5 Aralık 2011 Pazartesi

şiir




Su, Ateş ve Ahlâk

Su, ateş ve ahlâk dost olup, birlikte zaman geçirmeye başlamışlar.
Çevrede dolaşırlarken eğer kaybolurlarsa birbirlerini nasıl bulabileceklerini sorgulamaya başlamışlar.
Suya sormuşlar:
"Kaybolursan seni nasıl bulacağız?"
"Nerede bir şırıltı duyarsanız beni orada bulabilirsiniz." diye cevap vermiş su.
Ateşe sormuşlar:
"Seni kaybedersek ne yapalım?"
"Bir duman gördüğünüz yerde ben varım." diye yanıtlamış ateş.
Sıra ahlâka gelmiş.
"Seni nasıl buluruz ahlâk?" demişler.
Onun yanıtı ise oldukça düşündürücüymüş:
"Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız!"

******
 Dinbazlar....Tanura ...
Onlar içkinin düşmanıdırlar kardeşim
Rakıya katılan suyun
Suya atılan buzun
Bol köpüklü bir biranın
En fazla da kırmızı şarabın

Onlar nefret eder
Çakırkeyif bir yüzden
Mahşeri bilirler de
Bilmezler mahzeni

Onların Tanrısı değil
Şarap Tanrısı Diyonizos

Onlar 11 ay günahın daniskasını işler
Hileyle, hurdayla, madrabazlıkla
Kokteylini yaparlar dinbazlığın

Çıkarları için her türlüsünden üçkağıt açıp
Ayak üstü binbir yalan söyler
13-14 yaşında kızları alıp
Fazlasıyla yetim hakkı yerler

Onlar dini baz alsalar da
Aslında Dinbazdırlar

Dinedir sanma
Kendinedir hep Müslümanlıkları

Bizim yatırdığımız şarap şişeleri iken
Onlar 11 ayın günahını örtmek için
1 ayda sevaba yatarlar

Onlar kah Keçiören’de, kah Moda İskelesinde
Onlar kah Sivas’ta bir otel önünde, kah bir belediye tesisinde
Kah ülkenin en aşağısında ya da en tepesinde
Onlar ki her yerde vardırlar

Onlar ki günahları çok ama çok olduğu için
Herkeslerden daha dindardırlar…

-c.demirc

Hiç yorum yok: