B u r a s ı T ü r k i y e
BİLMEKTE FAYDA VAR
Büyük İskender, Aristo'ya bir mektup yazıp sorar:
- Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?
1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?
3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?
Aristo'dan cevap gelir:
1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.
2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.
3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:
- İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün
yolları tıkayacaksın...
Büyük İskender M.Ö. 356 - 323 yıllar arasında 33 yıl yaşamış.
Makedon kralıdır. Kısacık ömrüne büyük başarılar sığdırmıştır.
Baba lakaplı siyasetçi devlet adamı, DEMİREL' e sorarlar.
---Baba memleketin durumu tek kelime ile nasıl...
Hazır cevap baba kendine has tarzıyla..
---"Tek kelime ile İYİ."
---Bu cevaba, soru soranlar şaşırır..Demirel devam eder.
---" İki kelime ile İYİ DEĞİL diye cevap verir.
Evet memleketin durumu İYİ DEĞİL.
Bir Bulgar ata sözü, " Günün nasıl geçeceği sabahtan belli olur" der.
Ama sevindirici bir husus, bunlar iyi günlerimiz.
Yarının daha iyi olmayacağına dair, "MAKUL ŞÜPHE işaretleri var.
Dünya da yalnız kaldık.Bütün komşular ile kavgalıyız.
Kayıt dışı vadeli ekonomi sistemimizi ayakta tutacak,bavul ticareti
yapacak kimse kalmadı..
Hal böyle olunca teee güney Afrikanyalara, güney Amerikanyalara gidip
ilişki kuracak devlet arıyoruz.
Ama gittiğimiz yerde "dil epsem olsa baş esen olur " sözüne, Osmanlıcaya heves etmemize rağmen uymayıp,onlara akıl vermeye kalktık...
Eyyy.....Afrikanyalılar, Cemaatin okullarını kapatın, biz daha iyisin açacağız..
Memleketteki, eğitim ve okullar yazboz tahtası, müfredat sabah kim,
erken kalkarsa o gün onun dedikleri uygulanıyor.
Bunu dünya biliyor, hal böyle olunca...
Oralarda dahi İtibar ve irtifa kaybettik..
* * * * * *
Beyimiz burada iken Türküm demedi, kıpırdanmalar olunca.
"Biz Türkleri de severiz," dedi. Sanırım buna İMALI İKRAR denir.
Hal böyle olunca, Türk'e allerjisi olupta Türküm demeyen beyimiz bu
güne kadar , A T A T Ü R K demedi...
Her mecbur kalışında, GAZİ MUSTAFA KEMAL demeyi tercih etti.
Halbuki ATATÜRK demek diğer hitabete göre hem daha kısa, hem daha kolay.
Aslında T ü r k ü m demeyen biri kim olursa olsun, A t a t ü r k demesini
beklemek en azından saflık olur....
Hele bir Küba gezimiz var ki evlere şenlik.
Beyimiz Küba'ya gitti, Kimse hayırdır inşallah, geçmiş olsun da demedi.
Durduk yerde KÜBA' ya neye gidilir ki.....
Elin Küba' lısı beyimizi götürüp ATATÜRK 'ün huzurunda, ... gibi esas duruşta bekletti...
Devlet başkanımıza yapılan bu muamele ağırıma gitti.
Bir Allahın kulu çıkıp tepki vermedi.
Kübalıların Atatürk hayranı olduğunu dünya alem biliyor.
İşte o Kübalılar da beyimizin A t a t ü r k ü , sevmediğini biliyor.
Bu yapılana diplomatik dilde ne denir bilemiyorum.
Bildiğim tek şey beyimizin hala DEVLET ADAMI olamadığıdır.
Yarabbi seçim arefesinde bize akıl ve fikir ver. Verdiğin aklı da kullanmamız için gerekli feraset ver... A m i n
18 ŞUBAT 2015
BİLMEKTE FAYDA VAR
Büyük İskender, Aristo'ya bir mektup yazıp sorar:
- Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?
1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?
3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?
Aristo'dan cevap gelir:
1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.
2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.
3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:
- İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün
yolları tıkayacaksın...
Büyük İskender M.Ö. 356 - 323 yıllar arasında 33 yıl yaşamış.
Makedon kralıdır. Kısacık ömrüne büyük başarılar sığdırmıştır.
Baba lakaplı siyasetçi devlet adamı, DEMİREL' e sorarlar.
---Baba memleketin durumu tek kelime ile nasıl...
Hazır cevap baba kendine has tarzıyla..
---"Tek kelime ile İYİ."
---Bu cevaba, soru soranlar şaşırır..Demirel devam eder.
---" İki kelime ile İYİ DEĞİL diye cevap verir.
Evet memleketin durumu İYİ DEĞİL.
Bir Bulgar ata sözü, " Günün nasıl geçeceği sabahtan belli olur" der.
Ama sevindirici bir husus, bunlar iyi günlerimiz.
Yarının daha iyi olmayacağına dair, "MAKUL ŞÜPHE işaretleri var.
Dünya da yalnız kaldık.Bütün komşular ile kavgalıyız.
Kayıt dışı vadeli ekonomi sistemimizi ayakta tutacak,bavul ticareti
yapacak kimse kalmadı..
Hal böyle olunca teee güney Afrikanyalara, güney Amerikanyalara gidip
ilişki kuracak devlet arıyoruz.
Ama gittiğimiz yerde "dil epsem olsa baş esen olur " sözüne, Osmanlıcaya heves etmemize rağmen uymayıp,onlara akıl vermeye kalktık...
Eyyy.....Afrikanyalılar, Cemaatin okullarını kapatın, biz daha iyisin açacağız..
Memleketteki, eğitim ve okullar yazboz tahtası, müfredat sabah kim,
erken kalkarsa o gün onun dedikleri uygulanıyor.
Bunu dünya biliyor, hal böyle olunca...
Oralarda dahi İtibar ve irtifa kaybettik..
* * * * * *
Beyimiz burada iken Türküm demedi, kıpırdanmalar olunca.
"Biz Türkleri de severiz," dedi. Sanırım buna İMALI İKRAR denir.
Hal böyle olunca, Türk'e allerjisi olupta Türküm demeyen beyimiz bu
güne kadar , A T A T Ü R K demedi...
Her mecbur kalışında, GAZİ MUSTAFA KEMAL demeyi tercih etti.
Halbuki ATATÜRK demek diğer hitabete göre hem daha kısa, hem daha kolay.
Aslında T ü r k ü m demeyen biri kim olursa olsun, A t a t ü r k demesini
beklemek en azından saflık olur....
Hele bir Küba gezimiz var ki evlere şenlik.
Beyimiz Küba'ya gitti, Kimse hayırdır inşallah, geçmiş olsun da demedi.
Durduk yerde KÜBA' ya neye gidilir ki.....
Elin Küba' lısı beyimizi götürüp ATATÜRK 'ün huzurunda, ... gibi esas duruşta bekletti...
Devlet başkanımıza yapılan bu muamele ağırıma gitti.
Bir Allahın kulu çıkıp tepki vermedi.
Kübalıların Atatürk hayranı olduğunu dünya alem biliyor.
İşte o Kübalılar da beyimizin A t a t ü r k ü , sevmediğini biliyor.
Bu yapılana diplomatik dilde ne denir bilemiyorum.
Bildiğim tek şey beyimizin hala DEVLET ADAMI olamadığıdır.
Yarabbi seçim arefesinde bize akıl ve fikir ver. Verdiğin aklı da kullanmamız için gerekli feraset ver... A m i n
18 ŞUBAT 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder