27 Temmuz 2012 Cuma

günden gelenler


bağışlanma falan istemiyorum



istemiyorum benzi sararmış sesin bir


dirhemini bile


sırtımda yaşam yüküyle bir bağışlanma






nefret ediyorum yerlere kapanan güçsüz sesten


ve diz çöküp salya sümük ağlayan yürekten


nefret ediyorum tozlara bulanan alınlardan


ve onbin parçaya bölünen düşüncelerin ışığından






bağışlamak falan istemiyorum kavuşturmuyorum


yakarmak için titreyen ellerimi gurur ormanları tutuşur


sözlerimde karanlık öcün kapıları yıkılsın diye


insanlar kurtulsun diye çarmıhlarından


ağlayıp sızlamadan direndiğim zaman






bağışlanma falan istemiyorum gösteriyorum


işte elinde bir bir baltayla insanların yaşamında


egemenlik süren o gaddar kadavrayı


ve şimdiden başkalarına örnek olsunmuş diye


mızrak ucunda gezdirmek istiyor benim kesik başımı






bağışlanmak falan istemiyorum ben


sahiplerine veriyorum bayrakları


geçiriyorum işte elden ele


yenik yüreğini mahpus halkımın
-marcos ana-

Hiç yorum yok: