Beyaz bir ay doğuyor,
Fıstıkların arasından,
Kalbinin vuruşundan anlıyorum,
İstanbulu dinliyorum,.........................O.V
********

SEÇİMLERDE İYİLERİN KAZANMASI DİLEĞİ İLE........
Yaşlı kızılderili reisi kulubesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbirleriyle boguşup duran iki kurt köpegini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, digeri ise siyahtı.
Çocuk kulübeyi korumak için bir köpegin yeterli oldugunu düşünüyor, ikinci köpege neden ihtiyaç oldugunu ve renklerinin neden illa siyah ve beyaz oldugunu anlamak istiyordu.
D...edesine merakla sordu. Yaşlı reis bilgece gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
-''Onlar'' dedi, ''benim için iki simgedir evlat.''
-''Neyin simgesi'' diye sordu çocuk.
-''İyiligin ve kötülügün simgesi. İyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımdalar onlar.''
Çocuk; ''mücadele varsa kazanan da olmalı''
diye düşündü ve bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi;
-Peki, dedi. ''Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?''
Yaşlı reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
-Hangisi mi evlat?
Yaşlı kızılderili reisi kulubesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbirleriyle boguşup duran iki kurt köpegini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, digeri ise siyahtı.
Çocuk kulübeyi korumak için bir köpegin yeterli oldugunu düşünüyor, ikinci köpege neden ihtiyaç oldugunu ve renklerinin neden illa siyah ve beyaz oldugunu anlamak istiyordu.
D...edesine merakla sordu. Yaşlı reis bilgece gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
-''Onlar'' dedi, ''benim için iki simgedir evlat.''
-''Neyin simgesi'' diye sordu çocuk.
-''İyiligin ve kötülügün simgesi. İyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımdalar onlar.''
Çocuk; ''mücadele varsa kazanan da olmalı''
diye düşündü ve bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi;
-Peki, dedi. ''Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?''
Yaşlı reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
-Hangisi mi evlat?
Ben hangisini daha iyi beslersem!....
**************
**************
4 LÜK
İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim....
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
öğrendim...!
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim....
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
öğrendim...!
***********

Yaz gelir, dedim
Geçer üşümesi kalbimizin
Bu, dünyalık acele
Batar bir gün bedenine insanın
Bir külü üflemekten bembeyaz...
- Ağzımızda bir kesik su -
Uzanırız simsiyah yataklara..
Geçer üşümesi kalbimizin
Bu, dünyalık acele
Batar bir gün bedenine insanın
Bir külü üflemekten bembeyaz...
- Ağzımızda bir kesik su -
Uzanırız simsiyah yataklara..
Anlatabilmek için bunu sana
Kaç güz yaşattım, kaç gözyaşı kurusu
Bir tek pişmanlığın gülü solmaz...
Şükrü Erbaş

Gitmek, kaçamadığımız yazgı.
Gitmenin olmadığı bir yere gitmek ne mümkün?
Diyen de boşuna dememiş hani.
Öyle ya da böyle.
Iyi ya da kötü. ...
Mutlu ya da kederli.
"Gidiyorum, bu."

Kaç güz yaşattım, kaç gözyaşı kurusu
Bir tek pişmanlığın gülü solmaz...
Şükrü Erbaş

Gitmek, kaçamadığımız yazgı.
Gitmenin olmadığı bir yere gitmek ne mümkün?
Diyen de boşuna dememiş hani.
Öyle ya da böyle.
Iyi ya da kötü. ...
Mutlu ya da kederli.
"Gidiyorum, bu."

Giderim, deniz çeker;
Deniz çeker, dünya tutar
İçkiye benzer bir şey mi var,
Bir şey mi var ki havada?
Deli eder insanı, sarhoş eder
...
Deniz çeker, dünya tutar
İçkiye benzer bir şey mi var,
Bir şey mi var ki havada?
Deli eder insanı, sarhoş eder
...
Bilirim, yalan, hepsi yalan;
Taka olduğum, tekne olduğum yalan;
Suların kaburgalarımdaki serinliği
İskotada uğuldayan rüzgâr,
Haftalarca dinmeyen motor sesi,
Yalan.....
Ama gene de,
Gene de güzel günler geçirebilirim;
Geçirebilirim bu mavilikte,
Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız,
Ağacın gökyüzüne vuran aksinden,
Her sabah erikleri saran buğudan,
Buğudan, sisten, ışıktan, kokudan ...
Orhan Veli Kanık
Taka olduğum, tekne olduğum yalan;
Suların kaburgalarımdaki serinliği
İskotada uğuldayan rüzgâr,
Haftalarca dinmeyen motor sesi,
Yalan.....
Ama gene de,
Gene de güzel günler geçirebilirim;
Geçirebilirim bu mavilikte,
Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız,
Ağacın gökyüzüne vuran aksinden,
Her sabah erikleri saran buğudan,
Buğudan, sisten, ışıktan, kokudan ...
Orhan Veli Kanık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder