16 Nisan 2014 Çarşamba

kanlı ay tutulması ilginç teoriler ortaya atılıyor





 

Bilim dünyası ve amatör gökbilimciler nadir bir güne hazırlanıyor. Kuzey Amerika'da 14 Nisan gecesi başlayacak kozmik hareketlilikte ilk olarak Mars, Dünya ve Güneş aynı hizaya gelecek. Bu 26 ayda bir yaşanıyor.
15 Nisan'da ise TSİ 05.00'da, Mars ile Dünya arasındaki mesafe 92 milyon kilometreye inecek. Normalden 10 kat daha parlak görünecek olan Mars'ın yüzeyi, yerdeki teleskoplarla hiç olmadığı kadar net gözlemlenebilecek. Hatta amatör gözlemciler bile Kızıl Gezegen'in yüzeyini inceleme şansı yakalayacak.

Mars'ın gökyüzünde devleşmesinden yaklaşık dört saat sonra, TSİ 09.00 sularında Ay tutulması başlayacak. 3.5 saat sürmesi beklenen tutulmada Dünya'nın gölgesinde kalacak olan Ay, gökyüzünde kırmızı bir çanak gibi belirecek.
Her iki kozmik olay, Slooh teleskobu veya Virtual Telescope Project web sitesinden canlı takip edilebilecek.

Slooh teleskobunda görevli gökbilimci Bob Berman, 'Mars'ın Başak (Virgo) takımyıldızında Spica yıldızının yanında belireceğini ve gökyüzünde turuncu-mavi renkte görüneceğini' belirtti.
NASA 14 Nisan'da SpaceX firmasının Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderilmesi planlanan kargonun ertelenebileceğini açıkladı. Uzay istasyonunda görevli astronot ve kozmonotlar, yedek bilgisayarda meydana gelen teknik arıza nedeniyle planlarda yer almayan bir uzay yürüyüşü gerçekleştirmek zorunda kalacak.


Türkiye saatiyle 07.53’te tutulmaya başlayan Ay, 10.06 ile 11.24 arasında tamamen Dünya’nın gölgesi altında kaldı. 13.37’de gölgenin altından tamamen kurtuldu.
ABD Ulusal Havacılık Uzay Dairesi (NASA) Ay tutulmasının tamamının Kuzey ve Güney Amerika’da izlenebildiğini açıkladı. Kuzey ve Doğu Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Doğu Afrika’da ise Ay tutulması izlenemedi.
Ay tutulması, 2014 ile 2015 arasında yaşanacak dört tutulmanın ilki. “Tetrad” olarak da bilinen bu dörtlü tutulmanın diğer safhalarının 8 Ekim 2014, 4 Nisan 2015 ve 28 Eylül 2015’te gerçekleşmesi bekleniyor.
En son tetrad, 2003-2004’te yaşanmıştı. Bir sonrakinin ise 2032-2033 yıllarında yaşanması bekleniyor.
Kaynak: AFP




Dünya'nın gölgesine giren Ay kızıla büründü. Amerika kıtasında yaşayanlar tam Ay tutulmasını çıplak gözle izledi.
 **********
 
GÜNCEL  ÖZEL  ŞEYLERDEN   
'Anadolu Sihri' müzikali gelecek sezonda da sahnelenmeye devam edecek.
Anadolu tarihini, kültürünü, sanatını müzik ve dansla buluşturan anlatımıyla "Anadolu Sihri" müzikali Antalya'da seyircilerle buluştu. Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen, "Anadolu Sihri" müzikalinde, beş solist, 43 korist, 60 kişilik bir orkestra ve 20 bale sanatçısı olmak üzere toplam 128 sanatçı sahne aldı.
Hacivat-Karagöz, Mehteran, Mevlana, Aşık Veysel, Köroğlu, sıra geceleri, kına geceleri, Kırkpınar güreşleri ile pek çok yörenin türkü ve folklorundan örnekler verilen müzikalin metin ve librettosu Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcısı Şadi Erdoğan'a, müzik düzenleme ve bestesi ise Ali Aykaç'a ait.
Anadolu’nun geçmişinden bu güne muhafaza edilmiş kültür öğelerini buluşturan müzikalin rejisörlüğünü Mehmet Balkan yaptı. Eserde, orkestra şefliğini Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen ve ANTDOB Orkestra Şefi Ömer Yöndem, koro şefliğini Mahir Seyrek üstlendi. Tayfun Çebi'nin dekor, Sevtaç Demirer'in kostüm, Mustafa Eski'nin ise ışık tasarımını yaptığı müzikale sanatseverler ilgi gösterdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı
 
 Grup Yorum ile 'Bağımsız Türkiye' YAPILDI
Grup Yorum 2010'dan bu yana her yıl verdiği ‘Bağımsız Türkiye’ konseri bu yıl 13 Nisan’da. 


100. sergide 100 eser

Ebru sanatının yaşayan en önemli ustalarından Hikmet Barutçugil, Mayıs ayında 100. kişisel sergisini açıyor.


Sergide Anadolu'nun doğal taş desenleri ebru resimlere konu oluyor.
Barutçugil, 'ebru'nun dünya çapında tanınmasına büyük katkı sağladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) sanatçı Hikmet Barutçugil için 100. kişisel sergisine özel 100 eserlik bir koleksiyon hazırladı. Sanatçıyla birlikte hazırlanan koleksiyonda geleneksel Türk sanatları arasında yer alan ‘ebru’nun önemli örnekleri sergilenecek.
Sanat yaşamının 100. kişisel sergisi için hazırlık yapan Hikmet Barutçugil, bu güne dek 36 ülkede açılan kişisel ve karma sergilerinin yanı sıra son dönem çalışmalarının da yer alacağı sergi için Üsküdar’daki atölyesinde çalışıyor. Özellikle Anadolu’nun farklı yerlerinden topladığı taşların üzerindeki doğal desenleri yansıttığı eserlerinin de yer alacağı ‘100. Kişisel Sergi’si, İTÜ Rektörlük Sanat Galerisi’nde açılacak.

Hikmet Barutçugil, ebru sanatının en önemli ustalarından biri.
Hikmet Barutçugil kimdir?
1952 yılında Malatya’da doğan Hikmet Barutçugil, ebru üzerine çalışmaya öğrencilik yıllarında başladı. Farklı malzemeler üzerine ebru uygulamaları gerçekleştiren sanatçı bu sanatın dünya çapında tanınmasına da büyük katkı sağladı. Böylelikle tekstilden iç mimariye geniş bir sektör çeşitliliği içinde, camdan ipeğe kadar birçok malzemede ebrunun yer bulmasını mümkün kıldı.
Hikmet Barutçugil'in ebru sanatını farklı malzemelerle birleştirdiği eserleri de bulunuyor.
 *****************
Yazının binlerce yıllık tarihi
Nisan'da açılacak ‘Kayıp Dillerin Fısıldadıkları’ sergisi, doğuşundan bugüne yazının tarihini örnekleriyle anlatıyor. 
 Assur kralı Sanherib döneminden yazılı tuğra.
Rezan Has Müzesi’nin yeni sergisi, resim olarak ortaya çıkışından bugün kullanılan farklı şekillerine kadar yazıya ilişken önemli bir kaynak niteliğinde. ‘Kayıp Dillerin Fısıldadıkları’ adlı sergi, 24 Nisan – 1 Temmuz 2014 tarihleri arasında ziyaret edilebilir.
Yazının keşfi MÖ. 6 bin yılının ortalarında, Anadolu halklarından biri olan Sümerler döneminde gerçekleşti. Yazıyla birlikte insanlık tarihinin de başladığı kabul ediliyor.
İnsanlığın ve medeniyetin izini sürmeyi mümkün kılan yazı, zaman içerisinde çok fazla değişime ve dönüşüme uğradı. Kurallar, kanunlar, günlük yaşam ve ticari ilişkilere dair pek çok bilginin yer aldığı eski yazıtlar, geçmiş ve bugünü birbirine bağlayan en önemli belgeler. Rezan Has Müzesi’ndeki sergiyle birlikte yazıyı farklı örnekleri ile birlikte görmek, hem karşılaştırma yapma olanağı sağlayacak hem de yazının gelişimiyle birlikte toplumların gelişimine dair bir fikir verecek.
Kayıp Dillerin Fısıldadıkları sergisinde, piktogramdan çivi yazısına; Hititçe’den Frigçe’ye; Urartuca’dan Likçe ve Karca’ya; Antik Yunanca’dan Latince’ye değin çözülen, çözülemeyen, bilinmeyen ve kaybolan pek çok dilin örnekleri yer alıyor.
Bizans dönemine ait üzeri yazıtlı bir bakraç.

Yazı paneli
Sergiyle birlikte Kadir Has Üniversitesi Rezan Has Müzesi’nde bir de panel düzenlenecek. Eski ve yeni yazının tarihini, uzmanlar bir araya gelerek tartışacak. 24 Nisan 2014 Perşembe günü saat 15:30’da gerçekleştirilecek panelde Prof. Dr. Recai Tekoğlu, Doç. Dr. Hamdi Şahin ve Doç. Dr. Hüseyin Sami Öztürk kendi yazı deneyimlerini izleyicilerle paylaşacaklar.
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/Seyfe-resimleri-2-e1329505932398.jpg
 Kırşehir ili Mucur ilçesi ve Boztepe ilçeleri sınırları içerisindedir.İsmini aldığı Seyfe Köyü göle ulaşılacak en yakın nokradır.Mucur ilçesine 16 km Kırşehir iline 36 km Ankara 'ya 221 km .dir.Aşağıdaki resimler Makine Mühendisi Mucur -Seyfe Köyü doğumlu Ömer ÇETİNER tarafından çekilmiştir.Bu resimler den dolayı kendisine teşekkür ediyoruz.
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/Seyfe-resimleri-1-e1329505947915.jpg
ARTIK  GÖL KURUYOR   DOĞAL  GÜZELLİKLER  ÖLÜYOR  DİKKAT
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/Seyfe-resimleri-3-e1329505915972.jpg
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/33-e1329506114648.jpg
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/23-e1329505807291.jpg
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/Seyfe-resimleri-5-e1329505870995.jpg
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/01-e1329505849250.jpg
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/9-e1329650493529.jpg
http://mucur24.com/wp-content/uploads/14-e1340017351414.jpg
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/63-e1329505256358.jpg

http://mucur24.com/wp-content/uploads/foto-halil-7-copy.jpg
 http://mucur24.com/wp-content/uploads/Mucur-Resimleri-13.jpg
 ÖZEL SÖZ
İnsan yorulunca duruyor,
Durunca düşünüyor,
Düşününce yoruluyor,
Yorulunca insanlaşıyor,
İnsan olunca işler karışıyor,
Yalnız kalıyor…”
Özdemir Asaf

Hiç yorum yok: