22 Kasım 2011 Salı

TARİHTE YAŞAMIŞ MİZAH KÜLTÜRÜNDEKİ İNSANLARDAN İNCİLİ ÇAVUŞ



İNCİLİ ÇAVUŞ TÜRBESİ

- İncili Çavuş

Keskin zekasının mahsulü olarak nükteli şakaları ile saraya giren ve Osmanlı tarihine mâl olan evrensel bir ş öhrete sahip İncili Çavus Sav Köyündendir. Mumaileyhin hayatı nükte ve kahkahadır. Nükteli şakaları ve keskin zekası ile tanınan İncili, Çavuş'un Diyarbakır'lı, İstanbul'lu, Sivas'lı olduğu söylenir.
Asıl olan Isparta'nın Sav köyündendir.Değişik kaynaklar onun 16. nci yüzyilin sonu ile 17.nci yüzyılın ilk yarısında yaşadığı konusunda birleşirler. Kimi Firuzaga adı ile Kanuni Sultan Süleyman'a, kimi 1.nci Ahmet'e, kimi IV.Murat'a musahiplik yaptığını Iran'a Osmanlı İmparatorluğunu temsil eden elçi olarak gönderildiğini söyler.
İncili Çavuş tatlı dilli, güler yüzlü ve hoş sohbet oluşu sonucu bu görevini hakkıyla yerine getirmiştir. Zaten köyünden kalkıp İstanbul'a gidişi de dilinin tatlılığına bağlıdır. Birgün Antalya istikametinden gelip İstanbul istikametine gitmekte olan bir kervanci grubu, Sav köyünde mola verir. Bunlarla İncili Çavus yakından ilgilenir. Kervancılar onun tatlı dili, güler yüzü, niteliklerinin inceliği karşısında hayran kalırlar. Sonuçta onu ikna edip İstanbul'a götürürler. Saraya intisabı, padişaha musahip oluşu hep bu gidişin sonucudur.
Sav Kasabası'nda yaşayan akrabaları ve Savlılar onun manevi varlığı ile iftihar ederler. İncili Böncü bunlardan birisidir. Kasabaya girerken yolun sağ tarafında yer alan İncili Çavuş tarafından yaptırıldığı söylenen (bugün restore edilen) fakat sinesinde İncilinin yatmasının nasip olmadığı ünlü türbeyi köylüler her gelip gidişinde fatiha okuyarak selamlar. Bugün adına filmler çevrilen İncili Çavuş Sav'a gelmiş kendisine bir mezar hazırlatmıştır. Padişah tarafından affa- mazhar olması dolayısıyla İstanbul'a gitmiş ve orada ölmüştür.Bazı kaynaklara göre mezarı Sultanahmet'te adıyla anılan Firuzağa Camisi yanında olduğunu bazı kaynaklarda İstanbul Edirne kapı mezarlığında lâ'li çesmesini biraz geçince defderdara inen yolun sağında bulunduğunu söylerler. Üstünavi mezar taşında sülus yazıyla su kitabe yazılıdır.Merhum İncili Çavuş ruhiyçün fatiha-sene1042(M.163) (kaynak:Isparta Tarihi E.Süldür ve Isparta il yıllığı)
İNCİLİÇAVUŞ (Mustafa Efendi): Türk elçisi (öl.1632-1633) Ahmet I.in musahibi 1615 ‘de geçici olarak İran'a gönderildi. Saray halkının hatta padişahın aksayan yanlarını çekinmeden alaya almıştır. Bu yüzden hoş sözleri ve nükteleri ile tanınır. Türk anlatı geleneğinde fıkracı tiplerden biridir. (kaynak:Meydan Larousse).
Yönetimle halk arasında asırlardır manevi köprü kurmuş olan İncili Çavuşu rahmetle anıyoruz…
 
İncili Çavuş'tan İncilerAdamına Göre

İncili Çavuş bir zamanlar Osmanlı elçisi olarak Fransa'ya da gönderilmiş.
İncili'nin kara kuru kılığına bakarak küçümseyen Fransa kralı demiş ki:

- Bana senden başka gönderecek adam bulamamışlar mı?

İncili Çavuş şu cevabı vermiş:

- Osmanlılar, adama göre adam gönderirler.
Beni de sana göndermelerinin sebebi bu olsa gerek

*************
İncili Çavuş'tan İnciler - 2
Ocağına Dikersin

Zulüm ve haksızlık yapmakla tanınmış vezirlerden biri evinin bahçesini tanzim ediyordu.
İçlerinde İncili'nin de bulunduğu saray erkanına;

- Şuraya havuz yaptırayım, şuraya gül, şuraya erguvan diktireyim diye anlatıp danışıyordu.
Derken bir incir ağacını göstererek

- Şu ağacı söktürüp atacağım! deyince, İncili Çavuş dayanamayıp dedi ki:

- Efendim bu incir ağacını bırakınız dursun, elbette bir gün birinin ocağına dikersiniz.

Hiç yorum yok: