18 Eylül 2012 Salı

akşama doğru


http://geziyorumturkiye2.blogspot.com/2012/09/kaz-daglariida-canakkale.html


**********

şiir
Onlar ki


toprakta karınca,

suda balık,

havada kuş kadar

çokturlar;



korkak,

cesur,

cahil,

hakim

ve çocukturlar

ve kahreden

ve yaratan ki onlardır,

destanımızda yalnız onların maceraları vardır.



Onlar ki uyup hainin iğvasına

sancakları elden yere düşürürler

ve düşmanı meydanda koyup

kaçarlar evlerine

ve onlar ki bir nice mürtede hançer üşürürler

ve yeşil bir ağaç gibi gülen

ve merasimsiz ağlayan

ve ana avrat küfreden ki onlardır,

destanımızda yalnız onların maceraları vardır.



Demir,

kömür

ve şeker

ve kırmızı bakır

ve mensucat

ve sevda ve zulüm ve hayat

ve bilcümle sanayi kollarının

ve gökyüzü

ve sahra

ve mavi okyanus

ve kederli nehir yollarının

sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı

bir şafak vakti değişmiş olur,

bir şafak vakti karanlığın kenarından

onlar ağır ellerini toprağa basıp

doğruldukları zaman.

En bilgin aynalara

en renkli şekilleri aksettiren onlardır.

Asırlardır onlar yendi, onlar yenildi.

Çok sözler edildi onlara dair

ve onlar için:

Zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri

yoktur,

denildi.



Nazım HİKMET

Hiç yorum yok: