- DİKKAT:
) Sakın ama sakın okumadan silmeyin. Bu konuda yazılmış en makul en
) güzel uyarıcı yazı
) Her doktor öğrenciliği sırasında Otto Warburg'un buluşunu öğrenir.
) 1930'lu yıllarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal sebebini, yani
) sağlıklı bir hücreyi kanser hücresinden ayıran şeyin ne olduğunu
) bulmuştur. Bu, o kadar önemli bir buluştur ki,
) Otto Warburg'a Nobel Ödülü kazandırmıştır.
) Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardır. Bu da, vücudun
) normal hücrelerinin oksijenli solunumunun,
) oksijensiz -anaerobik- hücre solunumuyla yer değiştirmesidir.
) Warburg'un buluşu bize başka neleri anlatmaktadır?
) Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farklı bir biçimde
) metabolize olmaktadır. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar;
) kanser hücreleri oksijenden kaçınır. Hiperbarik oksijen terapisi
) alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanılan bir
) yöntemdir.
) Bu buluşun bize anlattığı başka bir şey de, kanserin bir mayalanma
) (fermantasyon) süreciyle metabolize olduğudur.
) Kanserin metabolizması normal hücre metabolizmasından 8 kat daha büyüktür.
) Yukarıda söylediğimiz her şeyi birleştirirsek ortaya şu tablo çıkıyor:
) Vücut, kanseri beslemeye çalışırken mütemadiyen kapasitesinin üstünde
) çalışır.
) Kanser devamlı açlıktan ölmenin eşiğindedir ve vücuttan kendisini
) beslemesini talep etmektedir.
) Besin alımı kesilirse kanser açlıktan ölmeye başlar. Tabii kendisini
) beslemek için vücudun şeker üretmesini sağlayamazsa...
) Proteinlerden şeker. Bu ziyan sendromuna kaşeksia (cachexia) denir.
) Kaşeksia vücudun proteinlerden (evet, doğru duydunuz,
) karbonhidratlardan veya yağlardan değil de, proteinlerden)
) 'glükoneogenez' (yeniden glükoz yapımı) işlemiyle, şeker elde
) etmesidir.
) Bu şeker kanseri besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye
) çalışırken kendisi açlık çeker.
) Şimdi, kanserin şekerle beslendiğini öğrenmişken, onu şekerle beslemek
) mantıklı geliyor mu size?
) Yani karbonhidratlardan zengin bir diyet uygulamak?
) Bugün, kansere karşı uygulanan birçok besin terapisi mevcuttur (işe de
) yaramaktadırlar) .
) Çünkü günün birinde birisi şeker ve kanser arasındaki bağlantıyı görmüştür.
) Bu terapilerde, karbonhidratlar bakımından zengin gıdalara izin verilmez.
) Terapilerin hiçbirinde şekere de izin verilmez. Çünkü şeker kanseri
) beslemektedir.
) Peki doktorunuz bu gerçekleri size neden söylemez? Kim bilir?
) Belki doktorunuz kanseri tedavi edecek kişinin siz değil, kendisi
) olduğunu düşünmektedir.
) Belki Otto Warburg'un buluşunu duymuştur ama geri kalan parçaları
) tamamlayamamıştır.
) Belki de beslenmeyle ilgili hiçbir şey öğrenmemiştir.
) Aslında 1978'e kadar ABD'nin resmi kuruluşlarından biri, beslenmenin
) kanserle bir ilgisi olmadığını iddia etmekteydi! ! ! !
) Kanser ve şeker bağlantısından haberdar olanlar ise, dikkate değer
) terapilerle ortaya çıktılar.
) Bunlardan biri 'Laetrile'dir.
) Kaşeksialı hastaların yüzde 50'den fazlasında glükoneogenez sürecini
) durduran hidrazin sülfat bunlardan bir diğeridir.
) Bugün, Minnesota Üniversitesi kemoterapi alanında bir 'akıllı bomba'
) üzerinde çalışmaktadır.
) Akıllı bomba diyebileceğimiz ilacın üzerinde bir kaplama vardır.
) İlaç, vücutta oksijensiz bir bölge ile karşı karşıya geldiğinde bu
) kaplamayı üzerinden atar.
) Kanseri yok etmek için kemoterapiyi serbest bırakır. Çünkü, vücutta
) oksijensiz tek alan, kanserli bölgedir.
) Kanser hücresini aç bırakmaya çalışan besin terapileri de vardır.
) Kanserin ne sevdiğini bilen hasta, bunları yemekten kaçınır.
) Kanser, çiğ yiyeceklerdense, pişmiş yiyecekleri sever.
) Pişirme işlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir.
) Bir de, kanserin şeker sevdiğini aklınızdan çıkarmayın.
) Kanserinizi sevmiyorsanız, onu beslemeyin!
) Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak çözüm değil
) Şeker yerine tatlandırıcı kullanmayı düşünüyorsanız, başka bir tuzağa
) düşmüş olursunuz.
) Tatlandırıcıların da vücuda ciddi zararları olduğu, yapılan
) araştırmalarla kanıtlandı.
) Örneğin, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) , sakarin içeren her türlü
) gıda maddesinin üzerine 'Sağlığa zararlıdır.
) Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde kansere yol açmıştır.' ibaresinin
) konmasını şart koştu.
) Aspartam ve sükraloz gibi diğer tatlandırıcılar da yan etkileri
) nedeniyle uzak durulması gereken gıdalar arasında.
)
) (Editörün notu: Ama maalesef hiç birinin üzerinde böyle bir ibare yok) .
)
) Kaynak: International Wellness Directory. Son iki yüzyıldır şeker
) tüketimi nasıl arttı?
) İngiltere'de 1815'de 5 kg cıvarında olan kişi başına yıllık çay şekeri
) tüketimi 1970'de 50 kg 'ın üzerine çıkmıştır. 1
) 970-2000 yılları arasında ABD vatandaşları önceki yıllara oranla yılda
) 100 litre daha fazla şekerli meşrubat tüketmişlerdir.
) Türkiye'deki durum da artık çok farklı değildir. Çocuğu ile büyüğü ile
) çılgınca şeker ve beyaz un kullanılmaktadır.
) Bütün bu bilgiler kanserlerin niçin arttığını göz önüne açıkça sermektedir.
)
) Aşağıdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir;
) * Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin.
) * Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren 'light' hafif
) yiyecek ve içecek tüketmeyin.
) * Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin. Taş devri
) diyetini uygulayın.
) * Bol taze sebze ve meyve yiyin.
) * Yeterli omega-3 alın; ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi
) yağları diyetinizden çıkartın.
) Bunların yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı, iç yağı
) ve kuyruk yağı) yiyin.
) * Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi
) probiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla beslenin.
) * Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.
) * Pastörize sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Kutu sütü tüketmeyin.
) Mümkünse manda sütü kullanın.
) Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin.
) * Günde iki diş sarımsak ve/veya 1 baş kuru soğan tüketin.
) * Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin.
) * Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz! ! ! !) .
) * Stresten uzak durun.
) * İyi uyuyun.
) * Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durun.
) * D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde
) güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın.
) * Yeteri derecede egzersiz yapın! ! ! !
) * Asla alkol kullanmayın.
) * İşlenmiş soya ürünü yemeyin.
) * Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile
) pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir.
) * Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol
) açar; ayrıca kanserojen olabilirler! ! ! !
) * Daha çok toprak (güveç) , cam ya da kalaylı bakır kapları tercih
) edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir.
) * Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın.
)
) Prof. Dr. Ahmet AYDIN
) İÜ Cerrahpaşa Tıp Fak.
) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD
) Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı
)
) Bu belgeyi adresini bildiğiniz herkese gönderin, belki bir hayat kurtarırsınız.
) İnsanoğlunun en kötü 3 icadını asla unutmayın
) 1. Eroin
) 2. Atom bombası
) 3. Şeker
) Dr. Ahmet altıner
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder