27 Aralık 2014 Cumartesi

ERENLER DEN HİCVLER

pir-sultan-abdal-heykeliYürü bre Hızır Paşa
Yürü bre Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir

16. yüzyılda yaşamış, Türk-Alevi halk şairi ve ozanıdır… Anadolu halkını Osmanlılara karşı kışkırttığı, ayaklanmaya çağırdığı, belki de bir ayaklanmaya öncülük ettiği için, Sivas Valisi Hızır Paşa’nın emriyle tutuklanmış, yolundan dönmeyeceği anlaşılınca da asılmıştır. 
******************
 

Nefî

seyhulislam-kadi Bize kâfir demiş müfti efendi
Dutalım ben ana diyem Müselman
Varıldıkta yarın divan-ı Hakk’a
İkimiz de çıkarız anda yalan.

17. yüzyılda yaşayan Nefî Divan edebiyatının en acımasız hicivlerini yazmış ve bu yolda kellesini de vermiş büyük bir söz ustasıydı. Kendisi gibi ünlü bir şair olan Şeyhülislam Yahya Efendi’ye cevaben yazdığı hicivi pek ünlüdür.

Köroğlu

tufek-icad-oldu-mertlik-bozuldu Benden selâm olsun Bolu Beyi’ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden, kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir

Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır.

17. yüzyılda Bolu havalisinde yaşamış, sonradan ünü bütün Anadolu’ya yayılmıştır. Babası da Bolu Beyi tarafından gözlerine mil çektirilerek cezalandırıldığı için Köroğlu diye tanınmıştır. Zulme karşı ayaklanarak halkın hakkını koruması, onu destansı bir kahraman haline getirir.

Nâbi


Çok da mağrur olma kim meyhâne-i ikbâlde
Biz hezâran mest-i mağrûrun humârın görmüşüz

(Talih meyhanesinde -geldiğin yüksek mevkilerde- çok da gururlanma çünkü biz gururdan sarhoş olanların binlercesini daha sonra sersemlemiş halde görmüşüz.)
17. yüzyılda, Osmanlı’nın duraklama devrinde yaşamış bir şairdir, idare ve toplumdaki bozukluklara şahit olduğu için didaktik şiirler yazmış, eserlerinde devleti, toplumu ve sosyal hayatı eleştirmiştir.

Dertli


Telli sazdır bunun adı
Ne ayet dinler ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde

Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde

Çağının (1772 – 1845) ünü yaygın, kişiliği etkin birkaç ozanından biri olduğu kuşku götürmez. Saz çalmanın günah olduğunu söyleyenleri eleştirir taşlamasında.

Ruhsati

zengin-fakir-banksy Zenginin faytonu dağlardan aşar
Züğürt düz ovada yolundan şaşar
Zenginin helvası bal ile pişer
Züğürt herlesine un da bulamaz

19. yüzyılın seçkin halk şairlerindendir. Dizeleriyle zengin – fakir farkını dile getirmiştir.

Namık Kemal

namik-kemal Edepsizlikte tekleriz
Kimi görsek etekleriz
Hak’tan ümit bekleriz
Ne utanmaz köpekleriz

Tanzimat döneminin en büyük yazarlarından olan Namık Kemal, Osmanlı’nın arka arkaya büyük toprak parçaları kaybetmesi üzerine sözünü esirgemeden söyler bu sözleri.

Şair Eşref

sair-esref Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için
Gelmesin reddeylerim, billahi öz kardeşimi
Gözlerim ebnâ-yi âdemden o kadar yıldı ki
İstemem ben Fatiha, tek çalmasınlar taşımı

Bütün bu yazdıklarına rağmen şairin mezar taşı ne yazık ki çalınmıştır. 1847 yılında Manisa Kırkağaç’ta doğmuş, çeşitli yerlerde vali yardımcılığı ve kaymakamlık görevlerinde bulunmuş, Türk Edebiyatının en büyük, en sivri dilli hiciv şairlerinden biridir.

Tevfik Fikret

tevfik-fikret bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Edebiyat-ı Cedide topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak üzere dönemin pek çok aydınını etkilemiştir. Türk edebiyatının batılılaşmasında büyük pay sahibidir.

Rıza Tevfik

saskin-ese Fikrimi sarsmadı şimdiye değin
Arsızca sözleri bilmem ne beyin
Bana çifte atan şaşkın eşeğin
Kendi çiftesiyle beli kırılır

1868–1949 yılları arasında yaşayan Rıza Tevfik de kalemine hakim olmak istemeyen, sert eleştirileriyle tanınan bir şairimizdir. Şiirlerinden biriyle alay eden Süleyman Nazif’e yukarıdaki satırlarla cevap vermiştir.

Mehmet Akif Ersoy

mehmet-akif-ersoy Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!..
– Boğamazsın ki!
– Hiç olmazsa yanımdan koğarım.
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.

İstiklal Marşımızın yazarı büyük şair de hep haksızlıklara karşı çıkmıştır şiirlerinde.

Neyzen Tevfik

neyzen-tevfik Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus! dediler…
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o meb’us dediler!..

Dörtlüğünde devrinin politikacılarını amansızca eleştirmiştir. Neyzenliğinin yanı sıra şakacı ama bir o kadar da iğneleyici diliyle ünlüdür.

Âşık Veysel

asik-veysel Olmayasın karaktersiz
Çok konuşan yerli yersiz
Adın doğru kendin hırsız
Karanlıkta dolaşırsın…

Derken belki de cahilliği eleştiriyordu… Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde de saz hocalığı yaptı.

Nazım Hikmet


insan olan vatanını satar mı?
suyun içip ekmeğini yediniz.
dünyada vatandan aziz şey var mı?
beyler bu vatana nasıl kıydınız?

eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
oturmuş göğsüne teksaslı çavuş.
beyler bu vatana nasıl kıydınız?

“Romantik komünist” ve “romantik devrimci” olarak tanınan, siyasi inançları yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş büyük şair

Orhan Veli Kanık

atom-bombasi ne atom bombası,
ne londra konferansı;
bir elinde cımbız,
bir elinde ayna;
umurunda mı dünya!

Diyerek dünyayı umursamayanları eleştiriyor sanki Orhan Veli. Kendisiyle ilgili diyeceklerimizi demiştik evvelden.

Aziz Nesin

aziz-nesin dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
de ki bütün işe yarayanlar
işe yaramaz sanılanlardan çıkar

Türk Edebiyatı’nda çağdaş mizah yazarlığının öncüsü…

Şemsi Yastıman

insaat-ya-resulullah Müteahhit oldum tez iflas ettim
Avukat oldum hep boş dava güttüm
Gazeteci oldum çok fazla öttüm
Dıhtılar mapusa birkaç söz ile

20. yüzyılda yaşamış, Türk Halk Müziği’ne kaynak kişi ve derleyici kimliği ile emeği geçmiş büyük halk sanatkârıdır. Şairler her zaman bir kişiyi ya da toplumu ele alıp hicvetmezler. Bazen de eleştirilerini kendilerine yöneltirler. Gerçi bu eleştirilerde de yine toplumsal bir yön bulunmaktadır.

Can Yücel

erken-oten-horoz balkonun altına kapamışlar hint horozunu
önüne de bir kara tel çekmişler
dünya yüzü görmesin diye…
yine de herkesten önce ötüyor sabahları…
erken öten horozu… sözü bir yerlerden
kulağına çalınmış olmalı… belki de

Can Yücel, şiirin asi çocuğu. Hiçbir zaman baş eğmeyen hep söyleyecek bir sözü olan “Can Baba”.

Barış Erdoğan

gezi-akm devlet-i ali öksürür, “taşkışla”dan duyulur vay ki vay
ulusum kan kusar, gezi parkından kovulur vay ki vay
çalgı çengiler olsun düğünler olsun istedik vay ki vay
istanbul’u tozu dumana katan vali yorulur vay ki vay

Günümüz şairlerinden, özşiir akımına bağlı yazdığı şiirlerinde toplumsal olayları eleştirmiştir.
************************
Ekmek, büyük insanlıktan başka herkese yeter pirinç de öyle şeker de öyle kumaş da öyle kitap da öyle büyük insanlıktan başka herkese yeter. Büyük insanlığın toprağında gölge yok sokağında fener penceresinde cam ama umudu var büyük insanlığın umutsuz yaşanmıyor.
Nazım Hikmet
***********************
 
Emekçiyim Sevdayım tepeden tırnağa, Sevda;görmek.düşünmek.anlamak Sevda;doğan çocuk,yürüyen aydınlık, Sevda,salıncak kurmak yıldızlara, Sevda.,dökmek çeliği kan ter içnde, Emekçiyim Sevdayım tepeden tırnağa.
Nazım Hikmet
***********************
https://www.facebook.com/emine.karadavut.58?fref=hovercard
https://fbcdn-vthumb-a.akamaihd.net/hvthumb-ak-xpa1/v/t15.0-10/p261x260/10417370_10154368411360063_10154368407035063_47094_558_b.jpg?oh=36cd1f9948d2b30bb3862fa15af13201&oe=55459F0A&__gda__=1430322739_17092ece6f6d570b3ee113084f8d682c
Murat Topoğlu Yarın 30 aralık salı günü saat 11:00-13:30 arası TRT 1 " İyi Fikir Trt1 Programına canlı olarak katılıyorum.DİYET,METABOLİZMA,TOKLUK,KABIZLIK ÇAYLARINI anlatacağım.Paylaşırsanız sevinirim.
*****************
Sevda Cint
http://www.izlesene.com/video/zeki-muren-bir-gulu-sevdim-bir-seni-sevdim/7582979
**********************
Sevda Cint
HERKES MUTLULUĞU HAK EDER KENDİ DÜNYASINDA BİR DAMLA MUTLULUK İNSANIN RUHUNU OKŞAR,BİR YUDUM SEVGİ GÖNÜLLERDE COŞAR IRAMAK OLUR TAŞAR.MUTLULUK İÇİN MİNİCİK BİR GÜLÜŞ YETER,GÜNE GÜZEL BİR GÜNAYDIN İNSANI MUTLU EDER.KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLİDİR MUTLULUK.HER YERDE HER ZAMAN ÇAĞIRSAN GELİR,İNSANIN BİRAZDA YÜREĞİNDEDİR.MUTLULUĞU YARATMASINI BİL.BİR NEBZE SESLEN YÜREKTEN, O SENİ BULUR.SEN SEV.O SEVMESEDE.MUTLULUK SENİN YANINDA OLUR.GÖNÜL BU KONAR BİR GÜLE ÖTTÜRÜR BÜLBÜLLERİ,GÖNÜL BU KONAR DİKENEİ YOLDURUR GÜLLERİ.MUTLULUKTUR DAĞI DELDİREN FERHATA,MUTLULUKTUR ÇÖÜ GÇTİREN MECNUNA.ASLIYA MUTLULUKTUR ŞİRİNİ GÖSTEREN,SAYMAKLA BİTMEYEN BİR SÖZDÜR SÖYLENEN DİLLERDE,MUTLULUKTUR ÖLÜMÜ DÜŞÜNDÜREN GÖNÜLLERDE,hERKESE MUTLULUKLAR DİLİYORUM SEVENE VE SEVMEYENEDE. N.SEVDA CN
****************
https://fbexternal-a.akamaihd.net/safe_image.php?d=AQDKzaZlzeYnFbFc&w=158&h=158&url=http%3A%2F%2Fi.ytimg.com%2Fvi%2F-o6WRpJNPB0%2Fhqdefault.jpg&cfs=1&upscale=1&sx=30&sy=0&sw=360&sh=360

Mediha Şen AŞK NEDİR, NASILDIR, BİLEN VAR MI MUCİZE NAĞMELER HÜSEYİN Makâm : Nihâvent Usûl : Düyek Bestekâr : Avni Anıl Güftekâr : İlhâm Behlül Pektaş Aşk nedir, nasıldır bilen var mı Sevip de her zaman...
youtube.com
********************
Christmas In My Hear Andreea Petcu(oceanflower1) video creations, Jesse Salazar ve 16 diğer kişi ile birlikte
music: Giovanni Marradi - Quietude Forever http://www.giovanni.com Video edited by Andreea Petcu(oceanflower1) video creations http://www.andreeapetcu.com http://www.youtube.com/Newoceanflower2008
********
Sevda Cint
https://www.youtube.com/watch?v=O8-Swb6jYcg
İSLAM HAKKINDAKİ ZANLARI http://m.youtube.com/watch?v=UYxz2KOElc0&feature=youtu.be MERAK EDENLER ATATÜRK HAKKINA BİRÇOK AYRINTIY TWITTER #AtatürkünNaneleri #1923Zombileri #TarihtePutlarınYıkılışı 'DAN ULAŞABİLİR... :)))
Mustafa Kemal Paşa'nın Şok El...
youtube.com
http://youtu.be/4-0KAm-s6j0
Akıl Oyunu - 23 Aralık 2014 (Erol...
youtube.com
https://fbcdn-vthumb-a.akamaihd.net/hvthumb-ak-xap1/v/t15.0-10/1096873_508340292571913_508340232571919_7960_1595_b.jpg?oh=61e5d051be662e313f3ce205ebc2a0b5&oe=55379A8C&__gda__=1429070586_46740aab38d3ecfc8794181227d9fd64
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/143380/alkislarla-sagiyorum-ineklere-zeki-muren-dinletmek

Her şey göründüğü gibi değildir!
.
Her şey göründüğü gibi değildir!
Hakan Mengüç, "Her şey göründüğü Hakan Mengüç, "Her şey göründüğü gibi değildir!" adlı yeni bir video yükledi. Her şey göründüğü gibi değildir! İnsanları bu kadar kolay yargılamayın...https://fbcdn-vthumb-a.akamaihd.net/hvthumb-ak-xaf1/v/t15.0-10/410646_4346948586577_4346943426448_23521_1013_b.jpg?oh=d3179f830ac0370fbecfddc4cd7420f3&oe=553E14F6&__gda__=1428699047_93d8d2ffab4aa11abf61519eca8f9b96
Benim ruhum gümüş rengi! Senin ruhun hangi renk? Gümüş renkli ruhlar nadir bulunur, ancak değerleri de o kadar fazladır. Senin zekan oldukça güçlü, ancak tüm gümüş renkli ruhlarda olduğu gibi, bu aynı zamanda belirli bir çekingenliği de beraberinde getirir. İrdeleyici zihin yapın nedeniyle çözülemeyen...
https://fbexternal-a.akamaihd.net/safe_image.php?d=AQDqCYMP_Q4ANxoF&w=487&h=255&url=http%3A%2F%2Ftr.what-character-are-you.com%2Fmedia%2Fphotos%2F2014%2F12%2F29%2F6961a7deb4a46061f3842f37e0919c5a.png&cfs=1&upscale=1 tr.what-character-are-you.com fbexternal-a.akamaihd.net fbcdn-vthumb-a.akamaihd.net ******************* Ben 17 yaşındayım. Senin manevi yaşın ka 17 yaşında insanın daha hayalleri olur. Ve senin de var zaten. Bütün hayatının daha önünde durduğunu hissediyorsun. Daha hayata geçirmek istediğin 1.000 harika fikrin bulunuyor. Başka insanlar ilgini çekiyor ve yeni deneyimler kazanmak istiyorsun....
https://fbexternal-a.akamaihd.net/safe_image.php?d=AQBH5bs_9FMBSUNi&w=487&h=255&url=http%3A%2F%2Ftr.what-character-are-you.com%2Fmedia%2Fphotos%2F2014%2F12%2F29%2Fa06fe7ce7d14462d1bdf27aec3a1c36d.png&cfs=1&upscale=1 tr.what-character-are-you.com . fbexternal-a.akamaihd.net fbcdn-vthumb-a.akamaihd.net
Fatma ASLANOĞLU-Sensiz Yaşayamam Bil Ki Bu Söz Bence Yemindir (NİHAVEND)R.G. SOLİST: *FATMA ARSLANOĞLU * VİDEOYU YAPAN *RECEP GAYRETLİ*GÜFTE: MUHİTTİN..
Yükleyen: RECEP GAYRETLİ https://fbexternal-a.akamaihd.net/safe_image.php?d=AQDkGLDAieLKS3cA&w=158&h=158&url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2Fv%2FgopMbfqBbPA%3Fversion%3D3%26autohide%3D1%26showinfo%3D1%26feature%3Dshare%26autoplay%3D1&cfs=1&upscale=
Fatma ASLANOĞLU-Sensiz Yaşayamam Bil Ki Bu Söz Bence Yemindir (NİHAVEND)R.G.
SOLİST: *FATMA ARSLANOĞLU * VİDEOYU YAPAN *RECEP GAYRETLİ*GÜFTE: MUHİTTİN... Yükleyen: RECEP GAYRETL fbexternal-a.akamaihd.net
https://fbexternal-a.akamaihd.net/safe_image.php?d=AQCI0Uw8Sd7sNlgH&w=158&h=158&url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2Fv%2FLGr4KbPXsEY%3Fautohide%3D1%26version%3D3%26autoplay%3D1%26feature%3Dshare%26showinfo%3D1&cfs=1&upscale=1 Hala Yaşıyor Kalbimin En Gizli Yerinde-Ayşegül DURUKAN Yükleyen: saba ere fbexternal-a.akamaihd.net
*********************
Yine o ağrıyla uyandım... İnsanın içi ağrır mı hiç..? Ağrıyor işte... Dibe yuvarlanıyorum Ağır geliyorum kendime... Kendime birikiyorum kendimi yabancılaştırarak... Tanıyamıyorum çoğu zaman beni.. En sevdiğim çiçek adlarını unutuyorum bazen.. Bazen de yürüdüğüm yolu.. Geliyor muydum yoksa gidiyor muydum bilmiyorum..
***************

http://www.youtube.com/watch?v=VgOkBGzVjYw&feature=shareSana gökyüzünü ısmarladım, Gülüşlerinde güneş batsın diye. Geceleri soğuk olur, Gözlerini düşledim, İçimi ısıtsın diye...
NAZIM HİKMET RAN
************************
Denizlinin horozu
"Denizli'de araştırma yapmak için kamp kuran bir grup üniversite öğrencisi, kamp yakınına tüneyen bir Denizli horozunun sabahın erken saatlerinde yüksek sesle ötmesinden çok rahatsız olmuşlar...
Sabahın köründe ortaya çıkan horoz, önce dikleniyor, sonra dakikalarca ötüyormuş... Tabii ekipte ne uyku ne de huzur bırakmıyormuş...
Sonunda sabırlar tükenmiş... Susturmak için başlamışlar horozu kovalamaya... Horoz önde.. Gençler peşinde... Mahalle arasına dalmışlar... Kovalamacayı gören, fakat bir anlam veremeyen yaşlı dede, seslenmiş:
- Hey, evlatlar!.. Bu zavallı horozu niye ürkütüyorsunuz?..
- Dede, sabahın köründe ötmeye başlıyor, kampı ayağa kaldırıyor. O yüzden başını keseceğiz!..
- Yazıktır evladım yapmayın!.. demiş ihtiyar, bırakın, ben onun sesini keserim, bir daha da rahatsız etmez sizi...
Gençler bunun üzerine kovalamayı bırakmışlar.
Ertesi sabah, hafif "gak - guk" sesleri dışında horozdan kayda değer hiçbir ses çıkmadığını görünce de şaşırıp dedeye koşmuşlar:
- Yahu dede, ne yaptın da bu horozun sesini kestin?..
İhtiyar gülmüş :))
- Kıçına zeytinyağı sürdüm. Horoz kabararak ötmeye yeltendiğinde, gerisi tutmuyor ki kuvvet alsın... Ancak "gak - guk" edebiliyor...
Kıssadan hisse :
Arkan sağlamsa, istediğin kadar kabarır, diklenir, sözünü dinletirsin. Arkan bir gevşemeye görsün, ancak "gak-guk" edersin...
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=626475334145096&set=a.112709462188355.10653.100003479057894&type=1Jak Saul
DuYgULaRiN DiLi
Saygıdeğer sevgili Dostlarım, Arkadaşlarım
2014 Yılını iyi veya kötü, acı ya da tatlı anıları ile geride bırakmamıza az biraz zaman kaldı.
..... Bazılarımıza göre 2014 şanslı bir oldu, Bazılarımız diğerlerine nazaran bu kadar şanslı değildiler. Bazılarımız Kutsal Vatan Topraklarımızı kötü şartlar altında korurken, Bazılarımız Ailelerine Çocuklarına bir lokma Ekmek, tütmeyen Ocaklarında bir Tas Çorba kaynatabilmek için canlarını dişlerine takıp yaşam mücadelesi vermekle geçirdiler.
..... Bazılarımız sağlık sorunları yaşarken ..... Bazılarımızın kayıpları daha da büyüktü. Sevdikleri canlardan sonsuz, telafisi olmayan büyük acılarla dinmeyen gözyaşları ile ayrıldılar.
..... Bazılarımızı zorluklar, acılar, korkular daha da güçlendirdi. ..... Gözlerimiz açıldı, Gökyüzünün güzelliğini, Deniz'in Maviliğinde gördük kuvvet bulduk. Yaşamımızın böyle karanlıklar olumsuzluklar içersinde bazı - Negatif - yan etkilerinden dolayı haksızlıklara uğramamızın nedeni olan kötü şartlarına göğüs germemizin gerektiğinin bilincine, - Birlik - olmanın tadına vardık.
..... Siz Dostlarımla bir Yıl boyunca hemen hemen her Gün hep birlikte, güzel veya zor şartlar altında hep beraber Sevgi ve Saygı ile yüreklerimizde hafızalarımızda derin izler bırakan doğru İnançlarımız doğru görüşlerimiz ve düşüncelerimiz ile hep ve hep doğru yoldaydık, yolumuz hep aynı doğru yol. Yüce Tanrım kimseyi doğru yoldan ayırmasın.
..... Ve bütün bu nedenlerle bu harika dürüst Can yüreklere, Siz Dostlarıma, Arkadaşlarıma canı yürekten en samimi hislerimle Saygılarımla Sevgilerimle çok çok Teşekkürler ediyorum! İyiki varsınız.
..... Yeni Yıla girerken güzel Allahımdan hepimiz için Yavrularımızın gelecekleri için, Dünyamız için öncelikle Sağlıklı uzun ömürler diliyor, Saygı, Sevgi, Barış, Birlik, hayırlı haram olmayan bol kazançlar, anlamı çok derin bir Duygu'dan, yoksun kalmış bazı kullarına da - Vicdan - Duygusunu vermesini diliyorum! Amin!
..... Allahım hiç bir Kulunu doğru yoldan ayırmasın. Şeytana uydurtmasın, hepimizi Şeytan şerrinden korusun muhafaza etsin İnşallah! Amin!
..... Yeni Yıla girerken Allahımdan bu yalancı Dünya'da aramızdan bizlerden ayrılan sevdiklerimize, yakınlarımıza, ve Şehitlerimize bol Rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Mekanları Cennet olsun nurlu ışıklar içinde uyusunlar İnşallah! Amin!
..... Hastalarımıza acil Şifalar, açlıkla soğukla yokluk ile mücadele eden Kulları için yardımlarını canı gönülden diliyorum.
..... Güzel Allahım Vatanımızı Bayrağımızı ve Mehmetçiklerimizi, yavrularımızı, bizleri Düşmanlarımızdan korusun, Yavrularımızı bizlere bağışlasın İnşallah! Amin!
..... Yeni Yıl 2015 Vatanımıza, Topraklarımıza ..... Yeni Yıl 2015 Yavrularımıza bizlere, ..... Yeni Yıl 2015 Yavrularınıza sizlere, ..... Yeni Yıl 2015 Hepimize, sevdiklerimize, ..... Yeni Yıl 2015 Tüm Dünya'ya güzellikler Barış getirsin. ..... Yeni Yıl 2015 de her şeyin en güzeli sizlerin olsun. ..... Yeni Yıl 2015 de tüm arzularımız gerçekleşsin Insallah! ..... Yeni Yıl 2015 Sağlıklı, Kutlu ve mutlu huzur dolu olsun Insallah! Amin!
Sonsuz Saygı ve Sevgilerimle hepinize herkese Esenlikler diliyorum.
♡✿♡ DuYgULaRiN DiLi ♡✿♡
*********************
Günün birinde hepimiz sonsuza dek susacağız. Onun için sevdiklerinize şimdi '‘Seni seviyorum’' demekten çekinmeyin.
Gabriel Garcia Marquez
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=859387597437274&set=p.859387597437274&type=1

Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, Bir taş ustası bulur Onu seyrederim. Adam belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, Küçücük bir çatlak bile oluşturamaz. Sonra birden yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir. İşte o zaman anlarım ki; Taşı ikiye bölen o son vuruş değil, Ondan öncekilerdir...
JACOP RİİS
ASLA ÖN YARGILI OLMAYINIZ Bu film hayatınızı değiştirebilir.
Babasını zavallı ve ezik olarak görüp ondan utanan bir genç ölümünün ardından aldığı mektuplarla babasının gerçek kimliği ile yüzleşir. Sosyal sorumluluk projesi olarak çekilen bu film hayatınızı değiştirebilir. Mavi Kocaeli
Bu film hayatınızı değiştirebilir.
Babasını zavallı ve ezik olarak görüp ondan utanan bir genç ölümünün ardından aldığı mektuplarla babasının gerçek kimliği ile yüzleşir. Sosyal sorumluluk projesi olarak çekilen bu film hayatınızı değiştirebilir.
https://www.facebook.com/video.php?v=690539637658869
Metehan Akıncı
Bunları yazmak cesaret ister de,anlamak için de adam olmak lazım !!
”Kadın değil, Keçi boynuzuyuz! Sayelerinde çırılçıplak geziyoruz memlekette. Gözlerini, sözlerini eksik etmiyorlar çünkü üzerimizden. Ne kadar giyinsek de fark etmiyor, kafalarında hep çıplağız biz. Kıyafet özgürlüğümüz elimizden alındığı gibi, bedenimiz de bize ait değil. Memelerimiz var mesela; ama bizimle alakaları yok. Başbaka’nın şiddetle tavsiye ettiği üzere, doğuracağımız üç çocuk için, kutsal ailenin yapıtaşı, kutsal süt ünitesi onlar. Emzirme sutyeniyle sıkı sıkı korunsun, uslu uslu otursunlar. O kadar! Olur da elbisemizin penceresinden aksilik yapıp görünmeye kalkarlarsa vay hallerine! Elinde kumanda, kanal kanal gezen iktidar partisinin genel başkan yardımcısı düzeyinde muhatap alınıp kovulurlar. • • • Vajinamız var mesela; ama vajina dememiz ayıp. Böbrek, dalak gibi bir organ ama Başbakan yardımcısı tarafından yüz kızartan sözcükler listesine alındı. Yumurtalar izin verdiği sürece ayda bir kanıyor, adına regl deniyor ama o da ayıp. Kısık sesle ‘halam geldi’ dememize izin var. Bu eşsiz benzetmenin çıkış noktasını bulmak için geleneklerimizin karanlık dehlizlerine dalmaya hiç niyetim yok. Ama bu regl öyle ayıp bir şey ki, ramazanda toplum içinde yemek yiyen başörtülü kadınlar böylece regl olduklarını ilan etmiş sayıldıkları için, elbette ki bir erkek tarafından kınandı. Başörtülü bir kadın ramazanda oruç tutmuyorsa vajinası kanıyordur çünkü, misal şeker hastası olma ihtimali bu kafa için fazla bilimsel. • • • Dudaklarımız var bizim. Kırmızı çok yakışıyor. Ama işte, erkek üzerinde bir kilo keçiboynuzu yemişcesine afrodizyak etkisi yaratabileceğinden, THY’de kurum düzeyinde tartışıldı. Hostes kırmızı ruju sürünce ne olacak, servis yaparken, demli çay isteyen yurdum erkeğinin aktive olan testosteronu, kalbinde meydana getirdiği ritim artışıyla bedenini titretip, sıcak bardağı üzerine dökmesine neden olacak! Kırmızı rujuyla, “içecek ne alırsınız efendim” diyen kadının dudaklarının arasındaki bu büyük tehlikeye “dur” demek elbette yine erkeklerin işi. • • • Özgürlüklerimiz için sokağa çıktığımızda, devletin polisi saçımızdan sürükleyip, vura vura kalçamızı kırdığında, adı hatırlanmayan, -aslına bakarsanız gerek de duyulmayan-, Başbakan tarafından “ bir tane ‘kız’ mıdır, ‘kadın’ mıdır artık bilemem” olarak seslendiği insanlarız biz. Ya üzerinden etiketi sökülmemiş yeni bir tişört, ya paketi açılmış eski bir hediye… Çok afedersiniz o yüz kızartan vajinanın içindeki zar da bizim değil elbet, erkeğe sunmakla yükümlü olduğumuz, bize emanet edilmiş hazine o. • • • Eşşek gibi çalışırız ama emeğimiz bizim değil. Merdiven altlarında, pencere pervazlarında güvencesiz, üç paraya çalıştırılıp görmezden geliniriz. Kadının yeri evi tabii de, mecburiyet olunca… Gerçi iki ucu kakalı çomak! Kadınlar iş aradığı için işsizliğin yüksek olduğu, bakan düzeyinde ciddiyetle öne sürülmüştü. En iyisi gözden ırak olsunlar, erkeklerin istemeyeceği işleri yapsınlar, bir de çok kazanıp şımarmasınlar. Mazallah kendimize güvenimiz falan gelir, başlarım böyle hayata deyip, çekip gideriz! Gerçi bu asiliğin de çaresine bakılmış. Sokak ortasında öldürülmemizin önünde pek bir engel yok. Cezası, ‘namus temizliği’ne davetiye… Tahrik indirimi memleketin erkeklik haklarının en iyi avukatı. • • • Biz varız ama, biz bize ait değiliz. Başbakan düzeyinde dillendirilen kürtaj yasağı, “anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün,” şeklinde başkent belediye başkanı düzeyinde ve “tecavüze uğrayan doğursun, devlet bakar,” şeklinde de bakan düzeyinde ele alınmış; ancak dibin dibi olarak tanımlanabilecek olan açıklama, görevi insanlığa karşı işlenmiş suçları araştırmak olarak belirlenmiş meclis insan hakları komisyonu başkanından gelmişti. “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur.” • • • Onlar, günde beş kadının öldürüldüğü, son on yılda kadın cinayetlerinin yüzde bin dört yüz arttığı memleketimizin iktidar temsilcileri. “Biz karısını kırk yerinden bıçakladıktan sonra sokak ortasında bırakan bir ahlaksız kocayı bu güne kadar duymamıştık” diye şaşıran Bülent Arınç’ın yol arkadaşları. Bugünlerde bir hayadır, iffettir almış yürüyor. Sıfırlanamayan paralarla, kirli ortaklıkla, özgürlüğü ve hayatı yalan dolanla elinden alınmış insanlarla, öldürülen çocuklarla, çekirdek gibi çitlenen işçilerle, tabutu bedeninden ağır çeken Berkin’le, onun acılı anasını yuhalatmakla falan ilgili değil. Mesele kahkaha; ama durum gülünç değil. • • • Kadınlar toplum içinde kahkaha atmasın, demek; kadın katillerinin “güldü, tahrik etti, vermedi, öldürdüm” savunmasının temelini oluşturuyor. Bu, komşumuz X efendinin ağzından dökülmüş bir saçmalık olsaydı, karşısına geçip katıla katıla güler, kapısını çalıp “kim o?” dediğinde, vajina der eğlenirdik. Ama değil… Bülent Arınç, AKP’nin kadına bakışını temsilen yaptığı konuşmayla gündemi değiştirmiyor, aksine on iki yıldır hiç değişmeyen kendi gündemlerini hatırlatıyor. Örtülü, örtüsüz bütün kadınların vücudunu, gözleri ve sözleriyle yıllardır çıplaklaştırmaları hiç gülünç değil, aksine çok korkutucu. Haramdan, kıyımdan değil de, vajinadan utanıp kahkahayla irkilen bir zihniyetten ve her gün kadınları hedef alan bu tacizden nasıl kurtulacağız? Asıl soru bu.” * Gözde Bedeloğlu*
******************
Nagihan Sevda Cint
NOKTA
LÜTFEN OKUYUNUZ VE DAHA ÇOK KİŞİYE ULAŞMASI İÇİN PAYLAŞINIZ! AL SANA OSMANLI! 1923’te… Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karasaban’dı. Beş bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon kişi trahomluydu, bebek ölüm oranı binde 480’di, her doğan iki bebekten biri ölüyordu.
Memlekette sadece 337 doktor vardı. Sadece 60 eczacı vardı, sadece 8’i Türk’tü. Diş hekimi, sıfırdı. Dört hemşire vardı. 40 bin köy, sadece 136 ebe vardı. Ortalama ömür 40’tı.
Yanmış bina sayısı 115 bin, hasarlı bina sayısı 12 bindi. Ülkeyi yeniden inşa etmek gerekiyordu, kiremit bile ithaldi.
Limanlar, madenler, demiryolları yabancıya aitti. Toplam sermayenin sadece yüzde 15’i Türk’tü. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan sadece dört fabrika vardı, Hereke ipek, Feshane yün, Bakırköy bez, Beykoz deri…
Elektrik sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta vardı. Otomobil sayısı bin 490’dı. Sadece dört şehirde özel otomobil vardı.
Kadın, insan değildi.
(Veremle boğuşan halk, ahırda yatarken… Bademlerin yere göğe sığdıramadığı Abdülhamid’in 16 tane eşi vardı. Nazikeda, Safinaz, Dilpesent, Peyveste, Nazlıyar, Bidar, Mezide, Emsalinur hanım filan, 16 tane… Yaş itibariyle, tamamı çocuktu. Tayyip Erdoğan’ın dedemiz dediği Abdülmecid’in 22 eşi vardı. Ahali ineğine verecek saman bulamazken, herif sarayında iki futbol takımı kadar kadınla yatıyordu.)
Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu. Arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil, padişahların hediyesi olarak, trenlerle çalınmıştı.
Kimisi alaturka saat’i kullanıyor, güneşin battığı anı 12.00 kabul ediyordu, kimisi zevali saat’i kullanıyor, güneşin en tepede olduğu anı 12.00 kabul ediyordu. Kimisi güneş batarken grubi saat’i esas alıyordu, kimisi güneşin tamamen battığı ezani saat’i esas alıyordu. “Saat kaç birader?” diye sorduğunda, her kafadan bi ses çıkıyordu.
Kimisi hicri takvim kullanıyordu, kimisi rumi takvim kullanıyordu. Kimisinin şubat’ı kimisinin aralık’ına denk geliyordu. Herkes aynı zaman dilimindeydi ama, farklı aylarda yaşıyordu!
Dirhem, okka, çeki vardı. Arşın, kulaç, fersah vardı. Ne ağırlığımız dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne uzunluğumuz… Ölçülerimiz ortaçağ’dı.
Erkeklerin sadece yüzde yedisi, kadınların sadece binde dördü okuma yazma biliyordu. Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimdi. Okul yaşı gelen her dört çocuktan üçü okula gitmiyordu. Toplam, 4894 ilkokul, sadece 72 ortaokul, sadece 23 lise vardı. Türkiye’nin tüm liselerinde sadece 230 kız öğrenci kayıtlıydı.
Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu. Tek üniversite vardı, darülfünun, medreseden halliceydi. Ülke bilim’den çoook uzaktı.
600 sene boyunca Türkçe’nin ırzına geçilmiş, Osmanlıca denilmişti. Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler, Levanten terimler dilimizi istila etmişti. Karşılıklı sesli-sessiz harfleri olmayan Arapça’yla Türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
“Harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik, köpekleştirildik” falan deniyor ya… İbrahim Müteferrika’dan itibaren 150 sene boyunca basılan kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz? Sadece 417’ydi. Bunların da çoğu gayrimüslimlerin matbaasından çıkmıştı. Ki zaten, Müteteferrika da devşirmeydi, Macar’dı.
Bu topraklara kitap gelene kadar, Avrupa’da 2.5 milyon farklı kitap basılmış, beş milyar adet satılmıştı. Voltaire, bir kitabında şu ağır tespiti yapmıştı: “İstanbul’da bir yılda yazılanlar, Paris’te bir günde yazılanlardan azdır!” * Ve neymiş efendim, mezar taşı okuyacakmış… Sen önce iki tane kitap oku da, dünyadan haberin olsun biraz!
******************
https://www.facebook.com/necati.aydin.779?fref=hovercard
https://www.facebook.com/fatma.ates123?fref=ufi
https://www.facebook.com/hepsikomik?ref=profile
http://youtu.be/Ol_bucF99vc
Bayılırım haşhaşlı çöreklere... http://sahrapsoysal.com/hashasli-corek-tarifi Bayılırım haşhaşlı çöreklere... http://sahrapsoysal.com/hashasli-corek-tarifi
http://youtu.be/W2AvJItyfHk?list=RDI-kk94rCS7o
Sevda Cint
Hz. Muhammedin 17 kişilik hazin cenaze namazı ? İhsan Eliaçık - : http://t.co/X5tZmCAdQ1 @YouTube aracılığıyla
Hz. Muhammedin 17 kişilik hazin cenaze namazı ? İhsan Eliaçık - 15 Aralık 2014
Hz Muhammedin cenaze namazı neden 17 kişiyle kılındı ? Hz Muahammedin cenazesi neden 3 gün...
youtu.be
Böyle kitap görmediniz! http://cnn.st/1zIyJFU
Sevda Cint
Bir şey yap. Güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör. Veya, güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. Ama hep güzel olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta. Geç kalmayasın…
_Şems-i Tebrizi_

https://www.facebook.com/profile.php?id=100008126717818&fref=nf
30 yıl sonraki halimiz
SÖZ
Aslında ne güzel şeydir
İnsanın insana yanması
Sevgili..
 Ne güzeldir bilmediğin birinin
 derdine üzülmek ve çare aramak.
 YILMAZ GÜNEY

hepinize iyi AKŞAMLAR








 

Hiç yorum yok: