iyi yaşlananların sırrı
PROF. DR. OSMAN MÜFTÜOĞLU Geçtiğimizhafta, ofisime neşeyle giren o zarif hanımefendi birkaç gün önce 85. yaş gününü kutlamıştı. Kelimenin tam anlamı ile “zımba gibi”ydi! Yaşlılık konusunda anlattıkları ise beni çok etkiledi. Düşünceleri, sağlıklı ve keyifli yaşlanmanın –ve neticede uzun bir ömür sürmenin- kısa bir özeti gibiydi. Dahası var… Bu eski İstanbul hanımefendisi pek çoğumuzun farkına bile varamadığı çok önemli bir ayrıntıyı dakeşfetmişti: Ona göre, “Keyifli ve huzurlu yaşlanmak için sadece bedeni beslemek yetmez, ruhu beslemeyi de ihmal etmemek lazımdı.”Bu basit ama önemli ayrıntı, zarif ve bilgelikle yaşlanmanın anahtarlarından biridir. Nedeni şu… Ruh, beden beraber yaşlanıyor ve yaşlılıkla ilgili yakınmaların önemli bir kısmı “ruhun bedendeki yaşlanmaya kayıtsız kalmasından” kaynaklanıyor. Ruhsal yapılanmamız yaşlı bedenlerimizi biraz daha iyi anlayabilse ve ona biraz daha hoşgörülü davranabilse yaşlanmak daha keyifli hale gelecek. Hanımefendi işte bu önemli sırrı, önemli farkı, “farketmişti!”. BUNLAR YETMİYOR… Yaşam süresini belirleyen faktörlerin biri genetik miras olsa da kanaatimce bu mirasın etkisi yüzde 30’ları geçmiyor. Geride kalan yüzde 70’i ise ruhu ve bedeni dengeli ve sürekli ve akılcı bir biçimde beslemek; aktif, hareketli, enerjik bir yaşamı ısrarla sürdürmek, kişisel ve toplumsal ilişkilerini olabildiğince zenginleştirmek, inanç dünyasına her gün yeni bir zenginlik katıp, manevi değerlere sımsıkı sarılmak, anlayışlı ve olumlu, hoşgörülü bir hayatı samimi biçimde özümsemekten geçiyor. Gereğinden fazla besin tüketmemek –ihtiyacı kadar yiyip içmek, yiyip içtiklerinden keyif almak, yiyeceklerin miktarına değil lezzetine odaklanmak, yemek için yaşamak yerine, yaşamak için yemeyi tercih etmek, oturduğu her sofradan tıka basa değil dea zıcık aç kalkmayı becerebilmek- , uyku süresi ve kalitesinden taviz vermemek ve varsa uyku sorunlarını tıpkı diğer sağlık sorunları gibi ne yapıp edipçözmek, alkolden ve sigaradan uzak durmak, temiz, hijyenik bir ortamda yaşamaya çalışmak da önemli noktalar. Bunlara iyi bir eğitim görmek ve kafi derecede ekonomik imkanları da eklemek lazım. Sohbet ettiğimyaşlı hanımefendi bunların da çoğunu, özellikle de neşeli, pozitif/olumlu,hoşgörülü ve keyifli bir yaşlı olmayı başarmış gibiydi. Az yiyor, öz yiyordu.Fiziksel egzersiz konusunda da yeteri kadar dikkatliydi ve zannediyorum genetikmiras bakımından da şanslı biriydi. GÜÇLÜ BELLEK İÇİN NEŞELENİN! Yaşlanan insanları en çok korkutan sorunlardan biri bellek problemi yaşamak, dahası Alzheimer hastalığı ya da bunama gibi tatsız bir sorunla karşılaşmaktır.Uzmanlara göre uzun bir yaşam için iyi bir bellek, iyi bir bellek için de sürekli beyin jimnastiği yapmak gerekiyor. Beyin jimnastiği deyince aklınızaille de bulmaca çözmek, şiir şarkı ezberlemek, briç oynamak gelmemeli. Hayatadaha pozitif, daha neşeli ve mümkün olduğu kadar tebessüm ederek bakabilmek debeyinde jimnastik etkisi yapabiliyor. Bu nedenle belleği güçlendirme egzersizleri arasına mutlaka gülmeyi, eğlenmeyi, fıkra anlatıp dinlemeyi,eğlenceli ve hoş vakitler geçirmeyi, iyi ve güzel şeyler düşünmeyi ve iyi beklentilerle yaşamayı sürdürmeyi de eklemeniz lazım.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder