22 Kasım 2012 Perşembe

GÖKSUN YAYLA GİBİ HAVASI SUYU İNSANLARI ÖZLEMLE ANIYORUM




KAHRAMAN MARAŞ   GÖKSUN YEMEKLERİ 





GÖKSUNUM
Bir kamalak kokusu aldım ışık dağın yamacından,galanın guzundan,
Ben gelemiyom ne var sanki biraz göndersen binboğanın buzundan,
Yanan ciğerimi ancak kömürün suyu söndürür içersem gözünden,
Senin olsun baharında kışında, suyunda toprağında GÖKSUNUM...
...

Derdim çoktur kele hangisi annatsam bende bilmiyom ki,
Anam bayram kömbesi bişirmiş gelecek sanıyo amma gelmiyom ki,
Güleç yüzümü gören beni gurbette mutlu sanıyo ancak gülmüyom ki,
Karalastik ayakkabı aldığım hıdırın dükkanının kokusunu özledim GÖKSUNUM

Duydum Tülü mustafa emmimde ölmüş mekanı cennet olsun,
Kışın gelen geden yok amma bari köy yazın kapıcılarına dolsun,
Bostanı baçayı depelemesinler derik amma ellemen çocuklar yolsun,
Düğünler başlamış ekrem de düğünden düğüne gidiyomuş GÖKSUNUM

Gayrı tarlada yazıda çok iş galmadı millet patatise gedecek,
Kötü kolü duran listeyi eline alıp gedecekleri tespit edecek,
Belki bu sene gelmiyom amma birgün gurbet de bitecek,
İstanbuldan selam olsun Kavşutuma, yoluma,GÖKSUNUMA...

Ahmet KÖROĞLU

Hiç yorum yok: