
ÇÖREKOTU ( Çöreotu / Siyah susam ) - Nigella sativa
Haziran-temmuz aylari arasinda yesille karisik açik mâvi renkli çiçekler açan, 20-40 cm boyunda bir senelik, otsu bir bitki. Yol kenarlari ve bilhassa ekin tarlalari içinde bulunur. Gövde dik ve kisa tüylüdür. Yapraklarin alttakileri sapli, üsttekileri sapsizdir. Çiçekler uzun sapli ve tek tektir. Taç yapraklari iki loplu ve bal özü bezleri tasiyan 8 tâne küçük parça hâlindedir. Meyveleri çok tohumlu olup, tohumlar siyah renkli ve oval sekillidir. Güney Avrupa, Balkan memleketleri, Kuzey Afrika, Türkiye ve Hindistan’da yetistirilmektedir.
Sam çörekotu (Nigella damascena): Yapraklari parçalidir. Çiçekleri tek ve üst yapraklar tarafindan örtülmüs durumdadir. Parlak mâvi çiçeklidir.
Kir çörek otu (Nigella arvensis): 10-30 cm yüksekliginde mâvi çiçeklidir. Yapraklari sivri parçalidir. Tohumlari kurt düsürücü olarak da kullanilir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Trakya ve Anadolu.
FAYDALARI :
Bitkinin kullanilan kisimlari tohumlaridir. Tohumlari tamâmen olgunlastiktan sonra toplanir ve güneste kurutulur. Çörekotu tohumlarinda uçucu ve sabit yag, tanen, sekerler, glikozit bünyeli bir saponin ve alkaloitler bulunmustur. Tohumlari gaz söktürücü, uyarici ve idrar söktürücü olarak kullanilmaktadir. Güzel kokusu sebebiyle müshil ilâçlarinin içine ilâve edilen iyi bir lezzet ve koku degistiricidir. Çörekotunun Anadolu’da bulunan ve ayni sekilde kullanilan diger türleri sunlardir:
*************

ÇOBANPÜSKÜLÜ - (Stechpalme / Houx / Holly / Houx commun / Ilex aquifolium)
Çogunlukla çali, bâzan da, 10-15 metreye kadar boyu uzayabilen bir agaç. Yapraklar kalici, derimsi, oval, kenarlari genis disli ve dislerin tepesi dikenlidir. Çiçekler iki evcikli olup, kurullar hâlinde bulunur. Meyvesi yuvarlak ve parlak kirmizidir. Kuzey Afrika, Bati ve Güney Avrupa ve Bati Asya’dan Çin’e kadar olan bölgelerde yetisir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Trakya ve Kuzey Anadolu.
FAYDALARI :
Atesi düsürür, terletir ve vücuda rahatlik verir. Meyvenin iç kabugu ökse yapiminda kullanilir. Odunu çok sert, agir ve koyu renktedir. Çok iyi cilâ tutar. Tornacilikta, kaplamacilikta, çark disi yapiminda kullanilir. Körpe dallari kamçi sapi yapmaya yarar. Süs bitkisi olarak da yetistirilir.
**************

ÇİĞDEM - (Krokus / Colchique / Crocus / Lahlah / Mahmurçiçegi / Colchicum)
Toprak altinda, üzeri ince veya zarimsi birkaç pul ile örtülü, bir yumru tasiyan çok senelik bir bitki. Yapraklari çimen yapragina benzer. Çiçekler genellikle 1-3 tâne veya türüne göre daha fazla olup, mor, beyaz-pembe sarimtrak renklerdedir. Çiçek taç yapraklari tüpsü olup, uç kisminda huni seklinde genislemis ve 6 parçalidir. Meyveleri çok tohumludur. Avrupa ve Akdeniz bölgesine yayilmis, 40 civârinda türü vardir. Bunun da 20 kadari Türkiye’de bulunur. Genel olarak zehirli alkaloitler tasiyan bitkilerdir. Çigdem türlerinin bir kismi ilkbaharda, diger bir kismi ise sonbaharda çiçek açmaktadir. Çok güzel olan çiçeklerinden dolayi da bir süs bitkisidirler. Daha çok kullanilani ve tibbî olarak bilineni sonbahar veya güz çigdemi (Colchicum autumnale)dir. Bu da agustos-ekim aylari arasinda çiçek açan yumrulu bir bitkidir. Yapraklari ilkbaharda meydana gelir. Çiçekleri ise sonbaharda olup, pembemsi-mor veya beyazdir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Farkli türlerde Türkiye’nin hemen hemen her tarafinda.
FAYDALARI :
Bitkinin kullanilan kismi tohumlari ve yumrusudur. Tohumlarinda sâbit yag, sakkaroz ve kolsisin isimli bir alkaloit bulunur. Yumrularinda da kolsisin, inulin, yag, nisasta, sakkaroz bulunmaktadir. Idrar söktürür, Kabizligi giderir. Kesinlikle tavsiye edilen miktardan fazla kullanilmamalidir. Çigdem tohumu ve yumrusundan hazirlanan preparatlar uzun zamandan beri damla hastaligina karsi kullanilmaktadir. Kolsisin bir ara kansere karsi kullanilmissa da, hayvansal hücreler için çok zehirli oldugundan hâlen terk edilmistir. Kolsisinin hücre bölünmesini durdurmasi etkisinden faydalanilarak, poliploit mutasyonlar elde etmek için zirâatte kullanilmaktadir. Poliploit organizmalar genellikle normalden daha fazla olan büyüklükleri ile göze çarparlar. Bu metod sâyesinde ekonomik deger tasiyan bu bitkilerin yaprak veya meyve ürünlerini arttirmak mümkün olmaktadir.
************
MAYDANOZ - Petroselinum crispum
Kökeni ve Yayılışı : Kültür bitkisi olarak maydanoz bugün hemen tüm dünyaya yayılmış bulunmaktadır. Esas kökeni tam olarak bilinmemektedir. Büyük olasılıkla Akdeniz Bölgesi olabileceği kabul edilmektedir. Eski Yunanlılar ve Romalılar zamanında maydanozun tıbbi ve baharat olarak kullanıldığı bilinmektedir.
*Botanik Özellikleri : Maydanoz iki veya çok yıllık bir bitkidir. Pancar şekline benzeyen kazık kökünden ikinci yıl hafif köşeli ve bükülmüş sap oluşur. Bu sap üst kısımlara doğru dallanır. Sapın boyu 130 cm'yi bulabilir. Temel yapraklar ile sapın alt kısımlarında olan yapraklar saplı, buna karşılık üst kısımlardaki derimsi yapraklar doğrudan doğruya sapa bileşiktirler. Alt yapraklar koyu yeşil renkte, üst yüzü parlak ve düz 3 parçalı ve her parça 3 dilimli ve dişlidir. Üst yapraklar ise daha az parçalıdır. Saplar bir çiçek topluluğu ile son bulur, çiçek sapı uzundur ve bu sap ucunda bileşik umbella tipinde bir çiçek topluluğu bulunmaktadır. Çiçekler genellikle sarı- yeşil renktedir. Ancak kırmızı renklilerde bulunmaktadır. Çiçeklerde protandri söz konusu olduğundan yabancı döllenme olur. çiçek topluluğu orta büyüklükte olup, 10-20 kolludur.
*Meyve 2-3.5 mm uzunlukta, 2 mm genişlikte ve 1 mm kalınlıkta olup geniş yumurta şeklindedir. Uç kısımda 2 narbe bulunur. Meyve kolaylıkla iki parçaya ayrılır. Meyve rengi yeşilimsi gri kahverengiye kadar değişir. Kokusu ve tadı çok aromatik tipik maydanoz kokusunda fakat yaşlandıkça kokusu azalır. Bahçe maydanozu tüm organlarında fakat özellikle meyvelerinde uçucu yağ içerir. Bu uçucu yağın en önemli kısmı apiol dur.
*İklim ve Toprak İstekleri : Maydanoz iklim yönünden fazla seçici değildir. Ancak derin yapılı humusça zengin, belirli ölçüde rutubetli olan yerleri tercih eder.
*Tohumluk : Maydanozda 1000 dane ağırlığı büyük varyasyon göstermektedir. Ortalama 1.125 gr olduğu belirtilmektedir. Tohumluluğun safiyetinin % 90, çimlenme kabiliyetinin % 70 den az olmaması istenmektedir. Çimlenmesini 21 günde tamamlamaktadır.
*Yetiştirme Tekniği : Ekimden önce tarlanın çok iyi hazırlanması gerekir. Sürümden sonra tırmık ve merdane ile toprak üst sathının iyice ufalanmasına ve belirli ölçüde bastırılmasına gerek vardır. Tohumun 1 cm kadar derine düşmesi istendiğinden üst yüzünün iyi işlenmiş ve belirli bir ölçüde bastırılmış olması ile yeterli bir çimlenme sağlanabilir. ekim ilkbahar ve Sonbaharda yapılabilir.
*Yetiştirme, kullanım amacına göre farklılık gösterir. Eğer kök maydanozu yetiştirmek isteniyor ise 30-35 cm sıra arsı mesafesinde dekara 400-500 gr tohum atılı. Şayet yaprak maydanozu ise bu takdirde 20-25 cm sıra arası mesafesinde 800-1000 gr tohum kullanılır.
*Çıkıştan sonra ilk çapanın oldukça dikkatli yapılması gerekir. Bundan sonra birkaç çapa daha yapılır. *Sonbaharda bitki sathı kaplar. Maydanoz rutubeti sevdiğinden kurak zamanlarda sulanma zorluğu vardır.
*Hasat : Maydanozda sürgün vermeden önce yapraklar kök tacı zedelenmeden biçilir. Büyük işletmelerde kosa kullanıldığı gibi çayır biçme makinalı ile de hasat yapılabilir. Kök hasadı Sonbaharda yapılabilir.
*Kurutma : Maydanozun kurutulması çok önemlidir. En iyisi suni koşullarda 40 oC'de kurutmaktır. Kökler ise 80 oC'de kurutulmalıdır. Eğer düşük sıcaklıkta kurutulur ise kurutma çok uzun süreceği gibi, köklerin sadece dış kısmı kurur, iç kısmı rutubetli kalır. Bu durumda kolayca çürüyebilir.
*Özellikle yaprak maydanoz hasat edildikten sonra içerdiği su ve uçucu yağ oranında büyük değişme olmaktadır. Su oranı biçimden itibaren azalmasına karşın uçucu yağ oranı önce artmakta ilk iki gün sonra yeniden azalmaktadır.
*Eğer maydanozdan uçucu yağ elde dilmesi şeklinde yararlanılacak ve taze bitkinin destilasyonu düşünülüyor ise, bu takdirde önce bir soldurmanın yapılması hem su oranının düşmesi hem de uçucu yağ oranının yükselmesi yönünden yararlıdır.
*Verim : Dekardan 250-300 kg drog herba, 200-400 kg/da hava kurusu kök alınabilir.
*Meyve verimi ise 150 kg/da'dır.
*Hastalık ve Zararlılar : Maydanoz mantari hastalıklara çok yakalanır.
*Kullanılan Bitki Kısmı : Radix Petroselini, Herba petroselini, Fructus petroselini.
*Etken Maddesi : Drog yaprakta uçucu yağ oranı % 0.1 - 0.7 arasında değişir. Meyvede uçucu yağ oranı ise % 3-6 arasında varyasyon gösterir.
*Sofralarımızın temel unsuru olmayı haketmiştir. Sindirimi kolaylaştırır, böbrek taşlarını düşürür. Maydanoz iki yıllık bir bitkidir. Ekilen maydanoz, 15 - 20 cm boyuna erişince kesilir. Yıl içinde 5 - 6 kesim yapılabilir. Toplanması yıl boyunca sürer. Köke yakın olarak kesilen yapraklar yemek için toplanıyorsa, taze olarak hemen tüketilir. Bu kesme işlemi budama gibi etki yapar ve yapraklar kesildikçe daha çok yaprak verir, bu şekilde bitki gitikçe kuwetlenir. İnce kıyılan yapraklar, bütün yemeklere ve salatalara girebilir, Maydanozun yaprakları çiğ olarak yenildiği gibi bazı yemeklere tencere ocaktan indirilmeden önce son dakikada eklenerek ve salatalara katılarak bolca tüketilir.
*Maydanoz sulak ve gübreli toprakları sever. Her yerde yetiştirilebllir. Tad ve kokusu hoştur, özellikle yemek ve salataları lezzet vermekte kullanılması bu yüzdendir. Sarma, dolma, köfte ve börekler maydanozsuz yapılmaz.
*Maydanoz, sabah kahvaltısı ve yemeklerin yanında da yenir. Maydanozun özel tad ve kokusu bileşiminde bulunan esanslar ve flavon glikozidinden ileri gelir.
*Maydanoz, halk arasında mide bulantısını giderici, böbrek taşlarını düşürücü, kansızlıkta, halsizlikte, bağırsakların çalışmasında, diş etleri kanamasının önlenmesinde, yaraların kapanmasında, romatizmada yararlı olarak bilinir.
*Maydanoz C vitamini ve güçlendirici etkinlik yönünden çok zengin bir bitkidir. İştah açar, ter çıkartır, ateş düşürür. Kadınların düzensiz adet görmelerini yoluna sokar ve organizmayı zehirlerden arındırır. Bu yüzden maydanoz karaciğer hastalıklarına, sarılığa, egzamalara, selülite, romatizmaya, gut hastalığına ve idrar
yolları taşlarına karşı tavsiye edilir.
*Maydanoz, C vitamini, E vitamini, B grubu vitaminlerden folik asit, A vitamininin öncüsü karolenoidlerden çok zengindir. Taze yenen 8-10 dal (20 gram kadar) maydanoz, yetişkin insanın günlük C vitamini ihtiyacının yarısını karşılayabilir.
*Diş etlerinde, yaraların kapanmasında, kansızlık ve romatizmadaki olumlu etkileri A, C ve E vitaminleri ile folik asitten zengin olmasıyla açıklanabilir. Son yıllardaki çalışmalar C ve E vitaminleri ile karotenoidlerin damar sertliğine bağlı kalp hastalıkları ve kanserlerde koruyucu etki gösterdiğini işaretlemektedir. İdrar söktürücü etkisi birleşimindeki flavon glikozidinden dolayıdır.
*Maydanoz, demir, potasyum, magnezyum ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Bunun yanında sodyumu az içerir. Potasyum, magnezyum ve kalsiyum tansiyonun düzenlenmesin de yardımcıdır. Yüksek tansiyonlu olup, diyetlerinde tuz sınırlaması yapanlar yemeklerinde bol maydanoz koyduklarında tuz ekleme gereği azalır.
*Maydanozdan yeterince yararlanabilmek lçin kullanımına özen göstermek gerekir. Her şeyden önce iyi yıkanmalıdır. Çiğ yeneceğinde, yıkandıktan sonra bir süre su içinde beklemek doğru olur. Satın alınan maydanoz kağıt havluya sarılıp naylon torba içine konarak buz dolabında saklanır. Kullanılacağında yıkanır, kullanılmayan kısım temiz bez veya kağıt havlu üzerine konarak nemi giderildikten sonra cam kavanoz içinde birkaç gün buz dolabında bekletilebilir.
*Kurutulmuş maydanozda C vitamininin çoğu kaybolur. Bunun yanında A vitamininin öncüsü karotenoidlerdeki kayıp % 30 civarındadır. Kurutma ile mineral değerlerinde kayıp olmaz. Yemeklerde kullanımı açısından kurutulmuş maydanoz kolaylık sağlar.
*Kök ve yaprakları özellikle ödemlere, kan dolaşım bozukluklarına, sindirim güçlüklerine, solunum zorluklarına, deri hastalıklarına, kadınların akıntılarına ve sancılı adetlerine karşı etkilidir. Maydanoz göz rahatsızlıkları, akne, cilt lekeleri, yara, bere karaciğer ve dalak rahatsalıkları, yüksek tansiyon için faydalıdır.
*Kan temizleyici, kuvvet verici, saçları canladırıcıdır.
*Salatalara, omletlere, çorbalara, köftelere bu şifalı bitkiyi bol bol koymalıdır. Böylelikle hem sindirimleri kolaylaştıracak hem de iştahı açacaktır.
*Maydanoz, böbrekleri çalıştırarak idrarı bollaştırır. Kan şekeri normal seviyede tutar ve kansere karşı koruyucudur.
*Maydanozun çiği de pişmişi de uyku verir. Benzimizin rengini düzekir, canlılık sağlar. Bu yüzden salatalara bol maydanoz konmalıdır.
***********

ELMA
Meyvelerin Sultanı: Kökeni Doğu Avrupâ'dır. Çok çeşidi olan elma eski çağlardan beri bilinen bir meyvedir. Tedavi edici özellikleri açısından en eski yazarlar bile elma kürünü övmekteydi. Bu meyvede vitaminler, sindirilebilir şeker, bedenin dengesi için çok gerekli enzimler, temel asitler ve hayatın kendisi olan (potasyum, sodyum, kalsiyum magnezyum, fosfor gibi) madenler bulunmaktadır.Elma, hemen her yerde yetişen, beyaz
veya pemhe çiçek açan, boyu değişik yükseklikte olan ağacın meyvesidir. Çeşitlı renkte hoş kokulu bir meyvedir. Ekşi, tatlı, mayhoş dan değişik tadlarda ve kımızıdan pembeye, sarıya kadar değişen renk tonlarıyla şifa dolu bir meyvedir.
*Günümüzün şifalı bitkiler uzmanı M. Messegue, 'Eğer bir tik ağacınız olacaksa, onun elma ağacı olmasını tercih edin. diyerek elmayı soframızdan eksik etmememizi tavsiye etmektedir.
*Memleketimizde Golden, Sterkin, Misket Amasya, Gümüşhane, Niğde ve Ferik Elması gibi birçok çeşidi vardır.
*Dünyada ise 5 binden fazla türü bulunmaktadır.
*Taze ve kurusundan komposto, marmelat, pekmez, sirke, elma çayı gibi çok çeşitli şekilleriyle halk arasında kullanılmaktadır.
*Elmada neler var?
*Bir orta boy elma (100 gr) 50 kaloridir. Su 85.6 gr, protein 0.2 gr, yağ 0.3 gr, şeker 10 gr, lif 2 gr, potasyum 127 mğr, fosfor 13 mgr, magnezyum 8 mgr, kalsiyum 7 mgr, kükürt 4 mgr, sodyum 2 mgr bulunur. Ayrıca A, B1, B2, PP, B5, B6, C, E vitaminleriyle çinko, iyot, kobalt, klor, silisyum ve çeşitli organik asitler mevcuttur.
*Elma kalbi korur!
*Meyvelerin sultanı diye bilinen elma birçok derde deva olduğu gibi, kalbe de çok iyi gelir. Çünkü elma kandaki kolesterol oranını düşürür. Dalağın kan yapmasını sağlar. Çalışırken devamlı olarak oturanlara, şişmanlara,
*kanı fazla koyu olanlara elma son derece faydalıdır.
*Demir, C vitamini ile birleştiğinde organizma tarafından mümkün olduğunca iyi şekilde emilir. Elmada her ikisi de olduğundan demir eksikliğine bağlı kansızlıkta faydalıdır.
*Kan şekerini düşürür!
*Elma, şeker hastalarının ve kan şekerinin yükselmesini istemeyen kişilerin tercih etmesi gereken ilk meyvedir. *Meyve şekeri (früktoz) ihtiva ettiği için kan şekerini yükseltmez. Elma tansiyonu da düşürür. Yine elmanın güzel kokusu sayesinde sinirler gevşer, insan rahatlar ve böylece tansiyon da düşer.
*Zayıflamak için ideal
*Elma kandaki şekeri geçici olarak yükselttiği için ve pektinler mideye doygunluk verdiğinden kendimizivtok hissederiz. Eğer diyet yapıyorsak, bol bol elma yememizde fayda var. Böylece hem kilo vermiş, hem de
*sağlıklı kalmış oluruz. Kısacası zayıflamak için mükemmel bir meyvedir.
*Elma nefesi rahatlatır! İngiliz tıp dergisi Thorax'da yayınlanan bir çalışma, haftada en az beş Elma yiyenlerin daha kolay nefes aldığını göstermektedir.
*Bol taze meyve, özellikle elma yemekle akciğer kapasitesi artıyor. Hergün bir elma yiyenlerin hiç elma yemeyenlerden daha fazla nefes verebildiklerini gösterdi. Yani daha sağlıklı olmak içn elma yemek gerekli.
GÜNDE BİR ELMA ;
*Elma sindirimi kolay, bol C vitamini ihtiva eden (özellikk kabuğuyla yenildiğinde) ve şeker hastalarına bile tavsiye edilen düşük kalorili bir meyvedir.
*İngiltere'deki Milli Kanser ve tıp Araştırma Merkezi'nin her gün elma yeme alışkanlığı olan 2 bin kişiyi kapsayan ve 77 yıl süren araştırması elmanın (yanı sıra taze meyvenin) önemli faydasını gözler önüne serdi. *British Medical Journal adlı tıp dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre hergün başta elma olmak üzere taze meyve yeme alışkanlığı olanlarda inme (felç) riski böyle bir alışkanlığı bulunmayanlara oranla yüzde 32 az.
*Her gün bir elma yemek ayrıca kalp krizi riskini yüzde 24 oranında düşürmektedir. Elma ayrıca yüksek tansiyon, adele ağrıları, böbrek taşlarına karşı birebir. İdrar yollarını açıyor, gastrit ve ülsere de iyi geliyor. *Yemeklerden sonra yenen elma, çoğu zaman diş fırçalamak gibi etki yapar. Çünkü elma çiğnenirken dişlerin arası çok iyi bir şekilde temizlenir.
*Yatmadan önce yenirse dişlerin beyaz kalmasını sağlaması yanında yatıştırıcı etkisinden dolayı uykuyu olaylaştırır, baş ağrısına iyi gelir.
*Protein, vitamin ve doğal kimyasallar sayesinde sindirime yardımcı olur ve kolaylaştırır. Bağırsak sorunu çeken kişiler için dengeleyici ve normalleştirici bir besindir. Kabızlık sorunu olanlara çok faydalıdır. Bağırsak kanserlerini önleyici etkisi vardır.
*İçindeki C vitamini ve pektin her derde devadır. Kolesterolü düşürür, sindirim sistemini düzenler, idrar ollarındaki problemlere yardımcı olur.
*Elma kürü yapmakla gut, böbrek, mesane hastalıkları ve hemoroitte şifa elde edilir.
ELMA YEMEK İÇİN 8 SEBEP ;
*1-Sabahları hiçbir şey yemeden evvel elma yendiğinde kanı temizler ve toksinleri atmayı sağlar.
*2- Isırarak ve kabuğuyla yenirse dişleri temizler ve diş etlerini güçlendirir.
*3- Uykudan önce yenirse rahatlatır ve kolay uyumayı sağlar.
*4- Yeşil, hafif ekşi olanları mide bulantılarını önler.
*5- Gastritten kaynaklanan yanmaları hafifletir.
*6 Kabuğuyla pişirildiğinde bağırsakları çalıştırır ve yumuşatır.
*7-Bal ekleyerek pişirildiğinde enerji verir.
*8- Ortasına biraz marmelat ekleyip fırında pişirildiğinde, özellikle rejim yapanların tatlı yeme arzusunu giderir.
*Elmanın özellikleri
*- İçinde bulunan mineral tuzlar sayesinde idrar sökücü ve kanı temizleyici özelliği vardır. Ayrıca ürik asite ve romatizmalara karşı güçlendiricidir.
*-Vitaminler ve mineral tuzlar aynı zamanda enerji ve tazelik verir.
*-A vitamininin varlığı solunum yollarını, sinir sistemini, kan damarlarını ve cildi sağlıklı tutar.
*-Organik asitler sayesinde hem midenin çalışma düzeni hızlanır, hem de gastrite karşı mücadele verilir.
*- İçindeki kükürt ve tanin sayesinde dezenfektandır ve bakterilere karşı korur.
*- Sindirimi kolaylaştırdığı gibi kalbi de güçlendirir..
davetci.com
*****************

ÇİFİTOTU (Kokar sedef otu ) - Isatis tinctoria
Sedefotugillerden, çayirlarda ve hendek kenarlarinda yetisen, zehirli bir bitkidir. Yapraklari genis, çiçekleri küçük ve sari renklidir. Çiçekleri dallarin disina tasmis demetler halindedir. Keskin bir kokusu vardir. Kullanirken kesinlikle tavsiye edilen doz asilmamalidir.
FAYDALARI :
Kalp çarpintilarini giderir. Mide agrilarini dindirir. Zeytinyagi ile kavrulduktan sonra çibanin üzerine konulursa, çibani olgunlastirir.
**************
ÇEMEN - (Wärmflasche / Fenugrec / Fenugreek / Buy otu)
Nisan-haziran aylarinda, sarimsi-beyaz renkli çiçekler açan 20-40 cm yüksekliginde, bir senelik, otsu bir bitki. Buy otu, hulbe otu olarak da bilinmektedir. Gövdeleri dik, silindir biçiminde, içi bos ve oldukça dallidir. yapraklari sapli ve 3 yaprakçiklidir. Çiçekler teker teker veya 2 tânesi bir arada olmak üzere bir yapragin koltugundan çikar. Meyveleri düz veya az çok kivrilmis olup, fasulye meyvesine benzer. Içinde esmer-sari veya kirmizimsi 6-20 tohum tasir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Trakya, Marmara, Orta, Güney ve Güneydogu Anadolu.
FAYDALARI :
Kullanilan kisimlari tohumlaridir. Olgun meyveler toplanir, güneste kurutulduktan sonra, sopa ile dövülerek tohumlar meyvelerden disari çikarilir. Tohumlarinda müsilaj, uçucu yag ve sâbit yag, alkaloit, kolin, rutin gibi maddeler vardir. Eski devirlerde Asya memleketlerinde sehvet arttirici ve harplerde cesâret verici olarak çok kullanilirdi. Bugün tasidigi müsilajdan dolayi, yumusatici ve balgam söktürücü olarak kullanilmaktadir. Kuvvet verici ve istah açici olarak, rasitizm, diabet, tüberküloz ve kansizliklarda da kullanilmaktadir. Unu, pastirmanin üzerini örten ve "çemen" ismi verilen karisimi (Bu karisim sarimsak, kirmizi biber ve çemen tohumu unundan ibârettir.) hazirlamak için kullanilir.
************

ÇAMFISTIĞI - (Pinus pinea)
Çam kozalaklarinin içinden çikartilir. Kuvvetli bir besindir. Günde 2 çorba kasigindan fazla yenmemelidir.
FAYDALARI :
Bronsit verem ve akciger hastaliklarinin çabuk isilesmesine yardimci olur. Afrodizyak (Cinsel istekleri artirici) özelligi vardir.
**************
ÇAKALERĞİ - (Prunus spinosa / Prune / Plum)
Gülgillerden, Nisan-mayis aylari arasinda, beyaz renkli çiçekler açan, 1-3 m yüksekliginde, dikenli bir agaçtir. Ormanlarda, çit kenarlarinda ve kirlarda rastlanir. Gövdeleri silindirik, kabugu koyu gri renkli ve çok sik dallidir. Küçük dallarin ucu dikenlidir. Çiçekleri beyaz renklidir. Meyveleri sonbahar veya kisa dogru olgunlasan mâvimsi siyah renkli, küremsi sekilli ve eksi lezzetlidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Ege ve Karadeniz bölgesi.
FAYDALARI :
Bitkinin kullanilan kismi, çiçekleri ve kurutulmus meyveleridir. Çiçekler kuru bir havada toplanir ve derhal kurutulur. Çiçekleri hafif müleyyin ve kan temizleyicidir. Meyvelerinde sekerler ve organik asitler vardir. Ishali keser. Mide ve barsaklarin düzenli çalismasini saglar. Terletir ve vücudda biriken zararli maddelerin atilmasini saglar. Bogaz ve bademcik iltihabini giderir. Anne sütünü artirir.
****************
ÇİĞEROTU - (Pulmonaria officinalis)
Hodangiller familyasindan, 10-15 cm boyunda, uzun ömürlü otsu bur bitkidir. Çiçekleri önce kirmizimtiraktir. Sonra mor v emavimsi bir renk alir. Gövdesi dik ve tüylüdür. Tanen, müsilaj, sekerler, reçine ve sabit yag içerir. Tedavi için yapraklari kullanilir.
FAYDALARI :
Gögsü yumsatir. Öksürügü keser. Akciger hastaliklarinda faydalidir. Idrar söktürür.
************
CENTİYANE - (LCentiyana / Yilanotu / Esekturpu / Gentina lutea / Gentina radix)
Dogu Karadeniz Bölgesi ve uludag'da yetisen, 1 metre kadar yüksekliginde, genis yaprakli, kalin köklü bir bitkidir. Kökü acidir. Içi sari, disi esmerdir. Kökü sifalidir. Sari ve mavi türü vardir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Dogu Karadeniz Bölgesi ve Uludag.
FAYDALARI :
Istah artirir, hazmi kolaylastirir. Atesi düsürür. Vücuda kuvvet verir. Mide zafiyeti ve eksimelerini giderir. Kansizliktada faydalidir.
***********
BİBERİYE - (Rosmarin / Romarin / Rosemary / Kusdili otu / Rosmarinus officinalis)
Bütün ilkbahar ve yaz boyunca soluk-mavi renkli çiçekler açan, 1-2 m yüksekliginde, kisin yapraklarini dökmeyen bir bitki. Gövdeleri dik ve çok dallidir. Yapraklari mizrak gibi, etli ve yesil renklidir. Çiçekleri dallarin uçlarinda, yapraklarin tabanlarinda bulunur. Meyveleri esmer renkli ve findiksidir. Kusdili olarak da bilinir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Istanbul, Ege ve Akdeniz bölgelerinde bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir.
FAYDALARI :
Yapraklari ile bundan elde edilen yagi kullanilir. Yapraklari ve çiçekli dallar yaz mevsiminde toplanir ve açik havada kurutulur. Yapraklar ve çiçeklerinden uçucu yag, tanen, aci maddeler, organik asitler ve glikozit elde edilir. Mide ve barsak uyaricisi, idrar söktürücü ve safra artirici etkisi vardir. Uçucu yag, uyarici olarak haricen kullanilir. Birçok preparatlarin terkibine girer. Ayrica hazimsizligi gideririr. Çarpintilari keser. Yarimbas agrilarini (migren) keser. Idrar ve adet söktürür.
*************
BANOTU - (Bilsenkraut / Jusquame / Herbane / Konca / Bangootu / Hyoscyamus niger)
Yumusak tüylü, otsu bir bitki. Gavurhashasi adiyla da anilmaktadir. Yapraklari yumusak, sapli veya sapsizdir. Çiçekleri sapsiz veya kisa saplidir. Taç yapraklari alt tarafta tüp seklinde, üst tarafta biraz egri olarak genislemis ve yayilmis olup, tepede bes lopludur. Meyve çok tohumlu ve bir kapakla açilip tohumlarini saçan bir kapsüldür.
Memleketimizde alti banotu türü bilinmekle beraber, bu türlerden yalniz Hyoscyamus niger (Siyah banotu) ile H.muticus (Misir banotu) tedavi sahasinda kullanilmaktadir. Misir banotu memleketimizde Malatya civarinda bulunmaktadir. Bilhassa alkaloit endüstrisi için önemlidir. Siyah banotu hemen hemen bütün Anadolu ve Trakya’da bulunur. Tibbi maksatlar için kullanilir.
Hyoscyamus niger (Siyah banotu): Mayis-eylül aylari arasinda sarimsi renkli çiçekler açan, 30-80 cm boylarinda, 2 senelik, otsu ve özel kokulu bir bitkidir. Gövdeleri dik, basit veya dallanmis ve yapiskan tüylüdür. Yapraklari, donuk yesil renkli, kenarlari girintilidir. Çiçekler çok kisa saplidir. Çanak yapraklari tüp seklinde, üzeri damarlidir. Taç yapraklari huni seklinde, bes parçali, kirli sari renkli ve mor damarlidir. Meyvalari çanak yapraklar tarafindan sarilan, kapak ile açilan bir kapsüldür. Bu kapsül içinde gri esmer renkli, oval veya böbrek seklinde, üzerinde küçük çukurcuklar bulunan çok miktarda tohum bulunur.
Türkiye’de yetistigi yerler: Memleketimizde alti türü vardir.Hemen hemen her tarafta, tarla ve yol kenarlarinda tesadüf edilir.
FAYDALARI :
Bitkinin kullanilan kismi; yapraklari, kökü ve tohumlaridir. Yapraklar, bitki çiçekli iken toplanir ve kurutulur. Tohumlar tamamen olgunlastiktan sonra alinir, güneste veya daha iyisi 40-50 derecelik firinlarda kurutulur. Yaprak, tohum ve bilhassa köklerde alkaloitler bulunmaktadir. Kuvvetli bir uyusturucu ve agri kesicidir. Bazi müshillerin tesir edebilmesini kolaylastirir. Çesitli merhemlerin terkibinde kullanilmaktadir. Bilmeden kullanildiginda sik sik zehirlenmelere sebeb olan bir bitkidir.
**************

BALDIRIKARA - (Venushaar / Frauenhaar / Capillaire / Maidenhair)
Rutubetli ve serin yerlerde, akarsu kenarlarinda, kuyu duvarlarinda ve magara agizlarinda tesadüf edilen 20-40 cm yüksekliginde otsu bir bitki. Venüssaçi da denilmektedir. Yapraklari uzun, ince, parlak, siyah veya kirmizimtrak-siyah saplidir. Yaprak parçalari açik yesil renkli ve böbrek seklinde olup, uç taraflari loplara ayrilmistir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara bölgesi, Karadeniz, Ege, Akdeniz bölgelerinde yetisir.
FAYDALARI :
Bitkinin kullanilan kisimlari yapraklaridir. Yapraklar bütün yaz esnasinda toplanir, taze olarak veya gölgede kurutulduktan sonra kullanilir. Tipta çok eskiden beri yumusatici ve balgam söktürücü özelliginden dolayi öksürük ve bronsitlerde kullanilir. Baldirikara surubu da yapilir. Surup, balgam söktürücü olarak faydalidir. Kabiz edici etkisi de vardir.
************
BADEM - (Echte Mandel / Amandie / Almond tree)
Mart ve Nisan aylari arasinda beyaz veya pembe renkli çiçekler açan, 5-12 m yüksekliginde bir agaç. Birçok çesitleri varsa da, tibbi bakimdan ikisi mühimdir: Amygdalus communis varyete dulcis (tatli badem), Amygdalus communis varyete amara (aci badem). Tohumun lezzeti birincisinde tatli, ikincisinde ise acidir. Yapraklari sapli, parlak, yesil renkli, kenarlari dislidir. Çiçekleri yapraklarin gelismesinden önce açar ve kisa saplidir. Çanak yapraklari yesilimsi sari renkli üçgen seklinde, 5 birlesik parçali, taç yapraklari beyaz veya pembe renkli 5 serbest parçalidir. Meyveleri oval sekilli, yesil tüylü genellikle bir, bazan iki tohumludur.
FAYDALARI :
Aci ve tatli badem tohumlarindan tazyik usulü ile yag elde edilir. Badem tohumlarinda yag, albuminli maddeler, E vitamini; sekerler ve emulsin isimli enzim vardir. Aci badem tohumlari uçucu yag tasirlar ve ayrica siyanogenetik bir glikoz olan amygdalin maddesi ihtiva ederler. Aci bademin uçucu yagi, iyi bir koku ve tat giderici (balik yagina ilave edilir) ve hafif bir dezenfektandir. Badem tohumlari, badem surubu hazirlanmasinda kullanilir. Çocuklar için iyi bir müshildir. Kremlerin terkibine girer. Meyve kabugu halk arasinda bogaz agrilarina karsi kullanilmaktadir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder