam etmektedir. Akciğer kanseri erken evrelerde başarıyla tedavi edilebilmektedir.

9- BESLENME AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ ETKİLER Mİ? 
Birçok çalışma günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyenlerin akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğu göstermektedir. Yüksek doz “beta karoten ve A vitamin” alanlarda ve özellikle sigara içenlerde kanser riskinin arttığı da görülmüştür.

10- AKCİĞER KANSERİ ÖNLENEBİLİR Mİ? 
Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Önlemenin en iyi ve en basit yolu ise sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmaktır. Sigarayı bırakmakla risk azalmaya başlar ve yaklaşık olarak 10 yıl sonra akciğer kanseri oluşma riski %50 azalmış olur. Asbest, radon gazı, hava kirliliği gibi mesleki ve çevresel faktörlere maruz kalmamak için de gerekli önlemler alınması ile akciğer kanseri önlenebilmektedir.

Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan akciğer kanseri; erken evrelerde başarı sağlanarak tedavi edilebilen bir kanser türüdür. Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara içmek gibi görünse de, hastalık sigara içmeyenlerde de kendisini gösterebilmektedir. Memorial Ataşehir Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Gökhan Kandemir, akciğer kanseri hakkında merak edilen soruları yanıtladı.



2. Kimlerde Akciğer Kanseri Görülür?
Akciğer kanseri, dünyada ve ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Kadınlarda görülme sıklığı da giderek artmaktadır. Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sıradadır. Kalın bağırsak, meme ve prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirenlerin toplamından daha fazla kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Örneğin; 45 yaş altında nadiren ortaya çıkarken, genellikle 50-70 yaşlarında tanı konulmaktadır.

3. Akciğer Kanserinin Farklı Tipleri Var mıdır?
Bu kanser türü, "küçük hücreli" ve "küçük hücreli dışı akciğer kanseri" olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. Büyümesi, yayılması ve tedavisi hastalık tipine göre farklılık gösterir. Küçük hücreli akciğer kanseri, daha hızlı büyüyen ve vücudun diğer yerlerine daha fazla yayılan türdür ve tüm akciğer kanserlerinin %20'sini oluşturur. Bu rahatsızlığın nedeni genellikle sigaradır. Akciğer kanseri sıklıkla; kemik, karaciğer, beyin ve böbrek üstü bezlerine yayılım gösterir.

4. Akciğer Kanserinin Risk Faktörleri Nelerdir?
Akciğer kanserinin bir numaralı sebebi olguların %85'inden sorumlu olan sigaradır. Günde 1 paket sigara içenlerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Sigaraya başlama yaşı, içme süresi, içilen sigara sayısı kanser gelişimini etkiler. Pasif içicilik yani sigara içilen ortamlarda bulunularak sigara dumanına maruz kalmak da akciğer kanseri riskini artırır. Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği sorumlu tutulan diğer faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması akciğer kanseri riskini artırmaktadır. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesinin bulunması da akciğer kanseri riskini artırabilir.

5. Sigara İçmeyenlerde Akciğer Kanseri Görülür mü?
Akciğer kanseri sigara içmeyenlerde de kendini gösterebilir. Tüm akciğer kanserlerinin %15'i hiç sigara içmemiş kişilerde görülmektedir.

6. Akciğer Kanserinin En Sık Görülen Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın hiçbir belirtisi olmayabilir. İleri evrede olanların yaklaşık olarak 4/1'inde hiçbir belirti olmamaktadır. En sık görülen belirtileri; nefes darlığı, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflamadır. Göğüs ağrısı, hırıltılı solunum, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü görülen diğer belirtileridir.

7. Akciğer Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Akciğer kanserinin "cerrahi", "radyoterapi", "kemoterapi" ve "hedefe yönelik tedavi" olmak
üzere 4 tedavi biçimi vardır. Tedavi; kanserin tipine, tümörün büyüklüğüne, yerleşimine, yaygınlığına, hastanın genel durumuna göre belirlenir. Bu aşamalarda bilgisayarlı tomografi, PET (Pozitron Emisyon Tomografisi), kemik sintigrafisi, beyin MR görüntülemesi gibi birçok test yapılır. Küçük hücre dışı akciğer kanseri; cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi veya bunlarınbirlikte uygulanması ile tedavi edilir. Küçük hücreli akciğer kanserinde esas tedavi kemoterapidir. Beraberinde radyoterapi de uygulanmaktadır. Cerrahi tedavide, tümörün yerine bağlı olarak akciğerin küçük bir kısmı, bir lobu ya da bir akciğerin tamamı çıkarılabilir. Kanser ilaçlarının verilmesi; yani kemoterapi tüm vücuttaki kanser hücrelerini öldürmek amaçlı uygulanır. Radyoterapi ise; ışın tedavisi cerrahiden sonra, bazen cerrahinin yerine kemoterapi ile birlikte uygulanabilmektedir. Hedefe yönelik tedavi kanserin büyümesini ve yaşamasını sağlayan kanser genlerini, proteinlerini hedefleyen bir tedavidir. Bu tip tedavi normal hücreleri çok az etkilerken, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.

8. Akciğer Kanseri Erken Evrede Saptanabilir mi?
Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanserini erken evrede saptama çalışmaları devam etmektedir. Akciğer kanseri erken evrelerde başarıyla tedavi edilebilmektedir.

9. Beslenme Akciğer Kanseri Riskini Etkiler mi?
Birçok çalışma günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyenlerin akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğu göstermektedir. Yüksek doz "beta karoten ve A vitamin" alanlarda ve özellikle sigara içenlerde kanser riskinin arttığı da görülmüştür.

10. Akciğer Kanseri Önlenebilir mi?
Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Önlemenin en iyi ve en basit yolu ise sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmaktır. Sigarayı bırakmakla risk azalmaya başlar ve yaklaşık olarak 10 yıl sonra akciğer kanseri oluşma riski %50 azalmış olur. Asbest, radon gazı, hava kirliliği gibi mesleki ve çevresel faktörlere maruz kalmamak için de gerekli önlemler alınması ile akciğer kanseri önlenebilmektedir.



Kaynak:

Ajanslar ve

http://www.ntvmsnbc.com/id/25416204/
AKCİĞER KANSERİ VE REİSHİ MANTARI
Akciğer kanseri üzerine Reishi Mantarı (Ganoderma lucidum) ile ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Reishi mantarının miçelinden elde edilen Ganoderik asit ( GA - T ) 'in normal ve çeşitli kanser hücre kültürleri üzerine yapılan çalışmada , normal insan hücre kültürnde çok az toksikken , çeşitli kanser hücre kültürlerinde çok fazla sitotoksik olduğu gözlenmiştir. Metastatik akciğer kanseri hücre kültürü ( 95- D ) ile yapılan çalışmada hücrelerin G1 fazından durdurarak apopitozisi indüklemiştir.Apopitosizis indüklendiği sırada mitokondrial membran potansiyelini azaldığı (Delta psi(m)) ve sitokrom c ' nin serbest kaldığı gözlenmiştir.P53 ve BAX gen ekspresyonlarının arttığı tespit edilmiştir.İnsan metatstaik akciğer kanseri hücre kültürlerinde yapılan çalışmaların doğrultusunda; Ganoderik asitin ( GA - T ) mitokondrial disfonksiyon ve p53 ekspresyonu ile apopitosizi indükleyebilmesi, belki de gelecekte potansiyel bir kemoterapötik ajan olarak kullanılma olasılığı oluşmuştur. (1)Akciğer kanserlerinin tedavisini zorlaştıran sorunlardan biri olan multi - drug direnci ile ilgili yapılan araştırma da ; drug sensitif ( H69) ve multi - drug dirençli ( VPA ) İnsan Metastatik Küçük Hücreli Akciğer Kanseri hücre kültürleri üzerine ; 9 farklı Reishi Mantarı türünün miçellerinden alılan ekstreler alınarak çalışılmıştır.Sonuç olarak ; hem drug sensitif hem de multi-drug dirençli Küçük Hücreli Akciğer kanseri hücrelerinde sitoksik olduğu ve kemoterapötik ilaçlar ( doxorubisin ve etoposit ) ile muamele edilen dirençli kanser hücrelerinde ise bu etkiyi terinse çevirdiği gözlendi.(2)Kırmızı resihi mantarının besin takviyesi olarak kullanımının akciğer kanserli hastalarda yaşam kalitesini %65 arttırdığı tespit edilmiştir. (3)Akciğer adeno-karsinomları ile ilgili olarak ; Reishi mantarı miselinin suda çözünen formu ; N- nitrobis(2-hydroxypropyl ) amine (BHP) ile Akciğer adenokarsinomu oluşturulmuş hayvan denekler (Slc:Wistar rats ) ile üzerinde gözlendi.Hayvan deneklerin kanserli dokularından alınan kesitlerde yapılan makroskopik incelemede nodül sayılarının azaldığı , mikroskopik incelemede ise (proliferatif hücre çekirdek antijen) PCNA - negatif tümör hücrelerinin sayısının arttığı ve yüksek miktarda PCNA - pozitif tümör hücrelerinin ise sayısının azaldığı gözlendi.Elde edilen bilgiler doğrultusunda Reishi Mantarı miçelinin suda çözünen formunun besin takviyesi olarak kullanılmasının ; akciğer tümörlerinin gelişimini inhibe ettiği ve belki de akciğer karsinogenezine karşı kemopreventif bir ajan olabilme olasılığı gösterilmiştir.(4)
Konuyla İlgili Referanslar;

1. Life Sci. 2006 Dec 23;80(3):205-11. Ganoderic acid T from Ganoderma lucidum mycelia induces mitochondria mediated apoptosis in lung cancer cells.Tang W, Liu JW, Zhao WM, Wei DZ, Zhong JJ.State Key Laboratory of Bioreactor Engineering, East China University of Science and Technology, 130 Meilong Road, Shanghai 200237, China.
2. Cancer Lett. 2009 May 18;277(2):182-9 Effect of Ganoderma on drug-sensitive and multidrug-resistant small-cell lung carcinoma cells.Sadava D, Still DW, Mudry RR, Kane SE.Division of Tumor Cell Biology, Beckman Research Institute at City of Hope, 1500 East Duarte Road, Duarte, CA 91010, USA.
3. Nutr Cancer. 2005;53(1):11-7.Anticancer effects of Ganoderma lucidum: a review of scientific evidence.Yuen JW, Gohel MD.
4. Oncol Rep. 2006 Dec;16(6):1181-7. Inhibitory effect of a water-soluble extract from the culture medium of Ganoderma lucidum (Rei-shi) mycelia on the development of pulmonary adenocarcinoma induced by N-nitrosobis (2-hydroxypropyl) amine in Wistar rats.Kashimoto N, Hayama M, Kamiya K, Watanabe H.Department of Experimental Oncology, Research Institute for Radiation Biology and Medicine, Hiroshima University, Hiroshima 734-8553, Japan.


 
http://www.youtube.com/watch?v=18DfcphNKnM
MS Hastaları Hangi tuzu Kullanmalı ?
MS hastalığı, beyin ve omurilikteki akson denilen beyin uzantılarının çevresindeki miyelin kılıfının zarar görmesinden meydana gelen bir bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır. Tedavi amacıyla kullanılan kortizon gibi ilaçlar bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar hastalık için faydalı değildir. Himalaya Tuzu içerisinde bulundurduğu sağlıklı minerallerle MS hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır
Himalaya Kristal Tuzu MS hastalığının ortaya çıkmasına neden olan bağışıklık sistemindeki aksaklıkları gidererek, MS hastalığını kesin olarak tedavi etmektedir.
MULTIPL SKLEROZ, YORGUNLUK VE GINSENG


Multipl skleroz, bir dejeneratif hastalık, bağışıklık sistemi yavaş sinirlerin koruyucu kılıf yiyor. Belirtileri - gel ve unpredictably gidebilir - halsizlik, uyuşukluk, görme kaybı ve yorgunluk bulunur. İlaçlar hastalığın seyrini değiştirmek ve belirtileri hafifletmek için yardımcı olabilir. Bazı insanlar bitkisel ilaçlar dönüp - ginseng dahil - multiple skleroz yorgunluk mücadele. Yorgunluk mücadele ginseng yeteneği üzerinde klinik çalışmalar hayal kırıklığı olmasına rağmen, bitki bazı faydalar sunabilir. Ginseng almadan önce doktorunuza danışın.
ÖZELLIKLER
Ginseng iki tip herbally kullanılır. Asya ginsengi, ya Panax ginseng, Kore ve Çin'de ekili ise botanik Panax quinquefolius olarak bilinen Amerikan ginsengi, Wisconsin'de, ve Kanada'da ticari yetiştirilir. Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi Amerikan ginsengi Asya ginsengi daha az uyarıcı olarak kabul edildiğini bildiriyor rağmen bileşenleri, benzer. Ginseng Üçüncü tip - Sibirya ginsengi - farklı özelliklere sahip, sadece bir uzaktan akraba. Ginseng kabaca birinci yüzyılda CE beri tıbbi olarak kullanılır ve Geleneksel Çin Tıbbı bir dayanak noktası olmuştur. Imzaların doktrine göre, eski bir felsefe, ginseng kökü en kabaca insan şekli, insan vücudunun güçlendirmek belirtir. Yerli Amerikalılar Asya ginsengi geleneksel refah ve canlılık teşvik etmek için kullanılır olmuştur iken, sindirim bozuklukları ve cinsel sorunların tedavisi için Amerikan ginsengi istihdam ve s
BILEŞENLERI VE ETKILERI
Veya doğal sabun benzeri maddeler - - ginseng iki tür aktif madde bir saponin grubudur ginsenosidler denir. Buna ek olarak, Asya ve Amerikan ginseng triterpen glikozitler, ksantinler, uçucu yağlar, asetilenlerin ve polisakkaritler içerir. B-kompleks vitamin - pantotenik asit dahil olmak üzere - çeşitli mineraller, enzimler ve amino asit kolin bulunur, hem de. 
Ginseng vücut stres ile baş yardımcı olabilir, yani bir adaptogen olarak sınıflandırılır. Drugs.com - Credit antioksidan olan ginseng, analjezik ve anti-inflamatuar etkileri ve bu zihinsel ve fiziksel yeteneklerini geliştirmek ve hastalıklara karşı korunmasına yardımcı olabilecek raporlar - tüketicilere hakemli tıbbi bilgi sağlar. Kanada Sağlık onayladı Ginseng bağışıklık sistemini güçlendirmek ve soğuk algınlığı ve grip belirtilerinin şiddetini ve süresini azaltmak, Multipl Skleroz Resource Centre bu bağışıklık sistemini güçlendirmek için onayladığı ederken ve böbreküstü bezleri desteklemek için.
ARAŞTIRMA
2003 yılında yayınlanan klinik çalışmalar gözden "Amerikan Aile Hekimliği," yazarlar Asya ginseng etkileri değerlendirildi. Onlar ruh hali ve artırılması zihinsel uyanıklığı ve fonksiyonu kaldırma, bağışıklık sistemini desteklemekte etkili olduğu sonucuna varıldı, ancak fiziksel performansı artırmada etkili oldu. Amerikan Nöroloji Akademisi 2009 yıllık toplantısında, Edward Kim, MD, yorgunluğu azaltmak için Amerikan ginseng yeteneği Ulusal Multipl Skleroz Derneği tarafından desteklenen bir altı haftalık kontrollü klinik araştırmanın bulgularını sundu. Kim göre, ginseng hiçbir yararı gösterdi.
KULLANIMLARI VE DÜŞÜNCELER
Ginseng 4-5 yüzde ginsenosidler içeren standart bir ekstresi gibi kullanılabilir, ve 100 ila 200 mg arasında doz 1-3 günde alınabilir. Yan etkiler mide bulantısı, ishal, uykusuzluk ve baş ağrısı içerebilir. Ginseng kan basıncı üzerinde hareket edebilir, ve reçeteli ilaç ile etkileşime girebilir. Ginseng almadan önce doktorunuza danışın. Eğer bipolar bozukluk, meme kanseri öyküsü, ya da hamile veya emziren iseniz ginseng almayın.
Sponsorlu Bağlantılar
Kore Ginseng Merkezi Kore Ginseng, Ginseng Seul Seul Ginseng Dükkanı
www.koreaginsengcenter.com
kök hücre tedavisi MS için, benzersiz sağlayabilir kök hücre tedavisi
www.likecells.com
Uyarlanmış Yoga Engelliler için video. tekerlekli sandalye, bir sandalye kullanın veya ayakta durun!
www.sitstandorwheel.com
Zihinsel Güç Train Home-of-dikkatini neurofeedback kişisel başarı için yazılım
www.home-of-attention.com
REFERANSLAR
Drugs.com: Komple Panax Ginseng Bilgiler
California Tamamlayıcı ve Alternatif Sağlık Blue Shield: Amerikan Ginseng
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi, Asya Ginsengi, UMMC Çalışanlar; Mart 2009
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi: Amerikan Ginseng; UMMC Çalışanlar; Mart 2010
Multipl Skleroz Kaynak Merkezi: Bitkisel ilaçlar: Çalışanlar, 2011
"Amerikan Aile Hekimliği"; Panax Ginseng; David Kiefer, MD ve Traci PANTUSO, BS; Ekim 2003
Vesna Vuynovich Kovaç tarafından gözden Madde Son güncelleme: 12 Haziran 2011

Read more: http://www.livestrong.com/article/469211-multiple-sclerosis-fatigue-ginseng/#ixzz2NGUfaGrF
MULTIPL SKLEROZ, YORGUNLUK VE GINSENG

Multipl skleroz, bir dejeneratif hastalık, bağışıklık sistemi yavaş sinirlerin koruyucu kılıf yiyor. Belirtileri - gel ve... unpredictably gidebilir - halsizlik, uyuşukluk, görme kaybı ve yorgunluk bulunur. İlaçlar hastalığın seyrini değiştirmek ve belirtileri hafifletmek için yardımcı olabilir. Bazı insanlar bitkisel ilaçlar dönüp - ginseng dahil - multiple skleroz yorgunluk mücadele. Yorgunluk mücadele ginseng yeteneği üzerinde klinik çalışmalar hayal kırıklığı olmasına rağmen, bitki bazı faydalar sunabilir. Ginseng almadan önce doktorunuza danışın.
ÖZELLIKLER
Ginseng iki tip herbally kullanılır. Asya ginsengi, ya Panax ginseng, Kore ve Çin'de ekili ise botanik Panax quinquefolius olarak bilinen Amerikan ginsengi, Wisconsin'de, ve Kanada'da ticari yetiştirilir. Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi Amerikan ginsengi Asya ginsengi daha az uyarıcı olarak kabul edildiğini bildiriyor rağmen bileşenleri, benzer. Ginseng Üçüncü tip - Sibirya ginsengi - farklı özelliklere sahip, sadece bir uzaktan akraba. Ginseng kabaca birinci yüzyılda CE beri tıbbi olarak kullanılır ve Geleneksel Çin Tıbbı bir dayanak noktası olmuştur. Imzaların doktrine göre, eski bir felsefe, ginseng kökü en kabaca insan şekli, insan vücudunun güçlendirmek belirtir. Yerli Amerikalılar Asya ginsengi geleneksel refah ve canlılık teşvik etmek için kullanılır olmuştur iken, sindirim bozuklukları ve cinsel sorunların tedavisi için Amerikan ginsengi istihdam ve s
BILEŞENLERI VE ETKILERI
Veya doğal sabun benzeri maddeler - - ginseng iki tür aktif madde bir saponin grubudur ginsenosidler denir. Buna ek olarak, Asya ve Amerikan ginseng triterpen glikozitler, ksantinler, uçucu yağlar, asetilenlerin ve polisakkaritler içerir. B-kompleks vitamin - pantotenik asit dahil olmak üzere - çeşitli mineraller, enzimler ve amino asit kolin bulunur, hem de.
Ginseng vücut stres ile baş yardımcı olabilir, yani bir adaptogen olarak sınıflandırılır. Drugs.com - Credit antioksidan olan ginseng, analjezik ve anti-inflamatuar etkileri ve bu zihinsel ve fiziksel yeteneklerini geliştirmek ve hastalıklara karşı korunmasına yardımcı olabilecek raporlar - tüketicilere hakemli tıbbi bilgi sağlar. Kanada Sağlık onayladı Ginseng bağışıklık sistemini güçlendirmek ve soğuk algınlığı ve grip belirtilerinin şiddetini ve süresini azaltmak, Multipl Skleroz Resource Centre bu bağışıklık sistemini güçlendirmek için onayladığı ederken ve böbreküstü bezleri desteklemek için.
ARAŞTIRMA
2003 yılında yayınlanan klinik çalışmalar gözden "Amerikan Aile Hekimliği," yazarlar Asya ginseng etkileri değerlendirildi. Onlar ruh hali ve artırılması zihinsel uyanıklığı ve fonksiyonu kaldırma, bağışıklık sistemini desteklemekte etkili olduğu sonucuna varıldı, ancak fiziksel performansı artırmada etkili oldu. Amerikan Nöroloji Akademisi 2009 yıllık toplantısında, Edward Kim, MD, yorgunluğu azaltmak için Amerikan ginseng yeteneği Ulusal Multipl Skleroz Derneği tarafından desteklenen bir altı haftalık kontrollü klinik araştırmanın bulgularını sundu. Kim göre, ginseng hiçbir yararı gösterdi.
KULLANIMLARI VE DÜŞÜNCELER
Ginseng 4-5 yüzde ginsenosidler içeren standart bir ekstresi gibi kullanılabilir, ve 100 ila 200 mg arasında doz 1-3 günde alınabilir. Yan etkiler mide bulantısı, ishal, uykusuzluk ve baş ağrısı içerebilir. Ginseng kan basıncı üzerinde hareket edebilir, ve reçeteli ilaç ile etkileşime girebilir. Ginseng almadan önce doktorunuza danışın. Eğer bipolar bozukluk, meme kanseri öyküsü, ya da hamile veya emziren iseniz ginseng almayın.
Sponsorlu Bağlantılar
Kore Ginseng Merkezi Kore Ginseng, Ginseng Seul Seul Ginseng Dükkanı
www.koreaginsengcenter.com
kök hücre tedavisi MS için, benzersiz sağlayabilir kök hücre tedavisiwww.likecells.com
Uyarlanmış Yoga Engelliler için video. tekerlekli sandalye, bir sandalye kullanın veya ayakta durun!www.sitstandorwheel.com
Zihinsel Güç Train Home-of-dikkatini neurofeedback kişisel başarı için yazılımwww.home-of-attention.com
REFERANSLAR
Drugs.com: Komple Panax Ginseng Bilgiler
California Tamamlayıcı ve Alternatif Sağlık Blue Shield: Amerikan Ginseng
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi, Asya Ginsengi, UMMC Çalışanlar; Mart 2009
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi: Amerikan Ginseng; UMMC Çalışanlar; Mart 2010
Multipl Skleroz Kaynak Merkezi: Bitkisel ilaçlar: Çalışanlar, 2011
"Amerikan Aile Hekimliği"; Panax Ginseng; David Kiefer, MD ve Traci PANTUSO, BS; Ekim 2003
Vesna Vuynovich Kovaç tarafından gözden Madde Son güncelleme: 12 Haziran 2011

http://www.youtube.com/watch?v=4xDWkqVclCc
MS için önerilebilecek beslenme listesi
> ------------------------------------------------------------------------
> • Farklı tipte besinleri yemeye çalışın
> • Gün içinde, değişik zamanlarda meyve ve sebze atıştırın
> • Günlük yağ alımınızı olabildiğince azaltın (toplam kalorinin 1/3’ü)....

> • Katı yağları kesin veya iyice azaltın diyetten
> • Haftada 2-3 kez balık, hiç olmaz ise bir kez. Herhangi bir balık olabilir. Yağlı balıklardan solmon, çipura, sardalya ya da hangisi varsa. Ancak, bazı pis sularda yakalanmış balıklar ağır metaller (civa-kurşun) içerir. Kaynağını öğrenin.
> • Alkol kullanmayın
> • Tuz ve şekeri azaltın.Doğal tuz kullanın.(Himalaya tuzu veya kaya tuzu)
> • Omega-6 için ayçiçek, çuha çiçeği ya da soya yağı
> • Omega-3 için balık yağı, keten tohumu ya da balık yağı kapsülleri
> • D vitamini, 4000 Ünite/gün
> • C vitamini, günde 1-2 gram
> • Zerdeçal, sabah ve akşam 2 tatlı kaşığı
> • Vitamin E alınız (mısır unu, genelde sarı sarı besinler). Özellikle çok balık ya da doymamış yağ asidi desteği alıyorsanız
> • Kahve, çay, kola gibi şeyleri sınırlı alın
> • Gluten içeren gıdalardan (buğday ve buğday ürünleri) uzak durun
> • E katkılı gıdalardan uzak durun, özellikle E620-E629 arası numaraları içerenlerden
> • Hergün bir su bardağı kefir veya boza
> • Sık sık turşu
> • Salatalarda limon yerine sirkeyi tercih ediniz

Prof.dr Ömer Faruk duran
http://norobilim.com/multipl-skleroz-ve-omega-3/
http://www.livestrong.com/article/472863-what-is-the-recommended-dosage-for-gingko-biloba/
Multiple sclerosis, or MS, is considered an autoimmune disease, which means the body’s immune system attacks itself for reasons that are not well understood. The...
MS HASTALARINA ATAK GELMEMESİ İÇİN 10 ÖNERİ
Ms Hastalarına Atakların Gelmemesi için;
1-Günde 12-15 bardak arası mineralli (soleli) Su içmeli
2-Yemeklerinde kesinlike zeytinyağı kullanmalı.Yağ olarak sadece rafine edilmemiş sızma zeytinyağı kullanmalı.
3-haftada 3 gün deniz balığını (somon,uskumru,sardelye)buğulama olarak yesin.....

4-Kesinlikle iyotlu sofra tuzu kullanmasın,yerine deniz tuzu,kaya tuzu ve doğal mineralli kaya tuzu kullanmalı
5-Günde 2 fincan organik granül kahve içmeli
6-Tam buğday ekmeğini tecih etmeli
7-Rafine şekerden uzak dursun.Nabet şekeri veya esmer eker kullanmalı
8-Balıkyağı,kapari,zerdeçal,reishi mantarı,ginseng,ginko biloba,zencefil,arı sütü,polen gıda takviyelerinde en az 3 tanesini kullanmalı
9-Günde en az 2 bardak keçi sütü içmeli keçi peyniri yemeli..
10-Tibet kefir mayası kullanmalılar.
Kapari'nin Yüzde 80 Çare Olduğu Saptandı 

Türkiye'de yetişmesine rağmen çok fazla bilinmeyen kapari bitkisinin, Multipl Skleroz (MS) hastalarına çare olduğu bildirildi.

Pamukkale Üniversitesi(PAÜ) tarafından yapılan çalışmalarda, konsantre kapari çayı verilen MS hastası farelerin yüzde 80 oranında iyileştirildiği belirlendi. MS hastalığı, beyindeki ve omurilikteki sinirlerin yıpranması ve bozulmasıyla ortaya çıkan, görmede bulanıklık, geçici görme kaybı, kolda veya bacakta güçsüzlük, yürüyüşte dengesizlik, ellerde titreme, konuşmada bozukluk gibi belirtiler gösteren, bağışıklık sisteminden kaynaklanan ve doğrudan merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık. PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Genel Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alaattin Şen, MS hastalığının tedavisinde kapari bitkisinden yararlanabilme yönündeki çalışmayı 1,5 yıldır yürüttüklerini söyledi.

Kapari ürünlerini kullanan hastalarla da temasa geçtiklerini anlatan Şen, çalışmanın ilerleyen bölümünde fareler üzerinde deney yaptıklarını söyledi.

‘FARELER MS’DEN KURTULDU’

Geliştiren ve üretilen ürünlerin deney sonuçlarını aylık takip eden Prof. Dr. Şen ve ekibi, MS’li farelerin hastalıktan kurtulduğu sonucuna vardı. Deneylerde elde edilen sonucun MS hastaları için çok olumlu olduğunu vurgulayan Şen, “MS hastalığında kullanılan ilaçlar var ama daha çok hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastaları bir nevi rahatlatmak için. Çünkü MS hastalığının dünyada bilinen bir tedavisi yok. MS tedavisi için çok büyük ümit vadeden bir çalışma yürüttüğümüze inanıyoruz.'' dedi.

‘TEDAVİ BEKLEYEN 40 BİN HASTA VAR’

MS hastalığının sebebi ve kesin tedavisi bilinmezken Türkiye’de yaklaşık 40 bin hasta olduğu tahmin ediliyor. Pizzaya tat vermesi amacıyla kullanılan kapari, yapılan araştırmalar sonucu tedavi bekleyen MS hastalarına umut oluyor. Kapari ürünleri üreten Burdurlu Murat Mıhladız, birçok MS hastasının bu bitki sayesinde sağlığına kavuştuğunu belirtti.

MS hastalığıyla 15 yıl mücadele ettiğini belirten Aysun Tok, kapari kullanarak şifa bulduğunu belirtti.

Hastalığın başlamasıyla ilaç tedavisine başladığını belirten Tok, “İlaç tedavisi fayda vermedi. Sonra kapariyi duyduk. Kapari salamurası, karpuzu ve çayını kullanmaya başladım. Hastalığın yavaş yavaş azaldığını fark ettim. Şuan hiçbir etki kalmadı. MS hastalarına tavsiye ediyorum.” ifadelerini kullandı .
Kaynak:MS Epilepsi Sorunları
Kapari'nin Yüzde 80 Çare Olduğu Saptandı
Türkiye'de yetişmesine rağmen çok fazla bilinmeyen kapari bitkisinin, Multipl Skleroz (MS) hastalarına çare olduğu bildirildi.
Pamukkale Üniversitesi(PAÜ) tarafından yapılan çalışmalarda, konsantre kapari çayı verilen MS hastası farelerin yüzde 80 oranında iyileştirildiği belirlendi. MS hastalığı, beyindeki ve omurilikteki sinirlerin yıpranması ve bozulmasıyla ortaya çıkan, görmede bulanıklık, geçici görme kaybı, kolda veya bacakta gü...çsüzlük, yürüyüşte dengesizlik, ellerde titreme, konuşmada bozukluk gibi belirtiler gösteren, bağışıklık sisteminden kaynaklanan ve doğrudan merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık. PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Genel Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alaattin Şen, MS hastalığının tedavisinde kapari bitkisinden yararlanabilme yönündeki çalışmayı 1,5 yıldır yürüttüklerini söyledi.
Kapari ürünlerini kullanan hastalarla da temasa geçtiklerini anlatan Şen, çalışmanın ilerleyen bölümünde fareler üzerinde deney yaptıklarını söyledi.
‘FARELER MS’DEN KURTULDU’
Geliştiren ve üretilen ürünlerin deney sonuçlarını aylık takip eden Prof. Dr. Şen ve ekibi, MS’li farelerin hastalıktan kurtulduğu sonucuna vardı. Deneylerde elde edilen sonucun MS hastaları için çok olumlu olduğunu vurgulayan Şen, “MS hastalığında kullanılan ilaçlar var ama daha çok hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastaları bir nevi rahatlatmak için. Çünkü MS hastalığının dünyada bilinen bir tedavisi yok. MS tedavisi için çok büyük ümit vadeden bir çalışma yürüttüğümüze inanıyoruz.'' dedi.
‘TEDAVİ BEKLEYEN 40 BİN HASTA VAR’
MS hastalığının sebebi ve kesin tedavisi bilinmezken Türkiye’de yaklaşık 40 bin hasta olduğu tahmin ediliyor. Pizzaya tat vermesi amacıyla kullanılan kapari, yapılan araştırmalar sonucu tedavi bekleyen MS hastalarına umut oluyor. Kapari ürünleri üreten Burdurlu Murat Mıhladız, birçok MS hastasının bu bitki sayesinde sağlığına kavuştuğunu belirtti.
MS hastalığıyla 15 yıl mücadele ettiğini belirten Aysun Tok, kapari kullanarak şifa bulduğunu belirtti.

Hastalığın başlamasıyla ilaç tedavisine başladığını belirten Tok, “İlaç tedavisi fayda vermedi. Sonra kapariyi duyduk. Kapari salamurası, karpuzu ve çayını kullanmaya başladım. Hastalığın yavaş yavaş azaldığını fark ettim. Şuan hiçbir etki kalmadı. MS hastalarına tavsiye ediyorum.” ifadelerini kullandı .http://beslenmebulteni.com/beslenme/manyetik-alan-dengesizligi-hasta-ediyor/
Kaynak:MS Epilepsi Sorunları

TC Kadir Uyanık'ın fotoğrafı.
BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ?
MS HASTALARINDA SOLE NE GİBİ FAYDALAR SAĞLAR
** KİLO kontrolü...
** DEPRESYON (Lityum'la)
** STRES (Seretonin salgısını sağlamaya yardımcı olur.)

** UYKU düzeni sağlar.
** KASLARDAKİ güç kaybına
** MAKSİMUM ENERJİ kaynağı olduğundan YORGUNLUĞA karşı, KRAMP ve ADELE ağrılarının giderilmesine yardımcı olur.
** HAFIZA, UNUTKANLIK İLE İLGİLİ SORUNLARDA

SOLE NEDİR?
Canlı Su ve doğal tuz İlaç değil gıdadır ve herkesin yeterli miktarda kullanması gerekmektedir. Özgün nitelikleri ile bize enerji vererek bedenlerimiz üzerinde dengeleyici, nötrleştirici ve toksin atıcı etkiye sahiptir.

Bedenin kendini yenileme kapasitesini uyarmak ve dengemizi yeniden oluşturmak için su ve tuz’dan daha iyi doğal araçlar bulunmamaktadır. Bu yüzden, su ve Himalaya tuz kristali bedenimizde olumlu bir etkiye sahiptir. fiziksel ve duyusal dengemizi (içsel uyum) yeniden keşfetme ve enerji düzeylerini artırma fırsatına sahibiz.
Kristal Tuz Solesi; bir miktar suya bir miktar kristal tuz koyarak çözünmesi ile elde edilir. Elde ettiğimiz ve SOLE Adını verdiğimiz ürün artık ne Tuz ne de Su'dur, elde edilen şey ENERJİ KAYNAĞI SOLE’ dir ve elde edilen ürünü Tuzlu su diye tanımlamakta yanlıştır.
 
<3  <3  <3

Hiç yorum yok: