22 Kasım 2011 Salı

profersör ve öğrencileri












anamur kıbrısa karşı okey partimiz 


BARDAĞI YERE BIRAKIN
PRAFÖSÖR:
İçi dolu bir bardak tutarak derse başlar,
__Çocuklar bu   bardağın ağırlığı  ne kadardır  sizce?  diye sorar,
Herkes bir tahminde bulunur,sonra prof,sorar,
__Peki  bu bardağı birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu
__Hiçbir şey ,
__Peki  ya bir saat boyunca tutsaydım?
__Kolunuz ağrımaya başlardı  hocam,
__Haklısınız der prof.
peki  gün boyu tutsaydım bardağı elimden bırakmadan?
__Herhalde kas spazmı geçirirdiniz ,belki'de sizi hastaneye götürmek zorunda kalırdık hocam dedi öğrencileri,
Profösör bu soruları  niçin sorduğunu açıklamak niyetiyle sürdürdü  konuşmasını,
__Bardağın ağırlığında  bir değişiklik  oldumu?
__Hayır hocam,
__Peki  o zaman  kolumun ağrımasına neden olan şey neydi?
Öğrenciler cevap bulmaya çalıştılar.
Hoca tekrar soru sordu,
__Acıdan  ve ağrıdan  kurtulmam için ne yapmam gerekirdi?
__Bardağı elinizden bırakmanız .
__Kesinlikle öyle arkadaşlar,dedi  profösör,
ve devam etti,
__''Hayatın problemleri'de  böyle bir şeydir,Onları  kafamızda  birkaç dakikadan fazla  tutarsak:bir sorun yokmuş gibi görünür,Kafamızda  evirir,çevirir  sürekli  düşünürsek  başımız  ağrımaya başlar.Sorunlar  her zaman içimizde  bizleri yiyip  bitirir,
Hayatımızda  karşılaştığımız güçlükleri,sorunları,Elbette düşüneceğiz,Ama  her günün sonunda uyumadan önce,Tıpkı bu bardak gibi  bir kenara bırakmalıyız,'ki  OzamanStrese girmeyiz,her sabah taze bir beyinle  uyanır,ve o gün  karşılaşacağımız  güçlüklere karşı  mücadeler edebileceğimiz enerjiyi  kendimizde bulabilelim.Sevdiklerinize bu hikayeyi  anlatın,ve szilerde  uyumadan önce bütün günkü dolu olan beyninizi boşaltın bardağa ve bir kenara  koyun sevgilerle
 

Hiç yorum yok: