
Rektör...
Yurtdışında gemi turundasınız. İfade için arandığınız telefonla bildirildiğinde ilk sözünüz, “Hemen dönüp ifade vereceğim” oluyor. Dediğinizi yapıyor, İzmir’de karaya ayak basar basmaz ifade vermeye gidiyorsunuz. Ancak alışılmadık bir olay oluyor. Bırakın gözaltını... İfadenizin Ankara’da alınacağı söylenerek serbest bırakılıyorsunuz. Hemen Ankara’ya doğru yola çıkıyorsunuz. Ertesi sabah ilk işiniz savcıya gidip ifade vermek oluyor.
Sonra ne mi oluyor?
Savcı sizi tutuklanmanız istemiyle mahkemeye sevk ediyor. Mahkeme savcının istemini yerinde buluyor ve soluğu cezaevinde alıyorsunuz.
Kaçma ihtimaliniz yok; yurtdışından gelip teslim olmuşsunuz.
Suçlandığınız olaylar 15 yıl önce yaşanmış.
Savcı toplanacak ne delil varsa hepsini toplamış.
Yani ne kaçma ihtimali var ne delil karartma ihtimali
Buna rağmen tutuklanıyorsunuz.
İcraat dört bir yandan ses veriyor.
Yalnızca tutuklamalar aksamıyor.
Hukukun katledildiği, insan haklarının yok edildiği bir dönemi yaşıyoruz.
Melih Aşık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder