“Bir Söz” : Doğru işlemeyen akıl keskinmiş neye yarar,saatin iyiliği koşmasında değil doğru gidişindedir.
VAUVENARGUES
Merhaba “Şiirle…” dostları,
Ölüm veya doğum tarihleri bu haftaya tekabül eden dört şairin tadımlık tanıtım ve şiirlerini zevkle okuyacağınıza inanıyorum. Amacım sizleri şairlere ve şiirlerine yöneltmek.
Önümüzdeki haftalarda sayfamızı zenginleştirmek amacıyla şiirsel metinlere de yer vereceğim. Bazı dostların özel isteğiyle deneme amaçlı olacak.İlginize teşekkürler…
Víctor Lidio Jara Martínez (23 Eylül 1932 – 16 Eylül 1973), Şilili şair ve müzisyen. Şili kültür ve müziğinde son derece önemli etkileri olmuş bir sanatçıdır. Hayatı ve müziği ülkesinin aynası olmuş, içinde yaşadığı zamanı ve felsefesini yansıtmıştır.
Alkolik babalı, çok fakir ve sorunlu bir ailede büyümüştür. Şarkı söyleyip gitar çalmışlığı olan anneden ilk bilgileri alır. Muhasebe ve ilahiyat eğitimini yarıda bırakmıştır. Tiyatro eğitimi alır ve oyunculuk yapar. Victor Jara Güney Amerika’da „” yeni şarkı” akımının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Bu Güney Amerika’da birçok sanatçı ve aydının katıldığı, devrimci bir harekettir.
Pinochet’nin gerçekleştirdiği darbe sırasında Şili stadyumuna alınıp, hakaret, işkence görür ve gitar çalamaması için elleri kırılır, bu halde bile vinceremos (kazanacağız) söylemeye çalışır. Bu stadyuma daha sonra onun adı verilir.
Bedri Rahmi Eyuboğlu (1911- 21 Eylül 1975), dünyaca ünlü Türk ressam ve şairdir.
Güzel Sanatlar Akademisi‘nde başlayıp Paris‘te sürdürdüğü resim öğreniminin ardından yurda dönmüş ve yaşamı boyunca Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders vermiştir Yazma, gravür, seramik, heykel, vitray, mozaik, hat, serigrafi, litografi gibi birçok formlarda eserler üreten sanatçı, geleneksel süsleme ve halk el sanatlarında seçtiği motifleri yapıtlarında Batı’nın teknikleriyle birleştirerek kullandı. Şiirlerinde de halk kaynağından beslendi; masallardan, söylencelerden, türkülerden yararlanarak, doğa tutkusunu, insan sevgisini, yaşama sevincini, toplumsal sorunları yansıttı.
Halk dilinden ve şiirinden aldığı öğeleri kendine özgü bir biçimde kullanarak halk diline yaklaşma çabasını sonuna dek götürdü. Bu nitelikleriyle şiirleri, resimleriyle büyük bir benzerlik gösterir. Akıcı, rahat bir dille kaleme aldığı gezi ve deneme yazılarında ise sürekli gündeminde olan halk kültürü, halk sanatı konularındaki görüşlerini sergilemiştir.
Yorgo Seferis (19 Şubat 1900/ İzmir-Türkiye – 20 Eylül 1971) 20. yüzyılın önemli Yunan Şairlerinden.
Urla‘da (İzmir) doğdu. 1914′te ailesiyle Atina‘ya taşındı. Çalışmalarını 1918 – 1925 arası Paris Sorbonne‘da sürdürdü. 1963 yılında Nobel Edebiyat Ödülü aldı.
Alfred de Vigny, 1797-1863 yılları arasında yaşamış Fransız şair, oyun ve roman yazarı. Romantizmin temsilcisidir. Edebiyatla uğraşmak adına subaylıktan ayrıldı. Hüzünlü bir evlilikten sonra Le Maine-Giraud‘da bir köy evine yerleşti. 1827 yılında William Shakespeare‘in Romeo ve Juliet‘ini Fransızca‘ya çevirdi. 1845 yılında Fransız Akademisi‘ne seçildi. Şiirlerinde tabiatın ve insanların umursamazlığı ve karamsar düşünceler belirgindir.
Şiirle kalın…
“Konu Şairlerden”
BİLDİRGE
(iki bölümü
Ne türkü söyleme aşkımdan ne de sesimi
dinletmek için değil bunca türkü söylemem.
Benim namuslu gitarımın sesi
hem duygulu hem de haklıdır.
Dünyanın yüreğinden çıkar
bir güvercin gibi kanatlı
kutsal su gibi şefkatli,
okşar gitarım öleni ve yiğidi.
Şarkım amacına kavuşur
Violetta’nın dediği gibi.
Pırıl pırıl coşkulu durmak bilmez
ve bahar kokan bir işçidir!
Gitarım ne zenginlerin gitarıdır,
ne de başka bir şeyin.
Şarkım bir yapı iskelesidir
eriştirir bizi yıldızlara.
Katıksız gerçekleri şarkısında
söylerken bir insan ölmek pahasına,
anlamını bulur o şarkı
damarlarında atarken.
Victor JARA
İngilizceden Çeviren : T.Asi BALKAR
………………………………………………………………
ÇAKILSeni düşünürkenBir çakıl taşı ısınır içimdeBir kuş gelir yüreğimin ucuna konarBir gelincik açılır ansızınBir gelincik sinsi sinsi kanar Seni düşünürkenBir erik ağacı tepeden tırnağa donanırDeliler gibi dönmeğe başlarDöndükçe yumak yumak çözülürÇözüldükçe ufalır küçülürÇekirdeği henüz süt bağlamışMasmavi bir erik kesilir ağzımdaDokundukça yanar dudaklarım Seni düşünürkenBir çakıl taşı ısınır içimde. Bedri Rahmi EYUBOĞLU……………………………………………………………………………………………………………………. YADSIMA
Bir güvercin gibi ak
o gizli kıyıda
susadık öğle üzeri:
ama tuzluydu sular.
Sarı kumların üstüne
adını yazdık onun,
ama bir rüzgâr esti denizden
ve silindi yazılar.
Nasıl bir ruh, bir yürek,
nasıl bir istek ve tutkuyla
yaşadık:yanılmışız!
Değiştirdik öyle yaşamayı.
Yorgo SEFERIS
Çeviren : Cevat ÇAPAN
………………………………………………………….
Dünyadan Uzak
(son 3 bölüm)
Ulu yalnızlıklarda bulmak salt bir yer
Gizlemek güzelliğini tüm o hayasızlardan
Kuruyorsa dudağın zehiriyle yılanların
Kızarıyorsa eğer alnın geçerken düşlerinden
Gözü sendeki o pis o hayasız yabancının
Yürü git korkusuzca, şehirleri ko git
Uzat tut ayaklarını o tozlu yollardan
İşte uzak kentler, bizim gözümüzle bak git
Yazılı kayaları gibi tutsak insanlığın
Geniş barınaklardır o tarlalar, ormanlar
Karanlık adalarla çevrili deniz gibi hür
Yürü elinde çiçekler tarlalar arasından
Alfred De Vigny
Çeviri: İlhan Berk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder