21 Kasım 2010 Pazar

güncel


HER İNSAN BÜTÜN VE TAM MIDIR???


.“Her insan bütün ve tamdır” sadece bunu fark etmemiz gerekir. Öğretmenliği seçtiğimde bu cümle beni çok etkilemişti, kendime bütün ve tam olduğumu söylemek yüzümde kocaman bir gülümsemeye sebep oluyordu. Birileri size “hadi yap bunu, yaparsın…” derken bir yandan da “bu huyun kötü, bu davranışın yanlış…” diyorsa kafanız karışıyor doğal olarak. Bizler bunu sürekli yapmıyor muyuz? Sürekli eleştirmiyor, sürekli yargılamıyor muyuz? Sürekli daha iyi ve daha doğru nasıl olabilir öğretmeye çalışmıyor muyuz?…Yarın güne başladığınızda şunu deneyin; tüm sohbetlerinizden, konuşmalarınızdan eleştiriyi, yargılamayı çıkarın sadece sizin için iyi ve güzel ne varsa onu paylaşın. Bunu gerçekten deneyin, önce zorlansanız bile… Bir süre sonra fark edeceksiniz ki önce kendi görüşünüz değişmeye başlayacak. Hadi, bir adım daha ileri gidin; dinlemeyin haberleri, okumayın gazeteleri, seçin… Bilgiye mi ihtiyacınız var, merak mı ediyorsunuz, o kadar çok kaynak var ki size bunları felaket senaryoları olmadan verecek ya da korku kültürü yaratmadan. Zaman hızlandı, on yıl önce başlayan yolculuğumda kitapçılarda bulduğum bir kitabı ne kadar sevinçle karşıladığımı hatırlıyorum, bugün raflardan dolup taşan kitapları seçiyorum. Çok bilgi artık işe yaramaz hale geldi, bilgi bizi eziyor, ne kadar bilseniz de herşeyi bilemeyeceğinizi bilmek bilginin doğası. Geçen gün okul hayatımız boyunca öğrendiğimiz birçok bilginin bugün artık geçerli olmadığını konuşuyorduk babamla, güldüm onca yıl ve inanç! Değişti, herşey değişir, bu da doğamızda…
Ben değiştim, arkadaşlarım, çevrem, yaptığım iş hepsi değişti… Yine de ailem ve dostlarım yanımda, onlar da değiştiler, beraber değişmek güzel… Beraber değişmediysek artık birbirimize yabancıyız, bana en yakınlar beni ne kadar tanıyorlar, ben onları ne kadar tanıyorum. Şimdi, burada durmuş düşünüyorum ben kendimi ne kadar tanıyorum?
SELDA İYİEKMEKÇİ....

Hiç yorum yok: