5 Mayıs 2014 Pazartesi

SAĞLIK İÇİN

Semizotu Faydaları Saymakla Bitmiyor
Bu leziz bitkinin sağlık açısından birçok faydası vardır. İşte semizotu faydaları:
Potasyum içeriği nedeniyle dolaşım siste...minin düzenlenmesine katkı sağlar.
Kan şekerini düzenlemeye yardım eder.
Enerji verir.
İyi bir antioksidan kaynağıdır.
Demir içeriği nedeniyle vücuttaki beyaz ve kırmızı kan hücrelerinin yapısına katkı sağlar.
Anemi yani kansızlığı önlemeye yardım eder.
Kan basıncını düzenler.
Kasları güçlendirir.
Böbreklerdeki kumları ve taşları dökmeye yardım eder.
Doğal bir kalsiyum ve magnezyum kaynağıdır.
Kalp sağlığını destekler, kalp dostudur.
İçerdiği kalsiyum sebebiyle dişlerin ve kemiklerin güçlenmesine yardım eder.
Felç riskini azaltır.
Gut hastalığına da iyi gelir.
Yüksek oranda omega 3 yağı içerir. Balık yağında da bulunan omega 3 bu şifalı sebzede de bulunduğu için, çokça tercih edilir. Balık yemeyi sevmiyorsanız, omega 3 ihtiyacınızı bu bitkiden karşılayabilirsiniz.
Kansere karşı da koruma sağlar. Özellikle ağız ve akciğer kanserine karşı da korur.
Cilt güzelliği sağlar.
İdrar söktürücü özelliği ile de bilinir.
Hemoroid yani basura karşı da faydalıdır.
Kalorisi düşük olması sebebiyle diyet yapan, kilo vermeye çalışan kişiler tarafından da rahatlıkla tüketilebilir.
Sindirim sistemini rahatlatır. Kabızlığı önlemeye yardım eder.
Ülsere karşı da faydalıdır. Mide rahatsızlığı olan kişiler tarafından kullanılabilir.
Egzama gibi cilt hastalıklarına karşı da şifa sağlar.
Soğuk algınlığına karşı da koruma sağlar.
Karaciğere de yarar sağlar.
Kolesterolün düzenlenmesine yardım eder.
Çocukların beyin gelişimini düzenler.
İşte bu şifalı bitkinin sağlık açısından bu kadar çok faydası vardır. En basitinden salataların içine bu leziz bitkiyi ekleyerek şifa bulabilirsiniz. Yemeğini yaparak da bu sağlık dolu bitkiden yararlanabilirsiniz.
* Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir: Geleneksel olarak gut hastalığına, baş ağrısı ve bedendeki diğer ağrılara iyi geldiğine inanılmaktadır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, semizotunun sağlığa yararlı bu etkisinin varlığını doğrulamaktadır.
* Semizotunun, kanama hastalıklarında ve peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar, kanı temizlediğini, bol idrar söktürdüğünü, kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döktüğünü bildiriyor.
* Semizotunun, şeker hastalarının susuzluğunu azalttığını, şişmanlara kilo verdirdiğini belirten uzmanlar, semizotu, yeşil salata olarak yenirse faydasının fazla olduğunu ifade ediyor.
Semizotu ile zayıflamak
Semizotunda ki asıl mucize; enerji değeri, çok düşük neredeyse sıfır kalori olmasına rağmen; omega-3 yağ asidi açısından son derece zengin olması. Bu kadar düşük enerji içermekle birlikte (sadece 16 kcal/100g) yağ asitleri açısından bu kadar zengin ve işlevsel olması şaşırtıcı bir durum.
Omega-3 yağ asidi, beslenmemizin işlevsel ve kaliteli olmasını sağlayarak, sağlığımızı korur ve geliştirir. Günlük beslenmemiz içinde yeterli miktarda omega- 3 yağ asidi, kardiovasküler hastalık riskinizi azaltır, otoimmün sistemimizi geliştirir. Ayrıca omega-3 yağ asidini yüksek düzeyde aldığınız zaman; kanda bulunan yağ olarak tanınan Tirigliserit miktarını düşürücü etki gösterir.
Zayıflamak için semizotunu nasıl yemeli?
Semizotunun mevsimi olan bu günlerde her gün her öğünde semizotu tüketmeye özen göstermeliyiz. Salatasını yapıp, söğüş olarak tüketip, yoğurtla karıştırıp, çiğ olarak tüketebiliriz. Ayrıca zeytinyağlı veya kıymalı semizotu olarak da tüketebiliriz.
SEVDİKLERİN DE OKUYABİLSİN DİYE PAYLAŞMAYI UNUTMAYINSemizotu Faydaları Saymakla Bitmiyor

Bu leziz bitkinin sağlık açısından birçok faydası vardır. İşte semizotu faydaları:

Potasyum içeriği nedeniyle dolaşım sisteminin düzenlenmesine katkı sağlar.

Kan şekerini düzenlemeye yardım eder.

Enerji verir.

İyi bir antioksidan kaynağıdır.

Demir içeriği nedeniyle vücuttaki beyaz ve kırmızı kan hücrelerinin yapısına katkı sağlar.

Anemi yani kansızlığı önlemeye yardım eder.

Kan basıncını düzenler.

Kasları güçlendirir.

Böbreklerdeki kumları ve taşları dökmeye yardım eder.

Doğal bir kalsiyum ve magnezyum kaynağıdır.

Kalp sağlığını destekler, kalp dostudur.

İçerdiği kalsiyum sebebiyle dişlerin ve kemiklerin güçlenmesine yardım eder.

Felç riskini azaltır.

Gut hastalığına da iyi gelir.

Yüksek oranda omega 3 yağı içerir. Balık yağında da bulunan omega 3 bu şifalı sebzede de bulunduğu için, çokça tercih edilir. Balık yemeyi sevmiyorsanız, omega 3 ihtiyacınızı bu bitkiden karşılayabilirsiniz.

Kansere karşı da koruma sağlar. Özellikle ağız ve akciğer kanserine karşı da korur.

Cilt güzelliği sağlar.

İdrar söktürücü özelliği ile de bilinir.

Hemoroid yani basura karşı da faydalıdır.

Kalorisi düşük olması sebebiyle diyet yapan, kilo vermeye çalışan kişiler tarafından da rahatlıkla tüketilebilir.

Sindirim sistemini rahatlatır. Kabızlığı önlemeye yardım eder.

Ülsere karşı da faydalıdır. Mide rahatsızlığı olan kişiler tarafından kullanılabilir.

Egzama gibi cilt hastalıklarına karşı da şifa sağlar.

Soğuk algınlığına karşı da koruma sağlar.

Karaciğere de yarar sağlar.

Kolesterolün düzenlenmesine yardım eder.

Çocukların beyin gelişimini düzenler.

İşte bu şifalı bitkinin sağlık açısından bu kadar çok faydası vardır. En basitinden salataların içine bu leziz bitkiyi ekleyerek şifa bulabilirsiniz. Yemeğini yaparak da bu sağlık dolu bitkiden yararlanabilirsiniz.

* Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir: Geleneksel olarak gut hastalığına, baş ağrısı ve bedendeki diğer ağrılara iyi geldiğine inanılmaktadır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, semizotunun sağlığa yararlı bu etkisinin varlığını doğrulamaktadır.

* Semizotunun, kanama hastalıklarında ve peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar, kanı temizlediğini, bol idrar söktürdüğünü, kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döktüğünü bildiriyor.

* Semizotunun, şeker hastalarının susuzluğunu azalttığını, şişmanlara kilo verdirdiğini belirten uzmanlar, semizotu, yeşil salata olarak yenirse faydasının fazla olduğunu ifade ediyor.

Semizotu ile zayıflamak

Semizotunda ki asıl mucize; enerji değeri, çok düşük neredeyse sıfır kalori olmasına rağmen; omega-3 yağ asidi açısından son derece zengin olması. Bu kadar düşük enerji içermekle birlikte (sadece 16 kcal/100g) yağ asitleri açısından bu kadar zengin ve işlevsel olması şaşırtıcı bir durum.

Omega-3 yağ asidi, beslenmemizin işlevsel ve kaliteli olmasını sağlayarak, sağlığımızı korur ve geliştirir. Günlük beslenmemiz içinde yeterli miktarda omega- 3 yağ asidi, kardiovasküler hastalık riskinizi azaltır, otoimmün sistemimizi geliştirir. Ayrıca omega-3 yağ asidini yüksek düzeyde aldığınız zaman; kanda bulunan yağ olarak tanınan Tirigliserit miktarını düşürücü etki gösterir.

Zayıflamak için semizotunu nasıl yemeli?

Semizotunun mevsimi olan bu günlerde her gün her öğünde semizotu tüketmeye özen göstermeliyiz. Salatasını yapıp, söğüş olarak tüketip, yoğurtla karıştırıp, çiğ olarak tüketebiliriz. Ayrıca zeytinyağlı veya kıymalı semizotu olarak da tüketebiliriz.

SEVDİKLERİN DE OKUYABİLSİN DİYE PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN
Üzüm, tek başına bir eczane gibi!
Böbrek ve karaciğerin işlevini artırır, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde etkilidir. Kanın temizlenmesine, vücutta yağların erimesine yardımcı olur. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir. Kabuk ve çekirdekleri mideye zarar vermeden sindirimi hızlandırır, bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler, bağırsak sancısını giderir.
#Üzüm #Beslenme #Sağlık #Medisana
Üzüm, tek başına bir eczane gibi!
Böbrek ve karaciğerin işlevini artırır, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde etkilidir. Kanın temizlenmesine, vüc...
utta yağların erimesine yardımcı olur. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir. Kabuk ve çekirdekleri mideye zarar vermeden sindirimi hızlandırır, bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler, bağırsak sancısını giderir.‪#‎Üzüm‬ ‪#‎Beslenme‬ ‪#‎Sağlık‬ ‪#‎Medisana

İşte budur .....
Bunu demek veya bunu dedirtebilmek !!!
Herkese Hayırlı Akşamlar  /  Seda
<3  :)Erkekler de MEME KANSERI olur kendı kendine elle muayenenizi ihmal etmeyin!

Tum meme kanserlerının %1i erkeklerde görülüyor.
Kanser çağımızın vebası haline geldi. Çalışmalar dünyadaki insanların %25’inin hayatlarında en az bir kez kanserle karşılaştıklarını gösteriyor.
umitaktas.com
Süheyla Hatice Yıldırım'dan

AY İÇERİSİNDE KARACİĞERİ TEMİZLEMEK MÜMKÜN !!!

''En büyük organlardan biri olan karaciğerin, besinlerle birlikte alınan vitamin ve minerallerin emilmesi, vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesi gibi hayati görevleri bulunmaktadır.
Düzenli alkol kullanımı ve aşırı yağlı gıdaların tüketimi karaciğer yağlanması, hepatit ve siroz gibi karaciğer hastalıklarına yol açabilmektedir. Karaciğer sağlığında ilk adım, tüketilen gıdaların dikkatle seçildiği bir dengeli beslenme programı olmalıdır.
Doğru yiyecekler antioksidan etkileri ile karaciğeri temizler ve korur.

4 ay boyunca her sabah kahvaltıdan sonra 1 yemek kaşığı sızma zeytin yağ içersine 3 damla limon damlatılıp içilir . Bu sayede karaciğeriniz eski saglıgına kavusacaktır.''

Lütfen bilgilendirmek için paylaşınız
Süheyla Hatice Yıldırım'dan
AY İÇERİSİNDE KARACİĞERİ TEMİZLEMEK MÜMKÜN !!!
''En büyük organlardan biri olan karaciğerin, besinlerle birlikte alınan vitamin ve m...inerallerin emilmesi, vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesi gibi hayati görevleri bulunmaktadır.
Düzenli alkol kullanımı ve aşırı yağlı gıdaların tüketimi karaciğer yağlanması, hepatit ve siroz gibi karaciğer hastalıklarına yol açabilmektedir. Karaciğer sağlığında ilk adım, tüketilen gıdaların dikkatle seçildiği bir dengeli beslenme programı olmalıdır.
Doğru yiyecekler antioksidan etkileri ile karaciğeri temizler ve korur.

4 ay boyunca her sabah kahvaltıdan sonra 1 yemek kaşığı sızma zeytin yağ içersine 3 damla limon damlatılıp içilir . Bu sayede karaciğeriniz eski saglıgına kavusacaktır.''
Lütfen bilgilendirmek için paylaşınız
***************
KANSER TEDAVİSİ 
 
Günümüzde kanser görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Kanser tanısı 
koyulduktan sonra önemli olan, en kısa sürede uygun tedavi ile birlikte kaliteli bakım 
sağlayabilmektir. Kanser, bu gün itibarıyla gelişen tedavi seçenekleri sonucu ölümcül bir 
hastalık olmanın dışında kronik bir hastalık halini almıştır. Tüm kronik hastalıklarda olduğu 
gibi kanserde de, hasta birey ve ailesinin yaşantısı olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu 
sebepten hasta ve ailesinin bu süreci en konforlu ve rahat bir şekilde geçirebilmesi için hem 
bilgi hem de psikososyal desteğe gereksinimi vardır. Hasta ve ailesinin kanserin kendisi, 
tedavisi, ortaya çıkacak yan etkiler ve bu yan etkiler ile nasıl baş edeceklerine ilişkin pek çok 
sorusu vardır. Bu bölüm kemoterapi tedavisi gören hastalar ve ailelerinin gereksinimleri göz 
önüne alınarak, onlara destek sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. 
Tedaviye başlamadan önce şu noktaları göz önünde bulundurmak size kolaylık 
sağlayacaktır: 
1) Her birey kendine özgüdür ve her bireyin hastalığı farklı özellikler gösterebilir. 
2) Kemoterapi süresince görülen yan etkiler geçicidir ve tedavi bittikten sonra 
görülmez. 
3) Yan etkilerin şiddeti bireyden bireye farklılık gösterir. Herkeste aynı şiddette 
meydana gelmez. 
4) Daha önce tedavi görmüş ve olumsuz deneyimler yaşamış kişilerin anlattıklarını 
çok dikkate almayınız, çünkü her bireyde tüm yan etkiler gözlenmeyebilir. 
5) Tedavi dönemi ve sonrasında duygusal anlamda kendinizi iyi hissetmeniz fiziksel 
sağlığınız kadar önemlidir. 
6) Tedavi sürecinde alacağınız olumlu tavır kendinize yapacağınız en büyük iyilik 
olacaktır. 
7) Tedavi sürecinizde aksamalar olmaması için size yapılan radyolojik incelemelerin 
(röntgen, tomografi, PET vb.), kan tahlillerinin, ameliyat ve patoloji raporlarının, 
ilaç raporlarının, epikrizleri özenle sakladığınız bir dosya edinmeniz size yardımcı 
olacaktır. 
8) Doktor ve hemşireniz bu süreci en konforlu biçimde geçirmeniz amacıyla 
yanınızda olacak ve gerekli önlemleri alacaklardır.  veee









KANSER TEDAVİSİ
Günümüzde kanser görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Kanser tanısı
koyulduktan sonra önemli olan, en kısa sürede uygun tedavi ile birlikte kaliteli bakım
sağlayabilmektir. Kanser, bu gün itibarıyla gelişen tedavi seçenekleri sonucu ölümcül bir ...

hastalık olmanın dışında kronik bir hastalık halini almıştır. Tüm kronik hastalıklarda olduğu
gibi kanserde de, hasta birey ve ailesinin yaşantısı olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu
sebepten hasta ve ailesinin bu süreci en konforlu ve rahat bir şekilde geçirebilmesi için hem
bilgi hem de psikososyal desteğe gereksinimi vardır. Hasta ve ailesinin kanserin kendisi,
tedavisi, ortaya çıkacak yan etkiler ve bu yan etkiler ile nasıl baş edeceklerine ilişkin pek çok
sorusu vardır. Bu bölüm kemoterapi tedavisi gören hastalar ve ailelerinin gereksinimleri göz
önüne alınarak, onlara destek sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Tedaviye başlamadan önce şu noktaları göz önünde bulundurmak size kolaylık
sağlayacaktır:
1) Her birey kendine özgüdür ve her bireyin hastalığı farklı özellikler gösterebilir.
2) Kemoterapi süresince görülen yan etkiler geçicidir ve tedavi bittikten sonra
görülmez.
3) Yan etkilerin şiddeti bireyden bireye farklılık gösterir. Herkeste aynı şiddette
meydana gelmez.
4) Daha önce tedavi görmüş ve olumsuz deneyimler yaşamış kişilerin anlattıklarını
çok dikkate almayınız, çünkü her bireyde tüm yan etkiler gözlenmeyebilir.
5) Tedavi dönemi ve sonrasında duygusal anlamda kendinizi iyi hissetmeniz fiziksel
sağlığınız kadar önemlidir.
6) Tedavi sürecinde alacağınız olumlu tavır kendinize yapacağınız en büyük iyilik
olacaktır.
7) Tedavi sürecinizde aksamalar olmaması için size yapılan radyolojik incelemelerin
(röntgen, tomografi, PET vb.), kan tahlillerinin, ameliyat ve patoloji raporlarının,
ilaç raporlarının, epikrizleri özenle sakladığınız bir dosya edinmeniz size yardımcı
olacaktır.
8) Doktor ve hemşireniz bu süreci en konforlu biçimde geçirmeniz amacıyla
yanınızda olacak ve gerekli önlemleri alacaklardır.


Yaz yavas yavas kendisini hissettirmeye basladi! Sicakligin etkisini azaltmak icin tukettigimiz buz gibi icecekler... En cok tukettigimiz iceceklerin zararlarini biliyor musunuz? Hem de su, maden suyu, ev yapimi limonatalar, taze meyve sulari dururken... Saglikli pazarlar dileklerimizle...
Günaydın
Günümüzde satışa sunulan hemen her tatlı yiyecek ve içeceğin içinde tatlandırıcı olarak normal şeker yerine mısır şurubu kullanılıyor. 

Yapılan son deneyler, mısır şurubu ile beslenen insanlarda pankreas kanseri başta olmak üzere pek çok kanserin gelişme riski bulunduğunu, şeker hastalığına yakalanma riskini önemli oranda arttırdığı, yüksek kolestrolün baş mimarı olduğu, kansızlık ve kalp büyümesi ile birlikte aşırı şişmanlık (obozite) yaptığı ortaya çıkardı. 

Baklava, kadayıf, şekerpare gibi şerbetli ve sütlü tatlılarda, dondurmalarda, meyve suyu, kola, gazoz ve aromalı maden sularında, gofret, çikolata, bisküvi, kek ve pastalarda, kakaolu/sade fındık, fıstık ezmelerinde, reçel, ciklet kısacası tatlı olarak tüketilen hemen her paketlenmiş gıda mısır şurubu kullanılarak üretiliyor.
Günümüzde satışa sunulan hemen her tatlı yiyecek ve içeceğin içinde tatlandırıcı olarak normal şeker yerine mısır şurubu kullanılıyor.
Yapılan son deneyler, mı...sır şurubu ile beslenen insanlarda pankreas kanseri başta olmak üzere pek çok kanserin gelişme riski bulunduğunu, şeker hastalığına yakalanma riskini önemli oranda arttırdığı, yüksek kolestrolün baş mimarı olduğu, kansızlık ve kalp büyümesi ile birlikte aşırı şişmanlık (obozite) yaptığı ortaya çıkardı.
Baklava, kadayıf, şekerpare gibi şerbetli ve sütlü tatlılarda, dondurmalarda, meyve suyu, kola, gazoz ve aromalı maden sularında, gofret, çikolata, bisküvi, kek ve pastalarda, kakaolu/sade fındık, fıstık ezmelerinde, reçel, ciklet kısacası tatlı olarak tüketilen hemen her paketlenmiş gıda mısır şurubu kullanılarak üretiliyor.
AMİNN
Ey
Bağışlayan ve esirgeyen Yüce Rabbim,,,,,,
Bildiğimiz tüm dillerde sana sesleniyoruz Yarabbi,,,
Hangi dilden, hangi dinden olursak olalım,,,,senden başka bizi anlayacak makam yok...
bizim gönlümüzdekini sen biliyorsun,,,,sen büyüksün Rahman ve Rahimsin......

Nereye gidersek gidelim,,dönüş sana,,,,
Bizi korku ve şüphelerimizden arındır Ya Rabbi,,,
Kulun olarak sana yaklaştıracak,,,
Senin lutfuna mazhar edecek hayırlı işler yapmamızda yardımcı ol Ey Habibim,,,
gönlü güzel niyetlerle dolu insanlarla karşılaştır Ya Rabbim..,,,,
Dünyada ve ahirette sana muhtacız,,,senden geldik, sana döneceğiz....
Gönlümüzün dergahındaki huzur sana emanettir....
Sevgiyle birbirimize yaklaşmamızda ,
hayırlı işlerle dualar almamızda vesileler kıl Ya Er Rahim,,,,,,,
Üç ayların müjdecisi
Mübarek Regaip Kandilimiz yüzü hürmetine dualarımızı kabul eyle,
Sevgi ve barış dolu bir dünyada yaşamamızı nasip eyle,,,,
Amin
Ya Resullullah

Ey
Bağışlayan ve esirgeyen Yüce Rabbim,,,,,,
Bildiğimiz tüm dillerde sana sesleniyoruz Yarabbi,,,
Hangi dilden, hangi dinden olursak olalım,,,,senden başka bizi anlayacak makam yok...
bizim gönlümüzdekini sen biliyorsun,,,,sen büyüksün Rahman ve Rahimsin...
Nereye gidersek gidelim,,dönüş sana,,,,
Bizi korku ve şüphelerimizden arındır Ya Rabbi,,,
Kulun olarak sana yaklaştıracak,,,
Senin lutfuna mazhar edecek hayırlı işler yapmamızda yardımcı ol Ey Habibim,,,
gönlü güzel niyetlerle dolu insanlarla karşılaştır Ya Rabbim..,,,,
Dünyada ve ahirette sana muhtacız,,,senden geldik, sana döneceğiz....
Gönlümüzün dergahındaki huzur sana emanettir....
Sevgiyle birbirimize yaklaşmamızda ,
hayırlı işlerle dualar almamızda vesileler kıl Ya Er Rahim,,,,,,,
Üç ayların müjdecisi
Mübarek Regaip Kandilimiz yüzü hürmetine dualarımızı kabul eyle,
Sevgi ve barış dolu bir dünyada yaşamamızı nasip eyle,,,,

Amin
Ya Resullullah
Kanser düşmanı SALATALIK!
İngiltere'de yapılan bir araştırma, içeriğinde antioksidan bulunan salatalığın kanser hücrelerini etkisiz hale getirdiğini ortaya çıkarttı.
Antioksidan niteliğine sahip olan bu sebze, içeriğindeki B vitamini sayesinde kan damarlarını da açıyor. Özellikle kadınların meme kanserine karşı günde 1 adet salatalık tüketmesini öneren uzmanlar, bu sebzenin vücuttaki su dengesini de kontrol ettiğini belirtti.!! YARENLER
Kanser düşmanı SALATALIK!
İngiltere'de yapılan bir araştırma, içeriğinde antioksidan bulunan salatalığın kanser hücrelerini etkisiz hale getirdiğini ortaya çıka...
rttı.
Antioksidan niteliğine sahip olan bu sebze, içeriğindeki B vitamini sayesinde kan damarlarını da açıyor. Özellikle kadınların meme kanserine karşı günde 1 adet salatalık tüketmesini öneren uzmanlar, bu sebzenin vücuttaki su dengesini de kontrol ettiğini belirtti.!!
YARENLER

Lezzet ve sağlığın meyvesi ahududu!

Ahududu zengin bitkisel besinler içerir. İdrar yolu enfeksiyonlarından korur, hafızaya yardımcıdır ve zinde yaşamı destekler. Özünde bulunan C vitamini ve lifler sayesinde düşük kalori içerir. Bir kase taze ahudududa 83 kalori, 3.5 gram lif ve 14 mg C vitamini bulunur. 
#Ahududu #Meyve #Beslenme #Sağlık #Medisana
Lezzet ve sağlığın meyvesi ahududu!
Ahududu zengin bitkisel besinler içerir. İdrar yolu enfeksiyonlarından korur, hafızaya yardımcıdır ve zinde yaşamı destekler.... Özünde bulunan C vitamini ve lifler sayesinde düşük kalori içerir. Bir kase taze ahudududa 83 kalori, 3.5 gram lif ve 14 mg C vitamini bulunur.
‪***********

her şeyin tersi mevcuttur #psikoloji #kimpsikoloji
Dr. Ümit Aktaş Vatan Gazetesi yazarı Mine Şenocaklı'nın sorularını yanıtlıyor
umitaktas.com
Kanser Tedavisinde Etkili Bitkiler
11.12.2013
KANSER TEDAVİSİNDE ETKİLİ BİTKİLER
ZERDEÇAL
Dünyada pankreas kanserini tedavi edebilmek için pek çok araştırma yapılıyor. Bu çalışmalarda özellikle üzerinde durulan bitki, zerdeçal. Amerika’nın en önemli kanser merkezi olan MD Anderson Kanser Merkezinde, zerdeçal ile ilgili pek çok çalışma yayınlandı ve pankreas kanserinde tedavi edici etkisi olduğu gösterildi.
Baharat olarak bol bol zerdeçal tüketmenizi öneriyorum. Fakat zerdeçalın gıda olarak alındığında bağırsaklardan emilimi çok düşüktür, tedavi amaçlı olarak zerdeçal kullanmak için doktorunuza başvurmalısınız.
LİMON
Limon, bol miktarda C vitamini içerir. C vitamini, gripten kansere kadar her hastalığa karşı koruyucudur. Enfeksiyonlara karşı savaşmaya yardımcı olur.
Fakat limonda öyle bir mucize var ki, içerdiği diğer tüm maddeleri gölgede bırakıyor: D-Limonen. Üstelik bu madde limonun hep atılan kısmında yer alıyor, kabuğunda. D-Limonen maddesinin, kanserleri durdurduğu kanıtlandı. Limon kabuğuna mis gibi kokusunu veren uçucu yağın %90’ını D-Limonen oluşturuyor. Bu madde, aynı zamanda kanserlere karşı koruyucu etki de gösteriyor.
Her gün en az 2 limon tüketin ve limonun kabuğunu ziyan etmeyin. Rendelenmiş limon kabuğu hem salatalarınıza lezzet ve aroma katacak, hem de kanserden korunmanıza yardımcı olacaktır.
ÇÖREKOTU
Çörekotunda bulunan “Timokinon” maddesi, kansere karşı savaşır ve kanser hücrelerinin intihar etmesini sağlar. Aynı zamanda iltihap giderici etkisi de vardır.
Çörekotu, bağışıklık sistemini güçlendirir: Doğal öldürücü hücreler ile Makrofaj hücrelerinin sayısını ve aktivitesini arttırır. Böylece vücudun kansere ve diğer hastalıklara karşı savunma gücünü arttırır.
Her gün bir tatlı kaşığı çörekotu tüketin. Çörekotunu bir havanda döverek yağını çıkartın, sonra salata veya yoğurdunuza karıştırarak yiyin.
MEYAN KÖKÜ
Meyan kökü, tarihin ilk çağlarından beri şifalı bitki olarak kullanılır. Anadolu’da meyan şerbeti oldukça yaygın olarak tüketilir.
Kansere karşı koruyucu olduğuna dair pek çok delil var. 2010 yılında ABD’de yayınlanan bir çalışmada, özellikle lösemi ve kalın bağırsak kanserlerine karşı koruyucu etkisi olduğu gösterildi. Bununla birlikte, prostat, deri ve karaciğer kanserlerine karşı da koruyucu olduğuna dair pek çok çalışma mevcut.
Yüksek tansiyon hastası olanlar, şeker hastaları ve böbrek üstü beziyle ilgili hastalığı olanlar, meyan kökünden uzak durmalı. “Şifalı bitkidir, yan etkisi yoktur” mantığıyla herkesin her türlü bitkiyi tüketmesi yanlıştır. Bir bitkiyi kullanmaya başlamadan önce, Fitoterapi uzmanı olan bir doktora danışınız.
YEŞİL ÇAY
2006’da Japon araştırmacılar yaptıkları bir çalışmayı en önemli Tıp dergilerinden birinde yayınladılar. Bu çalışmada şöyle bir sonuca vardılar:
“Yeşil çay tüketmek tüm ölüm sebeplerinde riski azaltıyor!”
Yeşil çay, ağızdan kalın bağırsağa kadar tüm sindirim sistemi kanserlerine karşı koruyucu. Ayrıca meme, prostat, akciğer ve cilt kanserlerinde de kuvvetli koruyucu etkisi var.
Yeşil çay, bağışıklık sistemini destekliyor. Kanser oluşum riskini azaltıyor.
Eğer yüksek tansiyon veya kalp hastası değilseniz, günde 3-4 fincan yeşil çay içmek sizi kanserlere karşı koruyacak, metabolizmanızı hızlandıracak ve bağışıklık sisteminizi destekleyecektir. Oldukça pratik ve çok faydalı bir yöntem.
BROKOLİ
Son zamanlarda bir tartışmadır gidiyor: Brokoli kanseri iyileştiriyor mu, yoksa kanser mi yapıyor? Hemen bu soruya cevap verelim, brokoli kanserle savaşıyor, kanser yapmıyor. Bu konuda da pek çok kanıt söz konusu. Rahat olun, huzur içinde brokoli tüketmeye devam edin.
Sadece brokoli değil, karalahana, Brüksel lahanası gibi aynı aileden olan sebzelerin tümünde bulunan Glukosinolatlar, kansere karşı savaşan maddeler. Glukosinolatların parçalanması sonucu açığa çıkan indol ve izotiyosiyanatlar gibi bileşikler, kanserlerin önlenmesinde yararlı olan maddeler. Bu bileşikler, kansere yol açan maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlıyor.
Brokolide bulunan Sulforafan maddesi, güçlü bir antikanser madde. Çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu. Özellikle kolon, rektum ve mide kanserlerinde koruyucu olduğunu gösteren pek çok insan çalışması mevcut.
Brokoliyi çiğ ve parçalanmış olarak tüketmek en faydalı yöntem. Eğer çiğ yiyemiyorsanız, o zaman buharda kısa süre pişirme yöntemini deneyin, haşlamayın.



 


 
 
 

 

Hiç yorum yok: