Gönlünü hoş tut, sonu gelmez kaygıların
Gök kubbede çatışması bitmez yıldızların
Senin toprağa karışacak bedenlerinse
Tuğla olacak sarayına başkalarının.
Ömer Hayyam
***
 
Ufak şeylerden zevk alabilmek;
Lüks yerine zarafet aramak;
Saygı istemek yerine değerli olmak;
Zengin olmak yerine kimseye muhtaç olmamak;
Sıkı çalışmak, sessizce düşünmek ve dürüst konuşmak;
Yıldızları, kuşları, bebekleri ve bilgeleri açık kalple dinlemek;
İşte benim senfonim!
William Ellery Channing
********

Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu.
 Adam FAWER
***********

BİR KAHRAMANLIK DESTANI !

Malumunuz olduğu üzere ABD İslam coğrafyasında yeni hinlikler peşinde. Ana hedefi Suriye olan bir koalisyon oluşturdu. Koalisyon ülkeleri bombardımana çoktan başladılar. Bu koalisyona Türkiye de girdi. Bu girişin kısa hikayesi son derece enteresan. Bu yazıda sizlere bu kısa hikayeyi anlatmaya çalışacağız. Önce meseleye Cumhurbaşkanı Erdoğan penceresinden bakalım. Erdoğan'ın bu konudaki tavrı BM toplantıları için gittiği ABD ziyareti ile 180 derece değişti. İşte bu değişimin özeti:

1- ABD'YE GİTMEDEN ÖNCE,
- Koalisyona katılmayız.
- Kara ve hava harekatları gereksiz.

2- ABD'DE İKEN,
- Koalisyona askeri, siyasi her türlü desteğe hazırız.

3- ABD DÖNÜŞÜ,
- Koalisyona katılacağız
- Hava operasyonu yetmez, kara harekatı da gerekli.
- Üzerimize düşeni yapacağız. TBMM'den tezkere geçer geçmez harekete geçeriz.
- Bu da yetmez, Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturulmalı ve hatta burada uçuşa yasak bölge ilan edilmeli.
- Biz bu tampon bölgede Suriyeli isyancıları eğitip donatacağız.

* *
Alın size topu topu 3-5 güne sığan ama Ankara'dakilerin 12 yıllık iktidarlarının temel karakteristiğini de yansıtan bir değişim-dönüşüm hikayesi.
Şimdi gelin bu değişim-dönüşüm hikayesine farklı bir pencereden bakalım:

■Bizimkiler: Koalisyonda yer almayız, ortak operasyon bildirisine imza da atmayız.
Amerikalılar: Türklerin IŞİD'in elinde rehineleri var o yüzden böyle söylüyorlar.

Derken IŞİD 101 gün boyunca elinde tuttuğu Türk rehineleri serbest bırakır. Tesadüf işte!

■Amerikalılar: Rehineler serbest bırakıldı, haydi bakalım koalisyona.
Bizimkiler: Operasyona katkı veririz ama bu askeri değil lojistik bir destek olur.

Derken Amerikalılar "Ortadoğu'daki krize Esad'ı devirmek için IŞİD'e destek olanlar sebep oldu. Türkiye IŞİD petrollerini satın alıyor. IŞİD'in en büyük destek merkezi Türkiye" şeklinde açıklamalar yaptı.

■Bizimkiler: Operasyona askeri, siyasi, maddi her türlü desteği veririz.
Amerikalılar: Türkiye operasyonda ön safta yer alacak aynı zamanda Suriye'deki silahlı grupları eğitecek ve onlara ekipman (silah) verecek.
■Bizimkiler: Hava operasyonu yetmez, kara harekatı da gereklidir. Tezkere Meclis'ten geçer geçmez hemen harekete geçilmelidir ayrıca biz Suriyeli muhalifleri eğitip donatacağız.
■Bizimkiler: Suriye'nin kuzeyinde tampon bölge oluşturulmalıdır.
Amerikalılar: Tampon bölge kampanyamıza dahil değil.
Bizimkiler: Tampon bölge değil de güvenli bölge olabilir.

* *
Ne diyordu bizimkiler?
Neler demiyordu ki...
Mesela,
Omurgalı dış politika,
Gündemi belirlenen değil gündem belirleyen ülke,
Dünya lideri falan filan… Falan filan işte…
İyi uykular Türkiye!
BAYRAM COŞKUN
http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12011137/bir-kahramanlik-destani/bayram-coskun