6 Ekim 2012 Cumartesi

dostumun süperr şiiri

sergencint le damla  beşiktaş  maçnda :)







Bağ Bozumu
( En güzel şiirler hazana yazıldı)

Ömür üç perdelikmiş, gitti iki fasılı,
Kalan değirmen taşı, kirpiğinde asılı,
...
Ufuklar mühürlendi, yol tükendi hâsılı,
-Kırk yıllık cenazeni yüklen yorgun sırtına,
-Yokuş aşağı yolu çık yırtına yırtına.

Sabah olsa ne çıkar, hani düşler nerdeler?
Her biri ürkek gölge sürünüyor, yerdeler.
Yine akşam olunca, çekilince perdeler.
-İki kapaksız hokka eldeki tüm nevale.
-Dünü maziye ekle, yarın Hakk’a havale.

Dağların kaşı eğri, gecenin gözü çakır,
Tan yeri paslı demir, gurup kıpkızıl bakır,
Titreşir çıplak dallar, kuru yapraklar şakır,
-Bu gün yetim bağlarda gazel süpürülmekte,
-Bu gün inceden ince bir hesap görülmekte.

Zaman; bir bağ bozumu, depreşir yelkovanda,
Akrep zehrini sunar dövüp dövüp havanda,
Ürkek bir yavru kuştur, saniye mor tavanda.
-Çırpındıkça serpilir anılar salkım saçak,
-Göz kapakları halsiz, uykular müzmin kaçak.

Keder sükût donunda, sokulur ağır ağır,
Ses veren sade cinler parçalan bağır, çağır.
Islak resimler dilsiz, nemli duvarlar sağır.
-Karanlığa sığınır küf kokulu elemin,
-Meramını yazmaya gücü yetmez kalemin.

Ünlem boyu dalgalar, üç nokta kadar deniz,
İmgelerden köprü kur, nüktelerden yıldız diz.
Yakamoz ömrü kadar küreğinden kalan iz.
-Bin yıllık çalkantıyı sığdır da yarım asra,
-Bir kırık kalem bırak, birkaç hüzünlü mısra.

Dün alaca bir gülüş, yarın siyah tüldendir.
Meltem dokunsa uçar tebessümün küldendir,
Bilirim şairlerin darağacı güldendir,
-Bir rüzgâr kımıldasa toprağa mal olursun,
-Bir rüzgâr kımıldasa hasretini bulursun.

Ben öyle biliyorum, sen yine bir yol sor da,
Güneş de erken düşer yüksek dağlara kar da,
Her kışın arkasında mutlak bir bahar var da.
-Nerde zemheri varsa gönüllü ferdi sensin,
-A kuzum, zannedersin cihanın derdi sensin.

Dış kapının paspası vurdukça tozuyorsun,
Sabah tövbe ediyor akşama bozuyorsun,
Neyin hesabındasın, hâlâ ne yazıyorsun?
-Haydi şair, ha gayret, şu son sayfayı çevir,
-Kapanıversin artık senin olmayan devir.

Gölgesiyken kırk yıllık bir canlı cenazenin,
Kutup sandın kendini, gölgendi semazenin,
Kırk yıl ardından koştun iki metre pazenin,
-Gözün aydın şairim beklediğin ölümse?
-Eli kulağındadır, haydi artık gülümse.

Şefik Tiryaki
Sevda Cint çok güzel,anlamlarıını dikkatle okudum,ve o kadar hoşuma gittiki şefik bey kardeşim her kelimede anlatılmış anlayana kıssadan hisse dopdolu bir şiir gönlünüze kaleminize sağlık ve sonunda (( akibet gözümüzü doyuarcak bir avuç toprak birkaç metre bez ))) karun olsan, ne fayda,cani,olsan ne fayda,alim olsan ne fayda bu şiirinizi sayfamda paylaşmak isterim teşekkürler şair dostum

Hiç yorum yok: