Evli bir çift birlikte Diş muayenehaneye giderler.
Bey çok acelesi olduğunu söyler,
___''hiç Ivır, zıvıra girmeyin doktor , Gazdı, İğneydi, falan gerekmiyor,
Çekiverin şu dişi gitsin, '' der, Doktor''da _
___''Keşke her hastam sizin gibi olsa dedikten sonra:
___''Hangi dişmiş bu bir bakalım der.
Bunun üzerine adam eşine döner,
___'' Aç ağzını aşkım ''..???
********************************
HOLİ RENK BAYRAMI
Hindistan'ın en önemli festivallerinden biri olan Holi ilkbahar noktasının (21Mart’a rastlayan ekinoks) yaklaştığı Dolunay gününde coşku ve neşeyle kutlanır. Bu Hint takvimine göre genellikle kış sezonunun sonu olan Mart ayına bazen de Şubat sonuna denk gelir. Hindularca önemli olan bu bayram boya ya da sevgi festivali olarak bilinir. Umut ve sevinç mevsimi ilkbaharı işaret ettiği için Bahar Bayramı olarak da adlandırılır. Hindular için Kış ayına veda edip İlkbahar'ın bereketli renklerinin zevkini çıkarma zamanıdır. 17. yüzyıl edebiyatında Holi tarımın kutlandığı, ilkbahar hasat zamanı ve verimli toprakların anıldığı bir festival olarak betimlenir.
Hinduizm’e özgü olan bu çok eski dinsel bayram öncelikle Hindistan, Nepal ve Hindu nüfusunun ya da Hint kökenli toplulukların yaşadığı diğer dünya ülkeleri ve hatta Güney Asya’nın dini Hinduizm olmayan birçok bölgesinde yaygın bir şekilde kutlanır. Son zamanlarda bu festival sevgi, eğlence ve boyanın bir ilkbahar kutlaması olarak Kuzey Amerika ve Avrupa’nın bazı bölgelerine de yayılmıştır. Holi Festivali çeşitli isimlerle ve farklı gelenekleri izliyor olan değişik devletlerce kutlanıyor olabilir. Ancak bu festivali benzersiz ve özel kılan ülke genelinde ve hatta dünyada kutlandığı her yerde Holi ruhunun değişmeden aynı kalmasıdır.
Tomurcuklanma mevsimi.…
Holi olarak adlandırılan bu boya şenlikleri iyinin kötü üzerindeki zaferi, ilkbaharın gelişi ve kış mevsiminin bitişini simgeler. İlkbahar sezonun kendisi parlak ve güzel renkli olduğundan Holi’nin gelişi herkesi keyiflendirir. Holi aydınlık yaz günlerini vaat ettiğinden kasvetli kış gider. Birçokları için bu başkalarıyla buluşma, oynayıp gülme, unutup affetme ve parçalanmış ilişkileri onarmanın bir bayramı; bir unut ve affet günüdür. İnsanlar borçlarını öder ya da affeder. Kısacası hayata yeniden başlarlar. Bu nedenle Holi birçokları için yeni yıl başlangıcıdır. Doğa da Holi’nin gelişinden dolayı sevinçten uçarcasına en hoş giysilerini giyer. Tarlalar çiftçilere verimli bir hasat vadedercesine ekinlerle dolup taşar; rengârenk çiçekler açıp havaya güzel kokular yayarlar.
Holi destanları…
Holi’nin neden bir boya festivali olarak kutlandığını açıklayan bir efsane vardır. Bu destan Hint kutsal yazıtlarının en ünlü ve heyecan verici epizodudur.
Milyonlarca yıl önce bambaşka bir çağda dünya yüzünde Hiranyakaşipu isminde şeytani bir kral yaşadı. Holi ismini bu kralın kötü ruhlu kız kardeşi “Holika”’dan alır. Efsaneye göre ifritlerin kralı, Hiranyakaşipu, ölümsüz olup sonsuza kadar genç kalmak istedi. Kral bu amaçla Hint yaratıcı tanrısı Brahma’na uzun yıllar meditasyon yaptı. Onun bu ağır kefaretinden ürken diğer tanrılar Brahma’dan kralı durdurmasını istedi. Brahma ise kralın kefaretinden etkilendi ve ona şu temennide bulundu: Hiranyakaşipu ne gündüz ne de gece, ne içerde ne de bina dışında, ne bir insan ne de bir hayvan tarafından öldürülemeyecekti. Nerdeyse kendini ölümsüz kılan bu lütfu elde eden kral kendini Tanrı ilan etti ve herkesin sadece kendine ibadet etmesini emredip herhangi başka bir tanrıya ibadeti yasakladı. Ancak kralın 5 yaşındaki oğlu Prahlad bu emre uymadı. Küçük prens bir şeytan ailesinde doğmuş olmasına rağmen bir Tanrı adanmışıydı. Son derece dindar olan Prahlad babasının dehşet vericiliğinde rağmen kozmik tezahürün her tarafa yayılan Rabbi Vişnu’ya ibadet ediyordu. Bu da babasını çileden çıkardı. Prahlad’ı zalimce cezalandırdı. Ancak hiç biri küçük prensin azmini etkileyemedi. Hiranyakaşipu oğlunun öldürülmesini istedi. Sonunda Holika – Prahlad’ın iblis teyzesi – prensi kendisiyle ölüleri yakmak için hazırlanmış odun yığınına oturması için kandırdı. Holika kendini ateşten koruyacak bir pelerin giymişti. Prensi ise koruyan hiçbir şey yoktu. Odunlar alev alıp ateş gürüldemeye başlayınca pelerin Holika’nın üstünden uçup prensi örttü. Holika yanıp kül oldu, Prahlad ise kurtuldu. Rab Vişnu ortaya çıktı ve Hiranyakaşipu’yu öldürdü. Şenlik ateşi Holika’nın yandığı ateşi ve iyinin şer üzerindeki yani küçük prens Prahlad’ın Hiranyakaşipu üstündeki simgesel galibiyetinin bir anısı olarak yakılır. Holika ateşinden sonraki gün Holi olarak kutlanır.
Hazırlıklar…
Tüm ülke Holi şenlikleri zamanı tam bir festival havasına bürünür. Pazar ve çarşı yerleri çılgınca alışveriş edip festival için hazırlık yapman müşterilerle dolup taşar. Festivalden günlerce önce yol kenarlarında toz boya ve renklerin çeşitli tonları yığınlar halinde görülebilir. Herkesi sırılsıklam etmek isteyen çocukları cezbetmek için boya ve su tabancaları, boya spreyleri her sene yenilenip değişik tasarımlarda piyasaya çıkar.
Holi kutlamaları şenlik ateşiyle başlar….
Holi’nin bir de dinsel amacı vardır ki bu Holika efsanesiyle betimlenir. Festivalden bir gece önce insanlar park, tapınak, yol kavşakları ve diğer açık alanlarda bir araya gelip şenlik ateşi için odun ve yanıcı malzeme toplamaya başlar. Odun yığınlarının üstüne küçük prens Prahlad’ı kandırdın Holika’nın bir kuklası konur. Gün batımından sonra Holika denen şenlik ateşi yakılır. Ritüel iyiliğin kötülük üzerindeki zaferini simgeler. İnsanlar ateşin etrafında toplanıp şarkı söyleyerek dans ederler. Bu ayin Holika’nın yakılışı ya da Küçük Holi olarak bilinir. Çocuklar bu gelenekten özel bir zevk alır ve buna bağlı olan başka bir efsane daha vardır. Çok eskiden Hint krallıklarından birinde insan yiyen bir cadı çocukları tedirgin ediyordu. Bu cadı Holi gününde çocuklar tarafından kovalanır. Bu yüzden çocukların şenlik ateşi sırasında şaka yapmasına izin verilir. Bazıları kötü ruhlu Putana’nın ölümünü de kutlar. Çocuk kanı içen bu cadı memesindeki zehirli sütü Hint Tanrısı Krişna’ya emzirterek onu öldürmek istedi. Ancak bebek Krişna cadının kanını emip onun hayatına son verdi. Bazılarına göre Putana kışı temsil eder ve onun ölümü kış mevsiminin sona ermesidir. Ayrıca ateş tanrısı Agni’ye şükran ifadesi için hasattan bitki sapları alçakgönüllülükle Agni’ye yani ateşe sunulur. Bu şenlik ateşinden arta kalan küller de kutsal kabul edildiğinden insanlar bu külü alınlarına sürerler. Bu külün insanları kötü güçlerden koruduğuna inanır. İnsanlar evlerinde renk pigmentleri, yiyecek, parti içecekleri ve bayrama ait mevsimsel gıdaları depolarlar.
Renkli boyalarla oynama….
Holi eğlence ve kutlamaları Holika şenlik ateşi sonrasının sabahı tüm renklerin serbest olduğu boya karnavalıyla başlar. Geleneksel olarak zerdeçal gibi yıkanabilir doğal bitki kaynaklı renkler kullanılırdı; ancak gitgide su bazlı ticari pigmentler baskın hale geldi. Gruplaşmış çocuk ve gençlerle diğer katılımcılar toz boyayla renkli sular ve hatta su tabancaları ve renkli su dolu balonlarla birbirlerini kovalayıp hedeflerini tamamen boyarlar. Tüm renkler kullanılır. İnsanlar birbirlerine renkli su püskürtmekten zevk alırlar. Herkes için adil olan bu şenlikte kimin arkadaş ya da yabancı, erkek ya da kadın, çocuk ya da yaşlı, zengin ya da fakir olduğuna bakılmaz; herkes boyadan nasibini alır. Renkli boyalarla eğlence ve savaş sokaklar, parklar, evler ve tapınakların dışında meydana gelir. Sokaklardan geçen insanlar evlerin damalarından kovalarla boşaltılan rengârenk sularla sırılsıklam boyanırlar. Evlerde ise sadece kuru toz boyalarını birbirlerinin yüzüne sürerler. Öğlene doğru herkes renklerin bir tuvali gibi görünür. Bu yüzden Holi’ye "Renklerin Festivali" denir.
Davul ve müzik aletleri taşıyan bandolar mahalle mahalle dolaşarak şarkı söyler ve dans ederler. İnsanlar birbirlerine boya atma, gülüp eğlenme ve çene çalmak için akraba, arkadaş ve hasımlarını ziyaret eder; daha sonra da Holi’nin lezzetli yiyecek ve içeceklerini birbirlerine ikram ederler. Gece olunca da en yeni kıyafetlerini giyip arkadaş ve akrabalarına bayram ziyareti yaparlar.
Bir Aşk İfadesi…..
Aşıklar da sevgililerini renkleri boyalarla boyamanın hasretini çeker. Bunun arkasında popüler bir efsane vardır. Hint ilahı Krişna delikanlılık çağında Radha’ya aşık olur. Aralarındaki bu aşk ilahidir; Leyla’yla Mecnun ya da Romeo’yla Juliet arasındaki dünyasal aşka hiç benzemez. Bu aşkta dünyasal şehvet yoktur. Radha’yla Krişna yüzlerce kere birbirlerini görmüş olsalar bile her buluşmalarında birbirlerini ilk defa görüyormuş gibi severler. Radha’nın Krişna’ya olan aşkı hem bu dünyanın hem de cennetin ötesindedir: eşi ve benzeri olmayan yüce Rab en yoğun aşkı tatmak için dişil enerji (Radha) ve eril enerji kaynağı (Krişna) olarak tezahür eder. İblis Putana anne sütüyle Krişna’yı zehirlediğinden bebek Krişna’nın ten rengi koyu mavi renge dönüşür. Bundan dolayı Krişna gençliğinde açık tenli Radha ve diğer çoban kızların kendisini beğenmesinden ümit keser. Çaresizlik içindeki annesi ondan Radha’ya yaklaşıp istediği herhangi bir renkle onun yüzünü boyamasını önerir. Yaramaz ve muzip Krişna annesinin dediğini yapar ve renkli boyalarla oynamaya başlar. Krişna kendisine benzetmek için sevgilisi Radha’ya boya sürer. Böylece Radha ile Krişna eş olurlar. Krişna’nın bu eğilimi kısa sürede kitleler arasında popülarite kazanır ve Radha’nın yüzünü şakacı bir şekilde boyama bayramı Holi olarak anılır. Radha ve Krişna’nın doğup çocukluk çağlarının geçtiği yerler olan Vraj bölgesinde (Yeni Delhi’nin 110 km güneyi) oynanan boya şenlikleri Radha’nın Krişna’ya olan benzersiz aşkını anımsamak için yapılır; bu Holi’nin bir eşi ve benzeri daha yoktur. Bu şenlikler 16 gün sürer. Turistler bu süre içinde bu muhteşem renk festivaline katılmak için bölgeye akın ederler.
********************************

HOLİ RENK BAYRAMI
Hindistan'ın en önemli festivallerinden biri olan Holi ilkbahar noktasının (21Mart’a rastlayan ekinoks) yaklaştığı Dolunay gününde coşku ve neşeyle kutlanır. Bu Hint takvimine göre genellikle kış sezonunun sonu olan Mart ayına bazen de Şubat sonuna denk gelir. Hindularca önemli olan bu bayram boya ya da sevgi festivali olarak bilinir. Umut ve sevinç mevsimi ilkbaharı işaret ettiği için Bahar Bayramı olarak da adlandırılır. Hindular için Kış ayına veda edip İlkbahar'ın bereketli renklerinin zevkini çıkarma zamanıdır. 17. yüzyıl edebiyatında Holi tarımın kutlandığı, ilkbahar hasat zamanı ve verimli toprakların anıldığı bir festival olarak betimlenir.
Hinduizm’e özgü olan bu çok eski dinsel bayram öncelikle Hindistan, Nepal ve Hindu nüfusunun ya da Hint kökenli toplulukların yaşadığı diğer dünya ülkeleri ve hatta Güney Asya’nın dini Hinduizm olmayan birçok bölgesinde yaygın bir şekilde kutlanır. Son zamanlarda bu festival sevgi, eğlence ve boyanın bir ilkbahar kutlaması olarak Kuzey Amerika ve Avrupa’nın bazı bölgelerine de yayılmıştır. Holi Festivali çeşitli isimlerle ve farklı gelenekleri izliyor olan değişik devletlerce kutlanıyor olabilir. Ancak bu festivali benzersiz ve özel kılan ülke genelinde ve hatta dünyada kutlandığı her yerde Holi ruhunun değişmeden aynı kalmasıdır.
Tomurcuklanma mevsimi.…
Holi olarak adlandırılan bu boya şenlikleri iyinin kötü üzerindeki zaferi, ilkbaharın gelişi ve kış mevsiminin bitişini simgeler. İlkbahar sezonun kendisi parlak ve güzel renkli olduğundan Holi’nin gelişi herkesi keyiflendirir. Holi aydınlık yaz günlerini vaat ettiğinden kasvetli kış gider. Birçokları için bu başkalarıyla buluşma, oynayıp gülme, unutup affetme ve parçalanmış ilişkileri onarmanın bir bayramı; bir unut ve affet günüdür. İnsanlar borçlarını öder ya da affeder. Kısacası hayata yeniden başlarlar. Bu nedenle Holi birçokları için yeni yıl başlangıcıdır. Doğa da Holi’nin gelişinden dolayı sevinçten uçarcasına en hoş giysilerini giyer. Tarlalar çiftçilere verimli bir hasat vadedercesine ekinlerle dolup taşar; rengârenk çiçekler açıp havaya güzel kokular yayarlar.
Holi destanları…
Holi’nin neden bir boya festivali olarak kutlandığını açıklayan bir efsane vardır. Bu destan Hint kutsal yazıtlarının en ünlü ve heyecan verici epizodudur.
Milyonlarca yıl önce bambaşka bir çağda dünya yüzünde Hiranyakaşipu isminde şeytani bir kral yaşadı. Holi ismini bu kralın kötü ruhlu kız kardeşi “Holika”’dan alır. Efsaneye göre ifritlerin kralı, Hiranyakaşipu, ölümsüz olup sonsuza kadar genç kalmak istedi. Kral bu amaçla Hint yaratıcı tanrısı Brahma’na uzun yıllar meditasyon yaptı. Onun bu ağır kefaretinden ürken diğer tanrılar Brahma’dan kralı durdurmasını istedi. Brahma ise kralın kefaretinden etkilendi ve ona şu temennide bulundu: Hiranyakaşipu ne gündüz ne de gece, ne içerde ne de bina dışında, ne bir insan ne de bir hayvan tarafından öldürülemeyecekti. Nerdeyse kendini ölümsüz kılan bu lütfu elde eden kral kendini Tanrı ilan etti ve herkesin sadece kendine ibadet etmesini emredip herhangi başka bir tanrıya ibadeti yasakladı. Ancak kralın 5 yaşındaki oğlu Prahlad bu emre uymadı. Küçük prens bir şeytan ailesinde doğmuş olmasına rağmen bir Tanrı adanmışıydı. Son derece dindar olan Prahlad babasının dehşet vericiliğinde rağmen kozmik tezahürün her tarafa yayılan Rabbi Vişnu’ya ibadet ediyordu. Bu da babasını çileden çıkardı. Prahlad’ı zalimce cezalandırdı. Ancak hiç biri küçük prensin azmini etkileyemedi. Hiranyakaşipu oğlunun öldürülmesini istedi. Sonunda Holika – Prahlad’ın iblis teyzesi – prensi kendisiyle ölüleri yakmak için hazırlanmış odun yığınına oturması için kandırdı. Holika kendini ateşten koruyacak bir pelerin giymişti. Prensi ise koruyan hiçbir şey yoktu. Odunlar alev alıp ateş gürüldemeye başlayınca pelerin Holika’nın üstünden uçup prensi örttü. Holika yanıp kül oldu, Prahlad ise kurtuldu. Rab Vişnu ortaya çıktı ve Hiranyakaşipu’yu öldürdü. Şenlik ateşi Holika’nın yandığı ateşi ve iyinin şer üzerindeki yani küçük prens Prahlad’ın Hiranyakaşipu üstündeki simgesel galibiyetinin bir anısı olarak yakılır. Holika ateşinden sonraki gün Holi olarak kutlanır.
Hazırlıklar…
Tüm ülke Holi şenlikleri zamanı tam bir festival havasına bürünür. Pazar ve çarşı yerleri çılgınca alışveriş edip festival için hazırlık yapman müşterilerle dolup taşar. Festivalden günlerce önce yol kenarlarında toz boya ve renklerin çeşitli tonları yığınlar halinde görülebilir. Herkesi sırılsıklam etmek isteyen çocukları cezbetmek için boya ve su tabancaları, boya spreyleri her sene yenilenip değişik tasarımlarda piyasaya çıkar.
Holi kutlamaları şenlik ateşiyle başlar….
Holi’nin bir de dinsel amacı vardır ki bu Holika efsanesiyle betimlenir. Festivalden bir gece önce insanlar park, tapınak, yol kavşakları ve diğer açık alanlarda bir araya gelip şenlik ateşi için odun ve yanıcı malzeme toplamaya başlar. Odun yığınlarının üstüne küçük prens Prahlad’ı kandırdın Holika’nın bir kuklası konur. Gün batımından sonra Holika denen şenlik ateşi yakılır. Ritüel iyiliğin kötülük üzerindeki zaferini simgeler. İnsanlar ateşin etrafında toplanıp şarkı söyleyerek dans ederler. Bu ayin Holika’nın yakılışı ya da Küçük Holi olarak bilinir. Çocuklar bu gelenekten özel bir zevk alır ve buna bağlı olan başka bir efsane daha vardır. Çok eskiden Hint krallıklarından birinde insan yiyen bir cadı çocukları tedirgin ediyordu. Bu cadı Holi gününde çocuklar tarafından kovalanır. Bu yüzden çocukların şenlik ateşi sırasında şaka yapmasına izin verilir. Bazıları kötü ruhlu Putana’nın ölümünü de kutlar. Çocuk kanı içen bu cadı memesindeki zehirli sütü Hint Tanrısı Krişna’ya emzirterek onu öldürmek istedi. Ancak bebek Krişna cadının kanını emip onun hayatına son verdi. Bazılarına göre Putana kışı temsil eder ve onun ölümü kış mevsiminin sona ermesidir. Ayrıca ateş tanrısı Agni’ye şükran ifadesi için hasattan bitki sapları alçakgönüllülükle Agni’ye yani ateşe sunulur. Bu şenlik ateşinden arta kalan küller de kutsal kabul edildiğinden insanlar bu külü alınlarına sürerler. Bu külün insanları kötü güçlerden koruduğuna inanır. İnsanlar evlerinde renk pigmentleri, yiyecek, parti içecekleri ve bayrama ait mevsimsel gıdaları depolarlar.
Renkli boyalarla oynama….
Holi eğlence ve kutlamaları Holika şenlik ateşi sonrasının sabahı tüm renklerin serbest olduğu boya karnavalıyla başlar. Geleneksel olarak zerdeçal gibi yıkanabilir doğal bitki kaynaklı renkler kullanılırdı; ancak gitgide su bazlı ticari pigmentler baskın hale geldi. Gruplaşmış çocuk ve gençlerle diğer katılımcılar toz boyayla renkli sular ve hatta su tabancaları ve renkli su dolu balonlarla birbirlerini kovalayıp hedeflerini tamamen boyarlar. Tüm renkler kullanılır. İnsanlar birbirlerine renkli su püskürtmekten zevk alırlar. Herkes için adil olan bu şenlikte kimin arkadaş ya da yabancı, erkek ya da kadın, çocuk ya da yaşlı, zengin ya da fakir olduğuna bakılmaz; herkes boyadan nasibini alır. Renkli boyalarla eğlence ve savaş sokaklar, parklar, evler ve tapınakların dışında meydana gelir. Sokaklardan geçen insanlar evlerin damalarından kovalarla boşaltılan rengârenk sularla sırılsıklam boyanırlar. Evlerde ise sadece kuru toz boyalarını birbirlerinin yüzüne sürerler. Öğlene doğru herkes renklerin bir tuvali gibi görünür. Bu yüzden Holi’ye "Renklerin Festivali" denir.
Davul ve müzik aletleri taşıyan bandolar mahalle mahalle dolaşarak şarkı söyler ve dans ederler. İnsanlar birbirlerine boya atma, gülüp eğlenme ve çene çalmak için akraba, arkadaş ve hasımlarını ziyaret eder; daha sonra da Holi’nin lezzetli yiyecek ve içeceklerini birbirlerine ikram ederler. Gece olunca da en yeni kıyafetlerini giyip arkadaş ve akrabalarına bayram ziyareti yaparlar.
Bir Aşk İfadesi…..
Aşıklar da sevgililerini renkleri boyalarla boyamanın hasretini çeker. Bunun arkasında popüler bir efsane vardır. Hint ilahı Krişna delikanlılık çağında Radha’ya aşık olur. Aralarındaki bu aşk ilahidir; Leyla’yla Mecnun ya da Romeo’yla Juliet arasındaki dünyasal aşka hiç benzemez. Bu aşkta dünyasal şehvet yoktur. Radha’yla Krişna yüzlerce kere birbirlerini görmüş olsalar bile her buluşmalarında birbirlerini ilk defa görüyormuş gibi severler. Radha’nın Krişna’ya olan aşkı hem bu dünyanın hem de cennetin ötesindedir: eşi ve benzeri olmayan yüce Rab en yoğun aşkı tatmak için dişil enerji (Radha) ve eril enerji kaynağı (Krişna) olarak tezahür eder. İblis Putana anne sütüyle Krişna’yı zehirlediğinden bebek Krişna’nın ten rengi koyu mavi renge dönüşür. Bundan dolayı Krişna gençliğinde açık tenli Radha ve diğer çoban kızların kendisini beğenmesinden ümit keser. Çaresizlik içindeki annesi ondan Radha’ya yaklaşıp istediği herhangi bir renkle onun yüzünü boyamasını önerir. Yaramaz ve muzip Krişna annesinin dediğini yapar ve renkli boyalarla oynamaya başlar. Krişna kendisine benzetmek için sevgilisi Radha’ya boya sürer. Böylece Radha ile Krişna eş olurlar. Krişna’nın bu eğilimi kısa sürede kitleler arasında popülarite kazanır ve Radha’nın yüzünü şakacı bir şekilde boyama bayramı Holi olarak anılır. Radha ve Krişna’nın doğup çocukluk çağlarının geçtiği yerler olan Vraj bölgesinde (Yeni Delhi’nin 110 km güneyi) oynanan boya şenlikleri Radha’nın Krişna’ya olan benzersiz aşkını anımsamak için yapılır; bu Holi’nin bir eşi ve benzeri daha yoktur. Bu şenlikler 16 gün sürer. Turistler bu süre içinde bu muhteşem renk festivaline katılmak için bölgeye akın ederler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder