
************************
KIME NIYET KIME KISMET...!
Kara kışın bütün ağırlığıyla şehrin üstünde egemen olduğu günlerden birinde yol kıyısında yaşlı bır dilenci, gelip geçene sadaka için avucunu aciyordu.
Tipi bütün hızıyla esiyor, yoldaki hiç kimse yüzünü havada uçuşan kar tanelerinden saklayamiyordu.
Paltosunun kaldırdığı kürklü yakası ve şapkası arasında başını korumak isteyen bir genç, hızla evine doğru giderken, yaşlı kadını gördü. Içinden sadaka vermek geçti. Ama hava o kadar soğuktu ki, eldivenlerini çıkarıp kadına para uzatmaya usendi.
Ama, kadina cok acidi.Bu dondurucu soğukta birkaç kuruşa muhtaç olup, yol üzerinde dilenmek zorunda kalmanin ne kadar dehşetli birşey olduğunu düşündü.
"Zavalli sevgili ihtiyar" diye seslendi kadincagiza. "
"Senin isin cok zor.Allah, kolaylik versin sana ".!
Yaşlı nineye, bu iki candan söz bile yetti. Delikanlınin icten sözleri içini isitti.
Sadaka alamadığı halde, genç adama teşekkür etti.
Biraz sonra yol üzerinden gecen atli arabada oturan zengin bir adam da ıhtiyar kadini fark etti. Usagina işaret edıp, arabayı durdurdu. Zavallı dilenciye hediye vermek istedi. Cebinden para kesesini cikarip pencereyi acti.Ama dışarıdaki fırtına sıcak arabaya öylesine hücum etti ki, zengin adam kesesinden çıkardığı parayı hızla dilenciye doğru fırlattı, ancak attığı paranin bir altin olduğunu son anda fark edebildi. Ama olan olmuştu.
Zengin adam evine döndüğünde, hâlâ dilenciye attığı altını düşünüyordu. Dikkatsizligi yüzünden o kadar büyük bir paranın gittiğini düşünüp kendi kendine kiziyordu. Oysa, bir altin onun için uzerinde durulmayacak kadar küçük bir miktardi.
Ayni gece, fakir delikanlı da, kadini düşünüyordu. Mütevazı akşam sofrasını kurarken bile, kadinin sefil görüntüsü hep gözünün önündeydi. Sonunda dışarı fırlayıp yaşlı kadının durduğu sokağa doğru koştu. Kadin hala oradaydı ve yarı donmuş bir halde elleriyle karlar arasında zenginin fırlattığı altını arıyordu.
Genç adam, nineyi evine getirdi. Beraberce sofraya oturup, birlikte yemek yediler.
O gece, Dünya Iyilikler Defteri'ne zenginin fırlattığı bir altin yazılmadı bile. .
Ama ilk siraya, iyi kalpli gencin iyiliği kaydedildi...
*Samimiyet, Cennet'e götüren yoldur..
/MENCIUS/
Kara kışın bütün ağırlığıyla şehrin üstünde egemen olduğu günlerden birinde yol kıyısında yaşlı bır dilenci, gelip geçene sadaka için avucunu aciyordu.
Tipi bütün hızıyla esiyor, yoldaki hiç kimse yüzünü havada uçuşan kar tanelerinden saklayamiyordu.
Paltosunun kaldırdığı kürklü yakası ve şapkası arasında başını korumak isteyen bir genç, hızla evine doğru giderken, yaşlı kadını gördü. Içinden sadaka vermek geçti. Ama hava o kadar soğuktu ki, eldivenlerini çıkarıp kadına para uzatmaya usendi.
Ama, kadina cok acidi.Bu dondurucu soğukta birkaç kuruşa muhtaç olup, yol üzerinde dilenmek zorunda kalmanin ne kadar dehşetli birşey olduğunu düşündü.
"Zavalli sevgili ihtiyar" diye seslendi kadincagiza. "
"Senin isin cok zor.Allah, kolaylik versin sana ".!
Yaşlı nineye, bu iki candan söz bile yetti. Delikanlınin icten sözleri içini isitti.
Sadaka alamadığı halde, genç adama teşekkür etti.
Biraz sonra yol üzerinden gecen atli arabada oturan zengin bir adam da ıhtiyar kadini fark etti. Usagina işaret edıp, arabayı durdurdu. Zavallı dilenciye hediye vermek istedi. Cebinden para kesesini cikarip pencereyi acti.Ama dışarıdaki fırtına sıcak arabaya öylesine hücum etti ki, zengin adam kesesinden çıkardığı parayı hızla dilenciye doğru fırlattı, ancak attığı paranin bir altin olduğunu son anda fark edebildi. Ama olan olmuştu.
Zengin adam evine döndüğünde, hâlâ dilenciye attığı altını düşünüyordu. Dikkatsizligi yüzünden o kadar büyük bir paranın gittiğini düşünüp kendi kendine kiziyordu. Oysa, bir altin onun için uzerinde durulmayacak kadar küçük bir miktardi.
Ayni gece, fakir delikanlı da, kadini düşünüyordu. Mütevazı akşam sofrasını kurarken bile, kadinin sefil görüntüsü hep gözünün önündeydi. Sonunda dışarı fırlayıp yaşlı kadının durduğu sokağa doğru koştu. Kadin hala oradaydı ve yarı donmuş bir halde elleriyle karlar arasında zenginin fırlattığı altını arıyordu.
Genç adam, nineyi evine getirdi. Beraberce sofraya oturup, birlikte yemek yediler.
O gece, Dünya Iyilikler Defteri'ne zenginin fırlattığı bir altin yazılmadı bile. .
Ama ilk siraya, iyi kalpli gencin iyiliği kaydedildi...
*Samimiyet, Cennet'e götüren yoldur..
/MENCIUS/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder