
bağışlanma falan istemiyorum
istemiyorum benzi sararmış sesin bir
dirhemini bile
sırtımda yaşam yüküyle bir bağışlanma
nefret ediyorum yerlere kapanan güçsüz sesten
ve diz çöküp salya sümük ağlayan yürekten
nefret ediyorum tozlara bulanan alınlardan
ve onbin parçaya bölünen düşüncelerin ışığından
bağışlamak falan istemiyorum kavuşturmuyorum
yakarmak için titreyen ellerimi gurur ormanları tutuşur
sözlerimde karanlık öcün kapıları yıkılsın diye
insanlar kurtulsun diye çarmıhlarından
ağlayıp sızlamadan direndiğim zaman
bağışlanma falan istemiyorum gösteriyorum
işte elinde bir bir baltayla insanların yaşamında
egemenlik süren o gaddar kadavrayı
ve şimdiden başkalarına örnek olsunmuş diye
mızrak ucunda gezdirmek istiyor benim kesik başımı
bağışlanmak falan istemiyorum ben
sahiplerine veriyorum bayrakları
geçiriyorum işte elden ele
yenik yüreğini mahpus halkımın
-marcos ana-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder