RABİA SEMBOLÜNÜN ANLAMINI ÖĞRENEREK VE 4 İŞARETİNİN NEREDEN GELDİĞİNİ BİLEREK, BU ANLAMA UYGUN BİR ŞEKİLDE PAYLAŞALIM VEYA PROFİL RESMİ YAPALIM...
RABİA'TÜL-ADEVİYYE
Rabia Müslümanlığın ilk yüzyılının ortalarında 700 lü yıllarda ,Basra'da, yoksul bir ailenin dördüncü kızı olarak dünyaya geldi. Adını "Dördüncü" anlamına gelen "Rabia" koydular. Adı bile yoktu; O, sadece ailenin dördüncü kızı idi. Anne babası öldükten sonra ablaları ile birlikte köle pazarında cariye olarak satıldılar.Hassas ruhu, her satıldığında bir kere daha inciniyordu. Her türlü çileyi çekti. Çektiği acılar, ona Arap toplumunu ve köleci sistemi sorgulama yolunu açtı ve acılarını dizelere dökmeye başladı, şiirlerinde hep korkmadan sorgulayan bir tarz edindi Rabia, erkek egemen Arap toplumu içinde korkmadan konuşan bir kadın yıldız oldu. Rabia yaşadıkları ve yaşadıklarına karşı duruşu sebebiyle " DİŞİ ASLAN" olarak anılır. Hayatı boyunca çok işkence ve eziyet görmesine rağmen s...abreden ve bu acıları şiirlerine nakşeden Rabia , her türlü insani değerlere ve güzel ahlaka sahip, insanı ve insanlığı çok önemseyen ve çektiği acıların örselemesi dolayısı ile de birazcık uçuk diye tabir edilen, döneminin önemli şairlerinden biridir. Rabia'tül-Adeviye 752 yılında Kudüs civarında vefat etmiştir.
Olayın aslı şöyledir.!!!
Rabia el-Adeviye bir elinde meşale diğer elinde bir kova su ile Basra sokaklarında dolaşmaktadır; Sorarlar o'na ;
" Biz zaten seni deli olarak biliriz de, bu yeni deliliğin sebebi nedir ? "
İşte Rabia'nın o günden günümüze kadar ulaşan feryadı:
" Ben bir elimde su, bir elimde ateş cennet ve cehennemi arıyorum. Bize söylenen kurallara uyarsak, cennete gidip sonsuza kadar keyif içinde yaşayacağız. Eğer kurallara karşı çıkarsak, cehennemin kızgın ateşleri içinde yanacağız. İyi insan olmanın sebebi cennet vaadi olamayacağı gibi; Kötülüklerden korunmanın sebebi de cehennemden korku olmamalı.
İşte onun için cenneti ve cehennemi arıyorum. Bir bulursam, elimdeki bu meşalenin ateşiyle cenneti yakıp yok edeceğim. Bu su ile de cehennemin ateşini söndüreceğim. Böylece, hepimiz, cennet rüşvetinden veya cehennem korkusundan değil, iyiliğin güzelliğinden dolayı iyi insan olacağız."
Şimdi, kendisine müslümanlık adına bunca kötülükleri yapanların günümüzdeki temsilcileri, Kahire'de onun adını taşıyan meydanda gösteriler yapıyor ve onun adını kullanıyorlar. Rabia, ruhlar âleminden onlara sesleniyor: " Gerçekleri çarpıtmayın ve Defolun benim meydanımdan"
RABİA'TÜL-ADEVİYYE
Rabia Müslümanlığın ilk yüzyılının ortalarında 700 lü yıllarda ,Basra'da, yoksul bir ailenin dördüncü kızı olarak dünyaya geldi. Adını "Dördüncü" anlamına gelen "Rabia" koydular. Adı bile yoktu; O, sadece ailenin dördüncü kızı idi. Anne babası öldükten sonra ablaları ile birlikte köle pazarında cariye olarak satıldılar.Hassas ruhu, her satıldığında bir kere daha inciniyordu. Her türlü çileyi çekti. Çektiği acılar, ona Arap toplumunu ve köleci sistemi sorgulama yolunu açtı ve acılarını dizelere dökmeye başladı, şiirlerinde hep korkmadan sorgulayan bir tarz edindi Rabia, erkek egemen Arap toplumu içinde korkmadan konuşan bir kadın yıldız oldu. Rabia yaşadıkları ve yaşadıklarına karşı duruşu sebebiyle " DİŞİ ASLAN" olarak anılır. Hayatı boyunca çok işkence ve eziyet görmesine rağmen s...abreden ve bu acıları şiirlerine nakşeden Rabia , her türlü insani değerlere ve güzel ahlaka sahip, insanı ve insanlığı çok önemseyen ve çektiği acıların örselemesi dolayısı ile de birazcık uçuk diye tabir edilen, döneminin önemli şairlerinden biridir. Rabia'tül-Adeviye 752 yılında Kudüs civarında vefat etmiştir.
Olayın aslı şöyledir.!!!
Rabia el-Adeviye bir elinde meşale diğer elinde bir kova su ile Basra sokaklarında dolaşmaktadır; Sorarlar o'na ;
" Biz zaten seni deli olarak biliriz de, bu yeni deliliğin sebebi nedir ? "
İşte Rabia'nın o günden günümüze kadar ulaşan feryadı:
" Ben bir elimde su, bir elimde ateş cennet ve cehennemi arıyorum. Bize söylenen kurallara uyarsak, cennete gidip sonsuza kadar keyif içinde yaşayacağız. Eğer kurallara karşı çıkarsak, cehennemin kızgın ateşleri içinde yanacağız. İyi insan olmanın sebebi cennet vaadi olamayacağı gibi; Kötülüklerden korunmanın sebebi de cehennemden korku olmamalı.
İşte onun için cenneti ve cehennemi arıyorum. Bir bulursam, elimdeki bu meşalenin ateşiyle cenneti yakıp yok edeceğim. Bu su ile de cehennemin ateşini söndüreceğim. Böylece, hepimiz, cennet rüşvetinden veya cehennem korkusundan değil, iyiliğin güzelliğinden dolayı iyi insan olacağız."
Şimdi, kendisine müslümanlık adına bunca kötülükleri yapanların günümüzdeki temsilcileri, Kahire'de onun adını taşıyan meydanda gösteriler yapıyor ve onun adını kullanıyorlar. Rabia, ruhlar âleminden onlara sesleniyor: " Gerçekleri çarpıtmayın ve Defolun benim meydanımdan"

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder